"bir zaman" - Traduction Turc en Arabe

    • هذا وقت
        
    • هناك وقت
        
    • في وقتٍ
        
    • إنه وقت
        
    • وقت غير
        
    • للوقت
        
    • من الوقت
        
    • هو وقت
        
    • الوقت المناسب
        
    • فى وقت
        
    • زمني
        
    • انه وقت
        
    • الوقت غير
        
    • هذا توقيت
        
    • عبر الزمن
        
    Bunun görünmek için çok kötü bir zaman olduğunu biliyorum. Open Subtitles لا, اشكركِ أعرف أن هذا وقت عصيب بالنسبة لي لاظهر
    Bunun berbat bir zaman olduğunu biliyorum, fakat Başkan aradı ve gitmem gerekiyor. Open Subtitles أعرف أن هذا وقت غير مناسب، ولكن الرئيس اتصل بي ولابد أن أغادر
    Bunu açmak için mükemmel bir zaman. Bundan daha özel olamazdı. Open Subtitles هذا هو أنسب وقت لأفتحه لن يكون هناك وقت أنسب لهذا
    Daha az meşgul olduğunuz bir zaman gelsem daha iyi olacak galiba. Open Subtitles ربما يُستحسن عليّ العودة في وقتٍ .آخر عندما لا تكون مشغولاً للغاية
    Evet, hayatta olmak için harika bir zaman değil mi? Open Subtitles نعم, إنه وقت عظيم ليكون الشخص حياً أليس كذلك ؟
    Bunu biraz ağırdan alabilirim. bir zaman aralığı var mı? Open Subtitles سوف اجعل الموضوع يطول بنا هل هناك اطار للوقت ؟
    O nedenle kendi işini kendin yapman için mükemmel bir zaman. Open Subtitles هذه كمية مناسبة من الوقت لكي تذهب و تقوم بذلك بنفسه
    çoğumuz için, şimdiki zaman sanki sihirli bir zaman dilimi. TED إنه كما لو أنه، بالنسبة لمعظمنا، الحاضر هو وقت ساحر.
    Sana, Oliver ile ilgili neler olduğunu sormak için uygun bir zaman mı? Open Subtitles السيد كونكلين، هل هذا هو الوقت المناسب أن أسألك ماذا يجري مع أوليفر؟
    Bence iki insan birbiri için yaratılmamışsa bir zaman gelir oluruna bırakman gerekir. Open Subtitles أظن لو شخصين غير مقدرين لبعض فى وقت ما يجب أن تتخطى الأمر
    Sanırım dansa gidebilmek amaçlı 300 dolar istemek için kötü bir zaman. Open Subtitles هل هذا وقت غير مناسب لطلبي ثلاثمئة دولار من أجل حصص الرقص.
    Açıklamalar yapmak, vaaz vermek veya teoloji için uygun zaman olmazdı. bu gözyaşları için uygun bir zaman... TED لن يكون هذا وقت للتفسير أو الوعظ أو للحديث في علم اللاهوت, إنه وقت للدموع
    Yabancı bir öğrenciden Amerikan vatandaşlığına yolculuğum 16 yıl sürdü, diğer göçmen hikayeleriyle karşılaştırınca kısa bir zaman dilimi. TED رحلتي من طالبة دولية إلى مواطنة أمريكية أخذت 16 عاماً هذا وقت قصير مقارنةً بقصص المهاجرين الاخرى.
    Her casusun kariyerinde, bir zaman gelir... birileri,bir şekilde sizin kim olduğunuzu anlar. Open Subtitles هناك وقت في مهنة اي عميل شخص ما بطريقة ما يكتشف من انت
    Beyler, bu konuya başka bir zaman devam etmemiz gerek. Open Subtitles أيُّها السادة، علينا أن نعقد هذا الاجتماع في وقتٍ آخر
    Hepimizin büyük bir zaman kaybı olduğunu kabul ettiğimiz okul dışında. Open Subtitles عدا المدرسة والتي أعتقد أن كلنا نتفق أنها مضيعة كبيرة للوقت
    Yani, Roth çok gizli belgelerle bayağı bir zaman geçirmiş demek. Open Subtitles يعنى أنه قضى الكثير من الوقت حول مواد سريه بشكل كبير
    Sanırım "Size demiştim." demek için kötü bir zaman. Open Subtitles فانوس أخضر: اعتقد ان هذا هو وقت سيء أن أقول لقد قلت لكم ذلك.
    Bunu cevap vermek için uygun bir zaman olarak görebilirsiniz. Open Subtitles خذ حريتك و إعتبر أن هذا هو الوقت المناسب للإجابة
    Lütfen, benimle uğraşmak istiyorsanız başka bir zaman yapın. Open Subtitles أرجوك ، إذا أردت أن تنال منى لتجعلها فى وقت لاحق
    CA: Peki bu muhtemel bir zaman çizelgesine nasıl dönüşüyor, sence? TED كريس أندرسون: كيف يمكن أن يترجم ذلك إلى خط زمني محتمل؟
    Bunun icin gercekten uzgunum. Sizin icin zor bir zaman oldugunu biliyorum. Open Subtitles انا آسف جداً من اجلك، انا متأكد انه وقت صعب من اجلك
    Peder, uygun bir zaman değil. Daha sonra gelin. Kızınızla konuşmalıyım. Open Subtitles أيها القس، أخشى أن الوقت غير مناسب ستضطر للعودة فيما بعد
    Bu herkesi kızdırmak için çok kötü bir zaman olacak, Open Subtitles هذا توقيت غير مناسب تماماً لإزعاج الجميع
    Yani bunun manası, başka bir zaman gezgini daha olabilir. Open Subtitles هذا يعني أنه قد يكون هناك مسافر عبر الزمن آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus