"daha fazlasını" - Traduction Turc en Arabe

    • أكثر مما
        
    • أكثر من ذلك
        
    • اكثر من
        
    • المزيد من
        
    • بأكثر من
        
    • اكثر مما
        
    • أكثر من مجرد
        
    • بالمزيد
        
    • أكثر من هذا
        
    • أكثر بكثير
        
    • وأكثر
        
    • هو أكثر من
        
    • المزيد منها
        
    • أكثر ممّا
        
    • أكثر مِنْ
        
    Amam tabii sen bir dahisin. Benden çok daha fazlasını biliyorsun. Open Subtitles و لكن بالطبع ، أنت عبقرى أنت تعرف أكثر مما اعرفه
    Yanlış olan bir şeyler var. Verdiğimizden daha fazlasını çekmiyoruz. Open Subtitles هناك شيء ما خطأ، إننا لا نستخرج أكثر مما نغذي
    Birkaç öğrenci ailesinin de içinde olduğu kişiler, okul öğrencilerin gitmesini engellemek için daha fazlasını yapmadığından çok öfkeliydi. TED والبعض، بما في ذلك بعض عائلات الطلاب، كانوا غاضبين أن المدرسة لم تفعل أكثر من ذلك لمنعهم من المغادرة.
    Öldüğüm gün,daha fazlasını yapmak istiyorum milyonlarca işe yaramaz kişinin birlikte yaptığı . Open Subtitles .. اليومالذياموتفيه, اريداناكون قد فعلت اكثر. من فعلة المليون خراء منيوك مجتمعين سويةً.
    Peki, bu çok istenilen malın daha fazlasını üretebilir miyiz? TED إذا ، هل بإمكاننا إنتاج المزيد من هذه السلعة المرغوبة؟
    Fakat doğanın bu gücü bizi dünyaya geri döndürmekten... çok daha fazlasını yapmaktadır. Open Subtitles لكن هذه القوة من الطبيعة تقوم بأكثر من مجرد جعلنا نعود إلى الأرض.
    Genellikle değil, ama sen gösterdiğinden daha fazlasını içinde saklıyorsun. Open Subtitles عادة هو كذلك ولكنك تخفى اكثر مما تفصح منذ ظهورك
    Sadece zaten sahip olduğu yükümlülükten daha fazlasını almasını istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن تتحمل أمي مسؤوليات أكثر مما لديها الآن
    Şehirde başıboş bir seri katilin dolaştığını söylemeden önce elimizdekilerden daha fazlasını. Open Subtitles أكثر مما لدينا، قبل أن أقترح أن لدينا قاتل متسلسل يمرح بالمدينة
    Hemşirelikteki en yüksek yıllık kazancımdan daha fazlasını şimdi bir ayda kazanıyorum. Open Subtitles أنا أكسب في الشهر أكثر مما كنت أكسبه بأفضل سنة في التمريض
    Bence Charlie Frobisher beni mutlu etmek için bundan daha fazlasını yapardı. Open Subtitles أعتقد أن تشارلي فروبيشر سيفعل ما هو أكثر من ذلك ليبقيني سعيدة
    Bence bundan daha fazlasını yapıyoruz. Bence bundan daha fazlasını engelliyoruz. Open Subtitles أعتقد بأننا نفعل أكثر من ذلك وأننا نحجب أكثر من ذلك
    Bundan biraz daha fazlasını vermelisin. Sana o kadar söyleyeyim. Open Subtitles أخذت أغلب الكمية أنا يمكن أن أخبرك أكثر من ذلك.
    Ama eğer düşünecek olursan arkadaştan daha fazlasını da olabilirdik. Open Subtitles لكن ان فكرتي بالأمر يمكننا ان نصبح اكثر من اصدقاء
    Beş dakikalık bir konuşmadan daha fazlasını hak ediyor! Böyle mi oldu artık? Başka bir yol bulamadığımız için insanları mı öldüreceğiz? Open Subtitles وهي تستحق اكثر من مناقشة خمس دقائق ،أهذا ما وصلنا له ، بأن نقتل شخص لأننا لم نقرر شيء أخر لفعله له
    Bu daha fazlasını görmek için daha çok zaman demek değil. TED لا يعني هذا أنك بحاجة لقضاء المزيد من الوقت لرؤية المزيد.
    Geri döndüğümüz zaman,Phoenix intihar hattı müdürü Henry Salzman'dan daha fazlasını dinleyeceksiniz, Open Subtitles عندما نعود، المزيد من هنري سالزمان مدير الخطّ الساخن للانتحار بفينيكس الكبرى
    - Teşekkür ederim. Aslında, bence birbirimize, daha fazlasını yapabiliriz. Open Subtitles ‫في الواقع أعتقد أنّنا نستطيع ‫القيام بأكثر من ذلك لبعضنا
    Bildiğinden daha fazlasını ifşa ediyor dergideki bakışıyla. TED فكم تستطيع ان تكشف بوهج حبرها اكثر مما تعرف
    Bu, dokunsal ipuçların anlamlara rastgele atanmasından daha fazlasını gerektirir. TED ويحتاجُ ذلك أكثر من مجرد تعيين معانٍ عشوائية لإشارات لمسية.
    Sana daha fazlasını da veya neye ihtiyacın varsa getirebilirim. Open Subtitles بإمكاني أن أتي لك بالمزيد أو أي شيء أخر تريدينه
    - Burası çöl. Böcekler ve maddeler bundan daha fazlasını vermeyecektir. Open Subtitles إنه الصحراء الحشرات و الجزيئات لن تقوم بتضيقه أكثر من هذا
    Ona borçluydum... ona geri verdiğim herşeyin çok daha fazlasını. Open Subtitles أدين لها أكثر بكثير مِنْ ما يمكننى إرجاعه لها أبداً
    Bir adım daha yukarı çıkarsanız çiftçilere gelirsiniz, kozmetik standartlar yüzünden zamanı gelince hasatlarının üçte birini hatta daha fazlasını atarlar. TED اصعدوا خطوة واحدة، و ستصلون للمزارعين، الذين يتخلصون من ثلث وأكثر من حصادهم بسبب المعايير الجمالية.
    Ama eğer daha fazlasını isteseniz, onları aramak için dünyayı tarayacağım. Open Subtitles لكن لو طلبتي المزيد منها فلسوف أجول بقاع الأرض بحثاً عنها.
    Ve bunu 29 saniyede buldum, bağımsız medyanın gücü ve önemi hakkında benim bir saatte anlatabileceğimden daha fazlasını anlatıyor. TED ولقد وجدت أنها وضّحت في 29 ثانية فقط قوّة وأهميّة، وسائل الإعلام المستقلة أكثر ممّا يمكن أن أقوله في ساعة.
    Ailenin senin için planladığı gibi ve bizim Christopher için boşuna planladığımız gibi, bir üniversiteye gitmiş olsaydın mavi yakalı bir işten daha fazlasını yapabilirdin. Open Subtitles إذا أنت جامعةُ كما أبويك خطّطوا لك، وكما كَانَت خططنا لكرستوفر َرُبَّمَا طَمحتَ إلى أكثر مِنْ موقع ذو ياقة بيضاء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus