Yani yıkanmış ve kurulanmıştı. Hâlâ kadehin dibinde birkaç damla olduğunu söylüyor musunuz? | Open Subtitles | فهل ستظل متمسّكا بشهادتك, بأنه كانت هناك قطرات متبقية فى قاع الكأس ؟ |
Sekiz saat sonra bir göl dibinde rahat ve huzurlu olacak. | Open Subtitles | فى أقل من 8 ساعات سوف يكون مُمداً فى قاع البُحيرة. |
Bunlar, kötü adamlarla bu ağacın dibinde birlikte olan kızlardan kalmış. | Open Subtitles | هذه سراويل الفتيات اللواتي كنّ تحت هذه الشجرة مع رجال أشرار |
En iyi istihbarat kaynağımızın burnumuzun dibinde olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أن مصدر معلوماتنا الأفضل موجود هنا تحت أنوفنا |
O artık öldü ve hikayelere inanıyorsan bu gölün dibinde bir yerde. | Open Subtitles | القاتل ميت الآن في مكان ما أسفل هذه البحيرة إذا صدقتي القصص |
Amerikan Donanması okyanusun dibinde uzaylılara ait yaşam formu buldu. | Open Subtitles | الجيش البحري الأمريكي اكتشفوا وجود حياة فضائية في قعر المحيط |
Okyanusun dibinde ölüyorken, benim için yaptığın her şeyi hatırladım. | Open Subtitles | بينما كنت أموت بقاع المحيط، تذكرت كل شيء فعلته لأجلي |
Son gördüğümde, donmuş bir gölün dibinde alkol tedavisine girmişti. | Open Subtitles | اخر مره رايته كان يتلقى العلاج فى قاع بحيره متجمده |
dibinde solucan olan hiç bir şeye on milden fazla yaklaşmayacağım. | Open Subtitles | لم أكن سأفعل أي شيء له علاقة بدودة في قاع القنينة. |
Deniz dibinde otlamak için, dalgaların içine doğru yüzen kertenkeleler. | Open Subtitles | وسحالٍ تسبح عبر أمواج الشاطئ لترعى في قاع البحر. |
7 Şubat 1944'te, 12 savaş gemisi, 32 destek gemisi battı ve şu anda öylece okyanusun dibinde yatıyorlar. | Open Subtitles | في 7 فبراير عام 1944 أغرقت 12 سفينة حربية و33 سفينة دعم والآن هي موجودة في قاع المحيط وحسب |
Eğer sizden bir adım önde olmasaydım.. ..nehrin dibinde çürüyor olurdum. | Open Subtitles | لو لم أكُن متقدمًا عليكم بخطوة، لكنت جثّة في قاع اليم. |
Devletin her kademesinde çürüme oluyor ve hepsi burnunun dibinde gerçekleşiyor. | Open Subtitles | حكومتها كانت مُخترقة على جميع المستويات وحصل كل ذلك تحت مراَك |
- Hem de tam burnunuzun dibinde olan bir şeyden. | Open Subtitles | أردت أن أتحدث معك بشأن جائزة أعظم تحت أنفك انتظروا |
Eşit derecede önemli olan sosyal konular da var, genellikle kanun uygulayıcıların ayaklarının dibinde serili olan. | TED | ومما له نفس القدر من الأهمية هو أنه لدينا قضايا اجتماعية التي في كثير من الأحيان تقع تحت أقدام نفاذ القوانين. |
Bütün balıklar ya kayalarda saklanıyor, ya da denizin dibinde serinliyor. | Open Subtitles | كل الأسماك تختفي بين الصخور أو يحتفظوا بالهدوء في أسفل البحر |
Bir gün kavanozun dibinde ufacık bir yaşlı kadın gibi yatıyordu. | Open Subtitles | كانت تبدو مثل سيدة عجوز صغيرة ترقد أسفل المطربان, ذلك اليوم |
Birden bire kendilerini vadinin dibinde kanlar içinde bulmalarından belli. | Open Subtitles | من المتوقع أن ينتهي بهما الأمر ينزفان في أسفل المنحدر |
Aradığın cevapların, o bardağın dibinde olduğunu hiç sanmıyorum şahsen. | Open Subtitles | و لا أعتقد أنّكَ ستجد إجاباتك في قعر هذا القدح. |
Senden, bindiğim uçağın okyanusun dibinde ne aradığını söylemeni istiyorum. | Open Subtitles | ما أريده هو أن تخبرني بسبب وجود طائرتي بقاع المحيط |
Oskar, son sayfanın dibinde bir daktilo hatası var. | Open Subtitles | خطأ كتابي هنا في اسفل الصفحه لا,هناك فقط اسم واحد يجب أن نضيفه |
...okyanusun dibinde, gecenin karanlığında ve balığın karnında olmasına rağmen... | Open Subtitles | فحتى في بطن هذا الجحيم الهابط نحو أقصى أعماق المحيط، |
O lokomotif, iki vagonla birlikte bir uçurumun dibinde... tepe taklak halde duruyor, bu ülkede kereste treni işlediğinden beri... | Open Subtitles | إنها مقلوبة رأسا على عقب في قاع الجزء السفلي بجانب اثنين من العربات المسطحة منذ سير قطارات الأخشاب في هذا البلد |
Karım bir taş ocağının dibinde, 27 aç veletle, aç ve susuz bir şekilde sıkıştı kaldı! | Open Subtitles | زوجتي الآن مُحاطة بأسفل فتحة اللغم... بلا طعام، بلا ماء، و27 رضيع يعانون من الجوع. |
Yakında bir gün, benden de usanacak ve kendimi bir gölün dibinde balıklar bulacağım. | Open Subtitles | وفي يوماً ما عن قريب، سيشعر بالملل مني أيضاً. وسينتهي بي الأمر في قاعِ بحيرةً برفقة الأسماك. |
ve, çevresine bakarak, dalgaları ve gölgeleri kullanarak, görünmeden, deniz dibinde kayarak ilerleyebiliyor. | TED | و هو ينظر إلى ما يحيطه إنه يستطيع الإنزلاق على القاع مستخدماً الأمواج والظلال لكي لا يكون مرئياً |
Ama bu falezin dibinde kayaların içinde kilitli tuttuğu şey bilim adamlarının nefesini kesti. | Open Subtitles | لكنه ما كان مغلق داخل الصّخور عند قاعدة هذا المنحدر ذلك الشيء الذي بهر العلماء. |
Yüz yıl kadar önce okyanusun dibinde buldum onu. Yo... | Open Subtitles | لقد وجدتها في عمق المحيط قبل ما يقارب المئة عام |
Ya da derin bir çukur kazıp tüm sorunlarımızı dibinde bırakabiliriz. | Open Subtitles | أو بإمكاننا حفر حفرة عميقة وترك كلتا مشكلتينا في قاعها. |