"dokundu" - Traduction Turc en Arabe

    • لمس
        
    • لمست
        
    • لمسني
        
    • لمسه
        
    • لمسها
        
    • لمسك
        
    • بلمس
        
    • بلمسك
        
    • لمستني
        
    • لامس
        
    • لمسكِ
        
    • تطرق
        
    • بلمسي
        
    • تأثرت
        
    • لامست
        
    O kapıyı açtın, rüzgar şamdanları söndürdü, deniz yosunu yüzüne dokundu, çığlık attın. Open Subtitles لقد فتحت هذا الباب و أطفأت الرياح شمعاتك و لمس عشب البحر وجهك
    Soruyorum: İçinizden kaç erkek bir hijyenik pede dokundu? TED يجب ان اعرف كم هو عدد الرجال هنا سبق لهم لمس الفوط الصحيه
    Koluma dokundu ve bana baktı. Tanrım ne var bunda? Open Subtitles إذن لمست ذراعي ونظرت إلي يا للمسيح ما خطب ذلك؟
    Bana dokundu. Beni bu kızağın içine koyduğunda her yerime dokundu. Open Subtitles لقد لمسني ,لقد كان معي ووضعني في تلك العربه
    Antwan sadece sıkmak içim elime dokundu. O da düğünümde. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي لمسه انطوان هو يدي عندما صافحني في زواجي
    Bir erkeğin karısını koruması ayrı bir kocanın karınısının ayaklarına dokundu diye birini öldürmesi ayrı bir şey. Open Subtitles رجل يبالغ في حماية زوجته .. شيء و زوج يقتل رجل لانه لمس قدم زوجته شيء آخر
    Bradbury Building'in asansöründe bir adam kazara bir kadının tenine dokundu ama kadın dönüp öylesine duyguyla baktı ki... Open Subtitles فى مصعد مبنى برودواى لمس رجل بشرة عارية إمرأة بالصدفة لكن ذلك جعلها تلتفت ونظرت إليه بطريقة
    'çünkü onunla konuşmam gerekiyor. Sendeki o gümüş taşa dokundu mu? Open Subtitles لأنني بحاجة إلى التكلم معه، هل لمس تلك الصخرة الفضية التي كانت معك ؟
    Yani, Bir çok ortak noktamız var, ve yıllardır çok şeyi paylaştık ve... tabii ki yazdığın şu makale, bam telime dokundu. Open Subtitles ولقد قضينا الكثير من الوقت معاً على مر السنين وبالطبع المقال الذي كتبته لقد لمس قلبي حقاً
    Biz o işi yaparken uzanıp bebeğime dokundu. Open Subtitles و يوما ما ..شرعنا بالقيام بعلاقه و قام بالوصول اليها و لمس طفلتي و سألته بوقتها
    Biz o işi yaparken uzanıp bebeğime dokundu. Open Subtitles و يوما ما ..شرعنا بالقيام بعلاقه و قام بالوصول اليها و لمس طفلتي و سألته بوقتها
    Fakat konuşmanın durakladığı bir anda Rosie omzuma hafifçe dokundu. TED ولكن خلال لحظة صمت أثناء الحوار، لمست روزي كتفي.
    Bak, belli ki sen bana güvenmiyorsun. Ama Kitap dokundu, değil mi? Open Subtitles إنظري ، بالواضح أنك لا تثقي بي لكنني لمست الكتاب ، أليس كذلك ؟
    Bana dokundu, öptü, beni sardı. Beni senin hiç hissettirmediğin gibi hissettirdi. Open Subtitles لقد لمست وقبلت وحضنت شعرت كما لم اشعر معك منذ سنوات
    Hayır. Dr. Grayson açık elle omzuma dokundu. Open Subtitles لا, د.غريسون لمسني بكفه المفتوح على كتفي
    Burama ve burama dokundu ve ben burama dokunmasını istedim, ama dokunmadı. Open Subtitles لمسني هنا و هنا، و أردتُه أن يلمسني هنا لكنّه رفض.
    Eğer o cepteki kan, kurbanınkine uyarsa, katil bu yeleğe cinayetten sonra dokundu demektir. Open Subtitles يتطابق الدم على هذه الحقيبة بدم الضحية هذا يعني بأنّ القاتل لمسه بعد ارتكاب الجريمة
    Onu zorla sandalyeye oturttum adam iğneyle güç bela ona dokundu, o çığlık attı ve bu oldu. Open Subtitles لقد أجلستها في المقعد و بالكاد لمسها بالابرة فصرخت و قفزت و انتهي كل شئ
    Ben hala benim sana dokundu diye aşağıladığın Barbar. Open Subtitles لا أزال انا، البربري الذى اهنتيه لأنه قد لمسك.
    Gerçekten yanan lambaya mı dokundu? Open Subtitles هل قام حقا بلمس مصباحا حراريا؟
    Sana hiç garip ya da kardeşçe olmayan şekilde dokundu mu? Open Subtitles هل قام بلمسك أبداً بطريقة غريبة أو بطريقة غير أخوية؟
    sonra aniden daha yakına geldi, sanki beni öpmek istiyor gibi neredeyse dokundu bana, ve dedi ki: "sen benim hayalimsin !" Open Subtitles .ثمإقتربناأكثركما لوأنها أرادتتقبيلي. لمستني تقريبا .وقالت.
    Küçük mavi taş yastığın üzerinde yuvarlanıp omzuma dokundu, tıpkı dudaklar gibi. Open Subtitles ..الحجر الأزرقتدحرجعلىالوسادة. و لامس كتفـي، كالشفاه.
    Sana kim dokundu? Open Subtitles من الذى لمسكِ ؟
    Chris az önce onlardan bir tanesine dokundu o da Time 100 anketiydi. TED ولعل كريس قد تطرق لإحداها منذ قليل، في إشارة إلى إقتراع مجلة تايم 100.
    Çünkü bana geldiğinde uzandı ve bana dokundu, gerçeği görmemi istedi. Open Subtitles لأنه عندما جاء إلـي و حاول التواصل ،و قام بلمسي أراد مني أن أرى الحـقـيقـة
    - Iki şekilde çalışır biri. - Ben dokundu. Open Subtitles واحدة تعمل بالإتجاهين لقد تأثرت
    - Evet. Tanrım, onlardan biri bana dokundu! Open Subtitles سانتوس لقد لامست احدهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus