"en mutlu" - Traduction Turc en Arabe

    • اسعد
        
    • الأكثر سعادة
        
    • كانت أسعد
        
    • كان أسعد
        
    • أكثر سعادة
        
    • من أسعد
        
    • الأكثر سعادةَ
        
    • في أسعد
        
    • قمة السعادة
        
    • أنا أسعد
        
    • يكون أسعد
        
    • هذا أسعد
        
    • هذه أسعد
        
    • كانت تلك أسعد
        
    • أسعد أيام
        
    Bu hafta sonu, olaydan önce yıllardan beri geçirdiğim en mutlu zamanlardan biriydi. Open Subtitles هذه العطلة ,قبل المشكلة ,.. , كانت اسعد ايام حياتى منذ عدة سنين
    Bu onun hayatının en mutlu günü Bunu kardeşine niçin yapıyorsun? Open Subtitles هذا اليوم اسعد يوم في حياة اخيك لماذا تفعلين به هكذا
    Ben sadece bebeğe en mutlu hayatı ne verirdi onu öğrenmek istemiştim. Open Subtitles لقد أردت فقط أن أعرف ما الذي سيعطي الطفل الحياة الأكثر سعادة.
    Bu sabah düğünü iptal ettiğinde... hayatımın en mutlu gününün içine ettiğimi anladım. Open Subtitles عندما ألغيتَ زفاف هذا الصباحِ، عَرفتُ بأنّني شَددتُ اليوم الأكثر سعادة مِنْ حياتِي.
    Hayatımın en mutlu geçen 11 senesiydi ve onunla evlenmemeyi hayal bile edemiyorum. Open Subtitles لقد كانت أسعد 11 سنة بحياتي لا يمكنني التخيّلُ بأنّي لستُ متزوّجًا بها.
    Herkesi götürebilmeyi arzuladığımı hatırlıyorum. İşte o, hayatımın en mutlu günüydü. Open Subtitles و تمنينا أن يأتوا معنا أنه كان أسعد يوم فى حياتى
    Derler ki Tanrı'nın en mutlu olduğu an çocuklarının oynadığı zamanmış. Open Subtitles يقولون أن الله يكون أكثر سعادة .عندما يكون أطفاله في اللعب
    Ve Holly Morgan da bana efektif altruizmle ilgilenmeye başlayana kadar depresyonla mücadele ettiğini ve şu anda tanıdığı en mutlu insanlardan biri olduğunu söyledi. TED والآن هي من أسعد الناس الذين أعرفهم. أعتقد أن أحد الأسباب لهذا هو أن كونك مؤثر فعّال يساعدك على تخطي
    Ve bir gün, sana söz veriyorum parmağında... bir evlilik yüzüğüyle uyanacaksın... ve evlenen dünyadaki en mutlu kişi olacaksın. Open Subtitles وفي احد الايام، أَعِدُك أنك سَتَستيقظُ مَع خاتم زواج على إصبعِكَ وأنت سَتَكُونُ الشخصَ الأكثر سعادةَ في العالمِ لكونك متزوج.
    Evlenme teklif ettiğim gün bana bunun hayatının en mutlu günü olduğunu söylemiştin. Open Subtitles اليوم الذى طلبتك فية للزواج انتى اخبرتينى ان ذلك كان اسعد يوم بحياتك
    Hayatının en mutlu anında, biz ona kızıyoruz. Open Subtitles تلك هى اسعد لحظه فى حياته وانتم يا شباب تفسدون عليه وقته
    Sağ ol. Beni dünyanın en mutlu baharatı yaptın. Open Subtitles شكرا لك , شكرا لك , شكرا لك لقد جعلت منى اسعد تابل فى العالم
    Eşlik ettiğimiz en mutlu erkekler ve kadınlar 80'li yaşlarında, bedenen daha çok acıları olduğu günler ruhen mutlu olduklarını belirtti. TED الأزواج الأكثر سعادة ذكروا في سن 80 أن في الأيام التي عانوا فيها من الألم المادي، مزاجهم بقي سعيدا.
    Evliliğimizin ilk üç yılı en mutlu yıllarımdı. Open Subtitles هذه كانت الأكثر سعادة ثلاث سنوات من حياتي
    Miguel'inde en mutlu günüydü. Open Subtitles لميجيل، هو كَانَ أيضاً اليوم الأكثر سعادة في حياتِه.
    Sonraki aylar, hayatımın en mutlu günleriydi. Open Subtitles وهذه الشهور التالية، كانت أسعد أيام حياتي.
    Dün gece hayatımın en mutlu gecesiydi. Open Subtitles بكل بساطة أن ليلة البارحة كانت أسعد ليلة في حياتي
    Juan'la evde geçirdiğimiz bir hafta, hayatımın en mutlu günleriydi. Open Subtitles الأسبوع الذي قضيته مع إجناسيو كان أسعد أسبوع في حياتي
    Bunlar en mutlu hissettiğiniz dönemler değildir. TED هذه ليست الفترات التي تشعرك بأنك أكثر سعادة
    Bu babamın hayatının en mutlu olduğunu söylediği gün. Open Subtitles وهذا هو اليوم الذي يقول أبي عنه انه من أسعد أيام حياته
    Buradaki en mutlu kişi sen olabilirsin Open Subtitles أنت قَدْ تَكُونُ الشخصَ الأكثر سعادةَ هنا.
    Dünyadaki en mutlu yerde iki hafta geçirmeye hazır olun-- Open Subtitles استعدوا لتمضية اسبوعين في أسعد مكان على الأرض
    Bununla ilgili 15 dakika seni dinleyip dünyanın en mutlu adamı oluyorum. Open Subtitles أنصت إليك لربع ساعة، وأكون في قمة السعادة
    "Sevgili günlük bugün Springfield'in en mutlu kızı benim..." Open Subtitles مذكرتي العزيزة ، اليوم أنا أسعد فتاة في سبرنغفيلد أرأيتم؟
    Gelinleri en mutlu günlerinin arifesinde öldürüyor. Open Subtitles إنه يختطف تلك العرائس عشية ما ينبغي أن يكون أسعد يوم في حياتهم.
    O gün herhalde Alaaddin'in en mutlu günüydü. Open Subtitles ربما كان هذا أسعد يوم فى حياة علاء الدين
    Yeni burnumu yaptırdığımdan beri, bu en mutlu hâlim! Open Subtitles هذه أسعد لحظة منذ ان حصلت على أنفي الجديد
    Hayatımın en mutlu anlarıydı. Open Subtitles كانت تلك أسعد لحظات حياتي

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus