"güvenliği" - Traduction Turc en Arabe

    • أمن
        
    • بالأمن
        
    • الامن
        
    • حماية
        
    • السلامة
        
    • الأمان
        
    • سلامته
        
    • سلامتها
        
    • أمان
        
    • امن
        
    • الحماية
        
    • الأمن
        
    • الحراسة
        
    • للأمن
        
    • تأمين
        
    Amerika'nın güvenliği tehdit edildiğinde, ne kadar olursa olsun harcıyoruz. TED عندما يكون أمن أمريكا مهدّدا، سننفق أيّ مبلغ من المال.
    Şehrin güvenliği böyle emin ellerde olduğu için çok mutluyum. Open Subtitles يسعدني أن أعرف أن أمن الوطن في هذه الأيدي القادرة
    Şu anda inanılmaz kamu güvenliği problemleriyle boğuşuyoruz, çünkü öyle bir durumdayız ki cezaevlerindeki insanların üçte ikisi orada duruşma bekliyor. TED و نحن نواجه تحديات لا تصدق متعلقة بالأمن العام لأن لدينا وضع حيث ثلثي الناس في السجون موجودين هناك بانتظار محاكمتهم.
    Dışarı çıkmak için, güvenliği harekete geçirecek bir şey yapmalısınız. Open Subtitles للخروج عليك إفتعال حركة لجعل الامن بعيداً عنك وعلى تحرك
    Çocuğun güvenliği için, şimdi evinize gidip buraya geldiğinizi unutmalısınız. Open Subtitles لاجل حماية الطفل , عليكي الذهاب للمنزل الآن وانسي الموضوع
    Bu hava havaalanının güvenliği üzerindeki otoritemin mutlak olduğunu gösteriyor. Open Subtitles مما يعنى أن لى سلطة مطلقة لحماية أمن هذا المطار
    Bu hava havaalanının güvenliği üzerindeki otoritemin mutlak olduğunu gösteriyor. Open Subtitles مما يعنى أن لى سلطة مطلقة لحماية أمن هذا المطار
    Bu Johnny D'Franco, Kampüs güvenliği. Bana Lynn Johnson'u bulabilir misiniz? Open Subtitles أنا جوني ديفرانكو من أمن الجامعة أيمكنك أن تصليني بالعميد جونسون؟
    Bina güvenliği anında gelir, beş dakikaya polis de gelir. Open Subtitles أمن البناية يكون هنا خلال دقيقة، والشرطة خلال خمسة دقائق
    Burası San Diego körfezi ordu üssü, sınır kapısı sınır güvenliği. Open Subtitles ذلك خليج سان دييغو قاعدة الجيش , معبر حدودي أمن حدود
    BM güvenliği, 15 dakika önce giriş yaptığını kaydetmiş. - Basın toplantısında. Open Subtitles أمن المبنى أدخلوها قبل خمسة عشر دقيقة مضت إنها في المؤتمر الإعلامي
    Bu durum çok sorun çıkarabilir. Marie, lütfen güvenliği çağır. Open Subtitles لدينا الثير من المتاعب, هل بإمكانكِ أن تَتصلي بالأمن ؟
    güvenliği siz mi ararsınız, ben mi arayayım? Ben ararım. Open Subtitles ــ هل ستتّصلين أنتِ بالأمن أم أنا أقوم بذلك ؟
    Biraz açık kaynak güvenliği hakkında konuşacağım, çünkü 21. yüzyılda güvenlik konusunda daha iyi seviyelere ulaşmamız gerekiyor. TED سوف أتحدث قليلا عن لأمن المفتوح المصدر لأنه لا بد لنا أن نتحسن فيما يختص بالأمن فى هذا القرن ال21،
    Bu yerin güvenliği yok mu? Open Subtitles ألا يوجد لديهم اى نوع من الامن فى هذا المكان ؟
    Doğru düzgün güvenliği olmayan bir yer belirlemiş ve hamlesini yapmış. Open Subtitles لقد تعرف على مكان بدون حماية جيدة و بدأ في تحركه
    Kamu düzeni ve güvenliği için bütün bir bölge boşaltılıyor. Open Subtitles يجرى اٍجلاء مؤقت لمنطقة بأكملها لمصلحة النظام العام و السلامة
    güvenliği her şeyden önce tutan otomobil üreticileri ve kalitesiz arabalarını geri çekmek için mutlaka birilerinin ölmesini bekleyenlerle ilgili mesela. TED شركات السيارات التي تضع الأمان أولاً، ثم تلك التي لا تجدد سياراتها القديمة حتى يموت الناس.
    Biz, güvenliği için endişeliydik çünkü ölüm tehditleri almaya başlamıştı. TED ولكننا كنا قلقين على سلامته لأنه بدأ يتلقى تهديدات بالقتل.
    İlk önceliğimiz onun güvenliği. Pekala baylar, gidip işimizi yapalım. Bulalım onları. Open Subtitles سلامتها هي أولويتنا، حسناً يا سادة لدينا أعمال لنقوم به، لنقوم بها
    Marilyn'e evlerini açtılar ve ona bir aile rahatlığı ve güvenliği sundular. Open Subtitles عائلة ستراسبيرج فتحت باب بيتها لمارلين و منحوها راحة و أمان العائلة
    Njala'nın güvenliği hakkında, korumaların sayısını, yatağının yerini, alışkanlıklarını, bu tür şeyler. Open Subtitles حول امن نجالا، عدد الحراس الشخصيين مكان سريره عاداته وغيرها من هذه الشاكلة
    Sizi temin ederim ki hiç kimse güvenliği benim kadar ciddiye alamaz. Open Subtitles أأكد لك أنه لا أحد يأخذ أمور الحماية بشكل صارم أكثر مني
    Balıkçılık, yetiştiricilik, orman tahribi, iklim değişikliği, gıda güvenliği vb. TED مصايد الأسماك، الاستزراع المائي، التصحر التغير المناخي، الأمن الغذائي وغيرها
    - Şey, geçen hafta işi elimize yüzümüze bulaştırdığımız için güvenliği sıkıştıracaklardır. Open Subtitles .. لقد كنا هناك الأسبوع الماضي ، لذا . و سيشددون الحراسة
    Bak, Martin, ben meşgul bir adamım ve bana gerçekten ulusal güvenliği tehlikeye atacak bir adam gibi görünmedin.. Open Subtitles أنظر مارتي أنا رجل مشغول وأنت لا تبدو لي كأي تهديد كبير للأمن القومي
    Bu görüşmemiz çocuk güvenliği otomobil sigorta primleri gibi konular hakkında olacak. Open Subtitles في هذه الجلسة نستهدف سلامة الأطفال وأقساط تأمين السيارات و المضافات الغذائية

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus