"gelişmiş" - Traduction Turc en Arabe

    • المتقدمة
        
    • المتقدم
        
    • تقدما
        
    • متقدم
        
    • تقدماً
        
    • المتطورة
        
    • التطور
        
    • تطور
        
    • النمو
        
    • متقدمة
        
    • المتطور
        
    • متقدّم
        
    • متطورة
        
    • تطورت
        
    • متطوره
        
    Mulder, çalıntı bir kimliği kullanarak gelişmiş Araştırma Projeleri Tesisi'ne girdi. Open Subtitles باستعمال هوية مسروقة, مولدر كان قادراً على الدخول لوحدة الأبحاث المتقدمة.
    gelişmiş Savunma Araştırma Projeleri Dairesi tarafından geliştirilmiş bir ağ. Open Subtitles إنها شبكة حكومية صممتها الحكومة بواسطة وكالة الأبحاث والمشاريع المتقدمة.
    Bilge doktorlar ve gelişmiş tıptı ve cerrahlardı, elleriyle ne yapması gerektiğini bilen. TED كان حكمة الأطباء والطب المتقدم والجراحين الذين يعرفون ما يجب القيام به بأيديهم.
    Ancak burada aramızda bile, en-- dünyanın en gelişmiş toplumunda bile yoksulluk vardır. TED ولكن حتى هنا بيننا ربما في أكثر المجتمعات تقدما في العالم لدينا الفقر
    2525 yılında, İnsan ırkı gelişmiş bir uzaylı müttefikle karşılaştı. Open Subtitles في العام 2525 ، جنس البشري، واجه تحالف غريب متقدم.
    Test sonuçlarına göre... dünya tarihinde zekası en gelişmiş insansın. Open Subtitles كُلّ إختباراتكَ تُشيرُ بأنّك تمتلك العقل الأكثر تقدماً في التأريخِ
    Şimdi, bu satışlardan gelen paralar eğitimleri, sahte pasaportları, gelişmiş bombaları finanse ediyor. Open Subtitles الآن ، إيرادات تلك المبيعات تمول التدريبات ، التأشيرات المزورة و المتفجرات المتطورة
    Bu program sadece beş yıl öncesine kadar gittikçe daha da gelişmiş bilgisayarlarda bir şekilde evrimleşmeye ve çalışmaya devam etti. TED وقد استمر في التطور بصورة او عدة صور على حواسيب متطورة كل حين وآخر حتى قبل خمس سنوات مضت
    Kasklarda da kıyafete bağlı gelişmiş sibernetik görüntü sağlayıcılar mevcut. Open Subtitles التحكم الآلي المتقدمة خوذة للعرض والمتابعة الذي يَغذّي إلى البدلة
    Kore dünyanın gelişmiş ülkeleri arasına katıldığı için olası terörist faaliyetlere hazırlıklı olmalıyız. Open Subtitles لقد إنضمت كويا إلى صفوف الدول المتقدمة لذلك وجب الإهتمام بالنشاطات الإرهابية المحتملة
    Bu gelişmiş kopya koruma sistemi ürünlerimizin dağıtımını kontrol edebilmemizi sağlıyor. Open Subtitles تلك الصورة المتقدمة من حماية النسخ تمنحنا سيطرة على توزيع منتجاتنا
    Giysi üreten dünyanın her yerinde... ...gelişmiş ülkelerde bile çalışanların... ...emeğinin istismar edildiği atölyelerin... TED لقد شاهدتوا الوثائقيات حول معامل السخرة لصنع الحلي حول العالم وحتى في الدول المتقدمة
    Kamyonlar ve uçaklar gerçekten de hidrojen veya gelişmiş biyoyakıt kullanabilirler. TED الشاحنات والطائرات يمكنها أن تستخدم بصورة عملية الهيدروجين والوقود الحيوي المتقدم.
    Durum retrolental fibroplazi olarak biliniyor, ve şu an gelişmiş dünyada çok nadirdir. TED الشرط المعروف بالتنسج الليفي خلف العدسة، والآن هو نادرجداً في هذا العالم المتقدم.
    Daha önce karşılaştığımız androidlerden çok daha gelişmiş. (ÇN: Android: Open Subtitles هذة أكثر تقدما من أي رجل آلي قابلناه من قبل
    Bu arada, garajımda urania üretiyorum, böylece nükleer programım İranlılar kadar gelişmiş. TED وبالمناسبة، أصنع كعكاً أصفر في مرآبي، لذا فبرنامجي النووي متقدم بقدر برنامج الإيرانيين.
    Bu da sizi yeryüzündeki en gelişmiş silahın sahibi yapıyor. Open Subtitles مما يجعلك المالك فخورا بالسلاح الأكثر تقدماً على وجه الأرض
    Ayrıca Amanda'nın biraz önce gösterdiğimiz daha gelişmiş kolları kullanmasını sağladık. TED وسمحنا لأماندا أيضاً تجربة بعضاّ من الأذرعة الآلية المتطورة والتي شاهدتموها مسبقاً.
    Bununla ilgili olağanüstü olan şey, bu gelişmiş cihazların oluşumu. TED ومرةً أُخرى ، الشيء المذهل في ذلك هو الدرجة التي وصلت إليها هذه الأجهزة من التطور.
    Hayvanları sırf bir kaynak olarak görüp öldürmeyi bırakmalı ve daha uygar ve gelişmiş olmalıyız. TED نحتاج أن نتوقف عن مبدأ قتل الحيوانات كأحد الموارد إلى شيء أكثر تحضر و تطور.
    Ekonomik büyümeyle birlikte, ülkeler ve toplumlar yukarıya doğru hareketin, fırsatların ve gelişmiş hayat standartlarının olduğu verimli bir döngüye girerler. TED بتحقيق النمو الإقتصادي، تدخل المجتمعات والبلدان في سلسلة من قدرة الإنتقال للأعلى والفرص وتحسيين مستوى العيش.
    - gelişmiş bir ülkeydi... - Size bunu kim söyledi? Open Subtitles لدى أيسلندا مؤسسات جيدة جدا لقد كانت دولة متقدمة جدا
    gelişmiş dünyada bu bir bakıma daha kötü, çünkü yaptığımız aptallığın bilgisine çok fazla erişimimiz var. TED في العالم المتطور بطريقة ما، إنه أسوأ من ذلك، لأنه لدينا العديد من سبل الوصول إلى معرفة من الغباء ما تقوم به.
    gelişmiş hava kameralarıyla donanımlı bir şekilde çok uzak mesafelerden zum yapabilirler. Open Subtitles بتسلّحهم بنظام تصوير هوائي متقدّم فيمكنهم أن يكبّرو الحدث من مسافة بعيدة
    Aslında, ilkel bir beyin için yeterince gelişmiş bir teknoloji sihirden farksız görünür. Open Subtitles حسناً، هذا طبيعي، بالنسبة إلى العقل البدائي أية تكنولوجيا متطورة ستكون أشبه بالسحر
    Burada, yeniden evinde aynı hastanede, 12 yıl sonra biraz daha gelişmiş olarak çocuklardan yaşlılara bütün hastalarda kullanılıyor. TED ها هي في نفس المكان في نفس المستشفى، تطورت قليلا بعد 12 سنة، تخدم المرضى من الأطفال إلى الشيوخ.
    Ben oldukça gelişmiş bir beyine sahibim, o ise koca yuvarlak bir ağıza sahip. Çok zor bir karardı. Open Subtitles انا املك عقل متطوره و هى عندها فم كبير , كان قرار صعب يا ديك

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus