Eğer mantar konusunda yanılıyorsan onun geriye kalan vaktini boşa harmış olacaksın. | Open Subtitles | إن كنت مخطئاً بشأن الفطر فأنت تضيع ما تبقى له من وقت |
geriye kalan tek soru, bununla ne yapacağımız. Merhaba. Bakar mısınız? | Open Subtitles | السؤال الوحيد المتبقي هو ما الذي سنفعله بخصوص هذا الأمر؟ المعذرة |
Kalan bombalarımızı o yarığın içinde patlatabilirsek kuyrukluyıldızdan geriye kalan parçalar bir bavuldan büyük olamaz. | Open Subtitles | لو أسقطنا القنابل المتبقية فى هذه الفجوة فلن يصبح اى جزء من المذنب فى حجم الحقيبة |
Bu kez omuzlarım, ve lanet olası omurgamdan geriye kalan. | Open Subtitles | إنها أكتافُي هذه المرة وما تبقّى مِنْ عمودي الفقري المَلْعُون |
geriye kalan bir kaç zevkimden birisi. | Open Subtitles | واحدة من المتع القليلة الباقية في الحياة |
Teknik olarak, geriye kalan hücreleri çok sarhoş olacak. | Open Subtitles | الخلايا المتبقيه ستكون ثمله قبل أن يزول من الوجود |
Bunu satabiliriz. Hayir, hayir. Sana annenden geriye kalan tek sey bu. | Open Subtitles | اعتقد أنه علينا بيع تلك لا , ذلك كل ما تبقى لك |
Feodal devletlerin hüküm sürdüğü geriye kalan su ve enerji için savaşılan ortaçağ Avrupası'na benzer bir dünya oluşmasından korkuyorum. | Open Subtitles | أخشى أن نرى عالماً كأوربا في العصور المتوسطة حيث تحارب المناطق الإقطاعية على ما تبقى من مصدر للماء أو الطاقة |
geriye kalan tek şey elimden gelenin en iyisini yaparak seyircimle hakiki bir ilişki kurmak. | TED | لذلك ما تبقى لي هو أن أقوم بأفضل ما لدي لإجراء اتصال حقيقي مع جمهوري. |
Onları alıp gittiklerinde köyümden geriye kalan tek şey küller olmuştu. | Open Subtitles | بمجرد أن غادر معهم، كان الشيء الوحيد المتبقي من قريتي الرماد. |
Bugün, sınır hakkında konuşarak başladık. Ama eğer bu sınırı kaldırırsak, geriye kalan tek sınır hayallerimiz olur. | TED | اليوم، بدأنا بالحديث عن الحاجز، لكن إن أزلنا هذا الحاجز، الحاجز الوحيد المتبقي هو مخيلتكم. |
Bu noktada geriye kalan tek seçenek enfeksiyonun yayılmasını önlemek için bacağı ameliyatla kesip almak. | TED | إذن في هذه المرحلة، عادةً، الخيار الوحيد المتبقي هو بتر الساق لمنع الالتهاب من الانتشار أكثر. |
Süperman ve diğer kahramanlar grubu geriye kalan ufak direniş grubunu sürdüler. | Open Subtitles | سوبرمان وفريق من الأبطال الآخرين هل طردوا المتبقية جيوب المقاومة، |
Görünüşe göre, geriye kalan son silahlar, soğuk ve ölü ellerimde bulunuyor. | Open Subtitles | يبدو أن الأسلحة المتبقية موجود في يداي الباردة |
Neden hepimize bir iyilik yapıp, kızımın geriye kalan hayatından çekip gitmiyorsun. | Open Subtitles | فلمَ لا تسدي لنا جميعًا معروفًا وتغرب وجهك عمّا تبقّى من عمرها. |
geriye kalan altı nükleer reaktör için kapatılma işleminin uzun sürmesi gibi. | Open Subtitles | هذه الستة مفاعلات الباقية سيأخذون وقتاً أطول للإغلاق لا، يمكنني إعادة التأكد منهم |
Ufaklık, ailemden geriye kalan tek kişi. | Open Subtitles | حسنا,الصغير هو العائله الوحيده المتبقيه لى |
Bo'nun hayatı tehlikede. Soyumdan geriye kalan bir tek o var. | Open Subtitles | حياة بو في خطر إنها كل من تبقى لي في سلالتي |
O toz, uzaylı teknolojisinden geriye kalan son kırıntıydı. | Open Subtitles | ذلك الغبار كان آخر ما بقي لدي من تلك التقنية الفضائية التي لدي |
Kripton'un enerjisinden geriye kalan herşey sende | Open Subtitles | كلّ تلك البقايا طاقة الكريبتون |
Fury'den geriye kalan yıkıntıdan ortaya çıkan bir aykırı değer. | Open Subtitles | ناشز وُلد من رحم الفوضى التي خلفها (فيوري). |
Hayatın gerçekten bir başı ve bir sonu vardır ve geriye kalan bir sürü "aradakilerdir". | Open Subtitles | الحياة فقط لها بداية واحدة و نهاية واحدة , والباقي هو فقط |
Deniz Kuvvetleri, şu aşağıdaki üssü yıkıp terk etmiş ve geriye kalan tek şey, şu koca betonarme temel ya da döşeme blokları. | Open Subtitles | هناك قاعدة بحرية مهجورة فى الاسفل وكل ماتبقى منها هو شيء يمكن استخدامه فى السكن |
Şimdi geriye kalan tek soru, bu hikaye burada bitecek mi yoksa daha çok masum insan mı ölecek? | Open Subtitles | ولكن السؤال المتبقى هو هل تنتهى القصه هنا أو حيث تضم المزيد من الضحايا الابرياء |
Tecavüz vakalarında... olay mahal'inde... geriye kalan bir kaç kıl olur her zaman. | Open Subtitles | فدائما في جرائم الاغتصاب وفي مسرح الجريمة يوجد خصلة شعر أو اثنتين يتركها الفاعل |
Vuruluruz! Suzaku, şimdilik geriye kalan enerjini yanlızca savaşmak ve iletişim için kullan. | Open Subtitles | سيد سوزاكو في الوقت الحالي استخدام ما تبقي من الطاقة فقط للعمليات القتالية و الاتصالات |