| 11 Afrika hükümeti bu teknolojiyi kullanarak daha az bağımlı hale gelebileceklerini gördüler. | TED | 11 حكومة أفريقية شهدت أنها يمكن أن تصبح أقل اعتمادا باستخدام هذه التكنولوجيا. |
| Bu arada Queimada hükümeti, uygulamada hiçbir şeyi kontrol etmiyor. | Open Subtitles | بينما حكومة كيمادا عمليا لم تعد تسيطر على اي شئ |
| Kelowna hükümeti Dünya ile yeniden ticaret ilişkileri kurmak istiyor. | Open Subtitles | حكومة كيلونا كانت تريد إعادة تأسيس العلاقات التجارية مع الأرض |
| Hindistan hükümeti bütün TV istasyonlarına sahip oldu ve işletti. | TED | كانت الحكومة في حينها تسيطر على كل محطات البث التلفزيوني. |
| Ve tam bu noktada koalisyon hükümeti durdu. Bu konuda fikir birliği sağlanamamıştı. | Open Subtitles | ولهذا توقفت الحكومه الأئتلافيه، أذ لم يكن من الممكن الموافقه على أمر كهذا |
| Ancak, bir hükümeti yıkmak farklı bir şeydir, sağlam demokrasiyi kurmak ise biraz daha karmaşıktır. | TED | ولكن الإطاحة بالحكومة المستبدة هو شيء وبناء ديموقراطية مستقرة هو شيء آخر تماماً شيء أكثر تعقيداً. |
| Arjantin hükümeti tavsiyeme kulak verip, doğru şeyi yaptığı için mutluyum. | Open Subtitles | أنا سعيد فقط لأن حكومة الأرجنتين اهتمت بنصيحتي و فعل الصواب |
| Amerikan hükümeti ve hizmet ettiğimiz insanlar adına size teşekkür ediyorum. | Open Subtitles | نيابة عن حكومة الولايات المُتحدة والشعب العظيم الذي نخدمه، شكراً لكم. |
| Öyle diyorsunuz. Amerikan hükümeti o fonları geri aldı mı peki? | Open Subtitles | لذا، هل تقولين أن حكومة الولايات المتحدة قد إستعادت تلك الأموال؟ |
| A.B.D. hükümeti yetkilileri buna Teröre Karşı Savaş diyor. | TED | حكومة الولايات المتحدة تسميها حربا على الإرهاب |
| Çin bir dizi siber saldırı başlattığında Birleşik Devletler hükümeti ne yaptı? | TED | عندما أطلقت الصين سلسلة من الهجمات الإلكترونية، ماذا فعلت حكومة أمريكا؟ |
| Önce davanın çok önemli bir anında ABD hükümeti tarafları değiştirdi. | TED | أولا، في نقطة محورية من هذه القضية، بدلت حكومة الولايات المتحدة الأدوار |
| Rwanda hükümeti bir fikir geliştirdi, Gacaca olarak bilinen geleneksel yargı sistemini yeniden tedavüle soktu. | TED | لذلك، جاءت حكومة رواندا بهذه الفكرة لإحياء النظام القضائي التقليدي المعروف باسم غاشاشا. |
| Hindistan hükümeti bu binanın Delhi'deki en sağlıklı bina olduğunu gösteren bir çalışma keşfettiler ya da yayınladılar. | TED | إكتشفت حكومة الهند أو نشرت دراسة تظهر أن هذا هو أصح مبنى في نيو دلهي |
| Tamamen ülkenin kendi çatışma sonrası hükümeti tarafından sağlanmış olacak. | TED | سيتشاركون الماركة التجارية و كأنها أُنجزت من قبل حكومة مابعد الحرب ، في الدولة |
| Japon hükümeti belkide önce 3 sonra 2 milyar daha yatırıma karar vererek bu alanda bir ilk oldu. | TED | وكانت الحكومة اليابانية تقريبًا هي أول من قرر أن يستثمر أول 3 مليارات ثم 2 مليار في ذلك المجال |
| Kanada hükümeti 1999 yılının Nisan ayında İnuitler’e, California ve Teksas’ın toplam büyüklüğünden daha büyük bir arazi verdi. | TED | أعادت الحكومة الكندية في أبريل 1999 السيطرة الكاملة لشعب الإنويت على منطقة من الأرض أكبر من كاليفورنيا وتكساس مجتمعتين |
| İsveç hükümeti, gelecek hafta dağıtacağı Nobel ödüllerinin sahiplerini şöyle kararlaştırdı: | Open Subtitles | قررت الحكومه السويديه ان تهدي جائزة نويل الاسبوع القادم كما يلي: |
| 1936'da Neruda Madrid'de konsoloslukta çalışırken iç savaş çıktı ve bir faşist askeri diktatörlük hükümeti devirdi. | TED | في عام 1936، حينما كان نيرودا يعمل في القنصلية في مدريد، نشبت حرب أهلية وأطاحت الديكتاتورية العسكرية الفاشية بالحكومة. |
| Bahsedilen hedef Afganistan hükümeti için populist desteği arttırmaktı. | TED | وكان الهدف منها هو جلب الدعم الشعبي للحكومة الافغانية |
| Böylesi bir katliamı önlemek için tedbir almayan hangi İngiliz hükümeti yönetimde kalır? | Open Subtitles | كيف يمكن لحكومة بريطانية أن تتحمل مذبحة كهذه دون إجراء بعض المحاولات لمنعها |
| Bayan Shin ve Filipin hükümeti yetmezmiş gibi başına daha mı iş açıyorsun? | Open Subtitles | المُعلمة شين والحكومة الفلبينية .كانوا سيئين بما فيه الكفاية أتبحث عن مشاكل كهذه؟ |
| Uygun ve yerinde olduğunu düşündüğü şekilde hükümeti yönetebilen abim bunlardan birisi. | Open Subtitles | الأمر يتعلق بأخى أن يتمكن من إدارة حكومته بالشكل الذى يراه مناسباً |
| RUANDA 1994 30 senedir çoğunluğun hükümeti olan Hutu'lar, azınlıktaki Tutsiler'i katletmektedir. | Open Subtitles | رواندا 1994 لثلاثون سنةِ التي هوتو الأغلبيةَ إضطهدتْ الحكومةُ ناس توتسي أقليةِ |
| Açıkça şöyle yazıyor: "Amerikan hükümeti ağır veya tekrarlanmış suçlarda vizenizi iptal edebilir." | Open Subtitles | إنه مكتوب بوضوح أن الإدارة الأمريكيه يمكن أن تلغي التأشيرة في حالة إرتكاب جريمة خطيرة أو متكررة |
| Kore askeri Vietkong hükümeti için Eroin getirirken Gölge Şirket onları engelliyordu. | Open Subtitles | عندما جلب شارلي الهروين لتمويل حكومه نائب الرئيس الظل حرقت كل شئ |
| Amerikan hükümeti gibi kötü haberleri, CNN den öğrenmeyi tercih etmeyiz. | Open Subtitles | على خلاف الحكومةِ الأمريكيةِ، نحن لا نأخذ أخبارنا من السي.ان.ان |
| Amerikan hükümeti ve diğer ülkelerle de anlaşmaları var. | Open Subtitles | كما إنه أيضا لديه عقود حكومية أمريكية وغيرها |
| Ben Birleşmiş Milletler hükümeti'nin kıdemli bir üyesiyim. | Open Subtitles | أنا عضو رئيسي بحكومة الولايات المتحدة الأمريكية |
| Umarım Amerikan hükümeti bu olayda da müthiş sorumluluğunu yerine getirir! | Open Subtitles | أَتمنّى ان الحكومةَ الأمريكيةَ تُدركُ مسؤوليتها الرهيبة في هذه المسألةِ |