"hataları" - Traduction Turc en Arabe

    • الأخطاء
        
    • الخطأ
        
    • الاخطاء
        
    • أخطائي
        
    • أخطائهم
        
    • العيوب
        
    • عيوب
        
    • الخاطئة
        
    • ارتكبتها
        
    • خطأهم
        
    • بالأخطاء
        
    • اخطائه
        
    • الأخطاءِ
        
    • أخطاؤه
        
    • أخطائه
        
    Sanki neredeyse hataları belli şekilde yapmak üzere yapılmış gibiyiz. TED ويبدو الأمر كما لو أننا مصممين لنرتكب الأخطاء بطرق معينة.
    Aksi halde aynı hataları tekrar tekrar yapmaya devam edersin. Open Subtitles ما عدا ذلك ستظل ترتكب نفس الأخطاء مراراً و تكراراً
    Yaptığı ve yapmaya devam ettiği hataları hayatta kalmak için yaptı. Open Subtitles هذه الأخطاء التي يرتكبها و يواصل إرتكابها أظن أنه يحاول الحياه
    Psikoanaliz, aptalca hataları tanımaz. Open Subtitles التحليل النفسي لا يُعرف الخطأ السخيف هكذا
    Kendi egom ve çocukluk tecrübelerimin onu ilerde kendi olması için tam da şimdi yapması gereken hataları yapmasını engellemesini istemiyorum. Open Subtitles لا أود أن أدع غروري وطفولتي أن توقفه عن ارتكاب الاخطاء التي يحتاج إلى فعلها ليصبح الشخص الذي هو مقرر له
    Benim yaptığım hataları tekrar ettiğini görmek istemiyorum. Kumarı hayatından çıkar. Open Subtitles تفعل نفس الأخطاء التي فعلتها أنا, تسعي خلف كل هذا الهراء
    Bazı insani hataları hoş görmezsek hükümetimizin hâli ne olur? Open Subtitles ماذا ستكون إدارتنا عليه إن لم نسمح ببعض الأخطاء البشرية؟
    Bilbao bittiğinde baktım ve bütün hataları gördüm. TED عندما أصبح مبنى بلباو جاهزاً ونظرت إليه رأيت كل الأخطاء
    Diyalog olmadan da, aynı hataları tekrarlayıp dururuz, çünü yeni olan hiç bir şey öğrenmeyeceğiz. TED وبدون حوار سنظل نرتكب نفس الأخطاء لأننا لن نتعلم أي جديد
    O yüzden, bu küçük parçaları biraraya toplayıp tüm hataları giderecek yeni bir metot yaratmamız gerekti. TED لذا فقد توجب علينا إقتراح طريقة جديدة لوضع هذه القطع الصغيرة سوياً وتصحيح كل الأخطاء
    Sağlık hataları ABD'de ölümlerin, kanser ve kalp hastalıklarından sonra, üçüncü nedeni olarak rapor edilmiş. Üçüncü ölüm nedeni. TED تعد الأخطاء الطبية المسبب الثالث للموت في الولايات المتحدة، مباشرة بعد السرطان وأمراض القلب، المسبب الثالث للموت.
    Geçmişi değil şu anı yaşa ve gelecekte aynı hataları tekrarlama. TED لا تعيشوا في الماضي، بل عيشوا الحاضر، ولا ترتكبوا نفس الأخطاء في المستقبل.
    hataları bile tekrar ediyordu. TED وقد عملت له دوما حتى الأخطاء كانت تتكرر
    E-sigaralarda da aynı hataları tekrarlamak istemiyoruz. TED لا نُريد تكرار نفس الأخطاء في معالجتنا لمشكلة السجائر الإلكترونية.
    Ama çok azı bu hataları kabullenebilme gücüne sahipler, onları öylesine bir sevgiyle örttün ki, artık hata değillerdi. Open Subtitles و لكن القليل منهم لديهم الشجاعه لتقبل هذه الأخطاء و منح هذا المقدار من الحب حتى يتلاشى الخطأ
    Ama çok azı bu hataları kabullenebilme gücüne sahipler, onları öylesine bir sevgiyle örttün ki, artık hata değillerdi. Open Subtitles و لكن القليل منهم لديهم الشجاعه لتقبل هذه الأخطاء و منح هذا المقدار من الحب حتى يتلاشى الخطأ
    Bu hataları yapan kişinin gerçek ben olmadığımı kendime göstermek için. Open Subtitles لأري نفسي ان الشخص الذي فعل هذه الاخطاء ليس حقاً انا
    Doğru seçimler yaptığıma, ...doğru yolda ilerlediğime, ...ve yaptığım hataları düzeltmek için hala zamanım olduğuna inanmak istiyorum. Open Subtitles والإيمان بأني قمت باختيار ماهو صائب وبِأَنِّي على الطريقِ الصحيحِ و أنه ُلازال هنالك وقت لتصحيح أخطائي
    Ama unutma mafya hataları örtmek için mutlaka bir şeyler yapabilir. Open Subtitles ولكن رجال العصابات يمكنهم فعل أي شي لينظفوا أخطائهم من ورائهم
    Yani, kitaptaki hataları daha önce hiç görmedin mi? Open Subtitles تعني، أنك لم ترّ العيوب في الكتاب من قبل؟
    Bazı dizayn hataları nedeniyle vücudun sol tarafını ve omuzları korumuyor. Open Subtitles كانت هناك بعض عيوب التصميم والتى تركت اجزاء من الجانب والاكتاف,غير محميه
    İkiniz de aynı şekilde öpüyorsunuz aynı şarkılarda aynı hataları yapıyorsunuz. Open Subtitles كلاكما. يقبلنى بنفس الطريقة تسحبوا المسدسات بالسرعة نفسها تقولون الكلمات الخاطئة لابهار الناس
    Sanırım benim de yaptığım bazı hataları düzeltmemin zamanı geldi. Open Subtitles لقد حان الوقت لتصحيح بعض الأخطاء التي ارتكبتها.
    Zebradaki hataları, ...her birinin sıradan çitalar gibi tek başına avlanmalarıydı. Open Subtitles خطأهم مع الحمير الوحشية أنهم اصطادوا كما تفعل باقي الفهود منفردة
    Belki David yaptığı hataları yapmasaydı belki hiç birimiz yapmazdık. Open Subtitles من يدري؟ ربما ديفيد لم يقوم بالأخطاء التي فعلها ربما لا أحد منا فعل
    Yaptığı hataları izleyemezsin, ancak yeteneklerini izlersin. Open Subtitles لا يمكنك ان تتبع اخطائه اذن تتبع مهاراته
    Her şeyi geçiştiriyorum ve sana yaptığım gibi ona da aynı hataları yapacağımdan çok korkuyorum. Open Subtitles أنا أَعْملُ لمعان ثانية كُلّ شيءُ، وأَنا مُفزَعُ سَأَجْعلُ نفس الأخطاءِ مَعها بأنّني جَعلتُ مَعك.
    Profesörün hataları olmuş olabilir Petrova ama size adamın tek bacağı olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım. Open Subtitles ربما البرفسور عنده أخطاؤه يا بتروفا علي أن أذكرك عنده إلا رجل واحده
    Ama onun hataları ciddi yaralanmalara ve ölümlere sebep oldu ve buna artık müsamaha gösterilemez. Open Subtitles لكن أخطائه أدت إلى إصابات بالغة وموت، ولا يمكن أن يتم التساهل بذلك بعد الآن.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus