"havuzun" - Traduction Turc en Arabe

    • المسبح
        
    • الحوض
        
    • البركة
        
    • حوض السباحة
        
    • حمام السباحة
        
    • مسبح
        
    • بركة
        
    • حمام السباحه
        
    • البركةِ
        
    • النافورة
        
    • حمام سباحة
        
    • بالمسبح
        
    • بحمام السباحة
        
    • البِركة
        
    • لحمام السباحة
        
    havuzun sığ kısmından başka bir yere gitmeye izni bile yoktu. Open Subtitles إنه لم يُسمح له أن يبتعد عن الحافة الضحلة من المسبح.
    Bugün, havuzun kenarında yürürken yüzeyin altında ters giden bir şeyler olduğunu haber veren kız ben oluyorum. TED اليوم، أستطيع أن أكون تلك الفتاة التي تمشي قرب المسبح لأقوم بالإنذار أن هناك شيء يحدث تحت السطح.
    Sonrasında ise bu havuzun tamamen boş olduğunu zor yoldan öğreniyorum. Buz gibi soğuk su neredeyse donmak üzere. Kelimenin tam anlamıyla nefesimi kesiyor. TED سرعان ما أدركت الورطة وهي أن هذا الحوض فارغ تماماً لأن الماء به كان بارداً قريبًا من التثلج وبصعوبة أخذت أنفاسي.
    Onlar havalı otellerinde havuzun yanında oturuyor, gülüşüyor, içki içiyor. Open Subtitles انهم يجلسون عند البركة في فندقهم الفاخر يضحكون وشربون الخمر
    Birini bekliyorum. havuzun yanında olacağım. Open Subtitles أنا بإنتظار أحد ما، سأخرج إلى حوض السباحة
    Bunu havuzun orada buldum. Ne biçim sal ama, değil mi? Open Subtitles لقد وجدتُ هذا أسفل حمام السباحة يا لها من مجموعة مجنونة
    havuzun sonundaki yeşil mayolu kızı gördün mü? Open Subtitles أترى عند نهاية المسبح, تلك الفتاة بملبس السباحة الأخضر ؟
    Sanırım havuzun içi yapraklarla, çer çöple doluydu. Open Subtitles و أعتقدأنه كان فيه بعض الأغراض في ذاك المسبح
    Tüm gün havuzun başında yatmalar, kız peşinde koşmalar... Open Subtitles أنتم تجلسون حول المسبح طيلة اليوم تطاردون الفتيات
    Küçük havuz kollukları takıyorlar, havuzun etrafında koşuyorlar. Open Subtitles و يرتدون عوامات صغيرة في أذرعهم، و يركضون حول المسبح
    Güzel görünüşüm havuzun parasını ödedi yeteneğimde suyu doldurdu. Open Subtitles وسامتي دفعت قيمة هذا المسبح وموهبتي ملأته بالماء
    Hemen havuzun yanında üstünü değiştirebileceğin bir kabin var. Open Subtitles هناك في مكان يمكنك أن التغيير فيه قرب الحوض
    Yönetimden havuzun suyunu değiştirmelerini isteyeceğim. Open Subtitles سأطلب من الاداره تصريف المياه واعاده ملئ الحوض
    Bu pencere ısının bir bölümünün kızılötesi olarak havuzun ısısından taşınmasını sağlar. TED تسمح هذه النافذة بعبور جزء من الحرارة إلى الأعلى في صورة أشعة تحت حمراء لينفذ بفاعلية، حاملًا حرارة تلك البركة بعيدًا.
    Neden, artık havuzun yanındaki fotoğrafımı gösteremediğin için mi? Open Subtitles أنتِ غاضبة لأنه لم يعد يمكنك أن تعرضي صورتي حول البركة بعد الآن، صحيح؟
    havuzun kenarında duruyormuş. Sonra beyninde hasar. Open Subtitles كان الفتى يجلس بجوار حوض السباحة و بعد ذلك أُصيب بتلف فى المخ.
    havuzun üzerini temizlemen gerekir. Open Subtitles ـ حوض السباحة الخاص بكِ بحاجة لتنظيف ـ أجل
    Millet, masalar oraya doğru sıralanacak ve bar, havuzun yanında olacak. Open Subtitles يا رفاق، ضعوا الطاولات في الخلف هناك والمسقى بجانب حمام السباحة
    Yüzme havuzunda, bir dolap anahtarı var, havuzun dibinde bulacaksın. Open Subtitles بداخل حمام السباحة يوجد مفتاح خزانة عند مصرف المياه في نهايته بالعمق
    Sen onları sinirlendir, onlarda seni bir sandalyeye bağlasın ve havuzun dibine bıraksınlar. Open Subtitles أنت تغضبهم فيربطونك على كرسي ويتركونك في قعر مسبح
    Ve bir gün hocam bana 25 metrelik bir havuzun diğer ucuna nefes almadan yüzmem gereken bir alıştırma verdi. TED وفي أحد الأيام طلب مني المدرب أن أقطع سباحة بركة بطول 25م دون أن آخد نفسًا.
    Hava güneşliyken belki havuzun oraya gidebiliriz. Open Subtitles لقد اعتقدت ربما يمكن ان نقضى بعض الوقت بجانب حمام السباحه بينما الشمس لاتزال جميله
    havuzun etrafından dolaş, içeri girecek bir yer bul. Open Subtitles شقّْ طريقَكَ حول البركةِ وحاول ان تجد وسيلة للدخول
    Bazı günler özeldi çünkü Crystal tekerlekli sandalyesinde olmaz ve havuzun yanında otururdu. TED كانت بعض الأيام خاصة جدًا لأن كريستال كانت خارج كرسيها المتحرك تجلسُ بالقرب من النافورة.
    Tercihen Santa Cruz'da büyük bir havuzun içinde. Open Subtitles يفضل أن يكون في سانتا كروز في حمام سباحة من الخيار باللبن
    - Hayır. Babam daha gelip havuzun keyfini çıkardığımızı görmedi. Open Subtitles كلا، أبي لم يعد للبيت بعد لكي يرانا نستمتع بالمسبح
    havuzun etrafındaki 2500 kişi hastalık tehlikesiyle karşı karşıya. Open Subtitles تعرض 2500 شخص بحمام السباحة للبكتيريا
    Mahkeme iki saat ara veriyor. havuzun önünde yeniden toplanacağız. Open Subtitles المحكمة تُؤجل لساعتين سنلتقي مجدداً عند البِركة
    Arka bahçeye bak, havuzun yanına. Open Subtitles دور عليها في الفناء الخلفي لحمام السباحة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus