her birimiz Tanrı'nın gözünde bir sanat eseri olarak yaratıldık. | Open Subtitles | كل واحد منا هو عمل فني خلق على صورة الله. |
her birimiz belli bir Alman radyo kulesinden gelen mesajlara müdahale ediyoruz. | Open Subtitles | حسنٌ، كل واحد منا يعترض رسائل من برج محدد ألماني لرسائل لاسلكية |
her birimiz en sevdiğimiz insanla ilgili bir anıdan vazgeçmeliyiz. | Open Subtitles | يجب على كل منا التخلي عن ذاكرة اكثر ناس نحبهم |
her birimiz önemli bir federal ajansın atanmış vekillerinden birisidir. | Open Subtitles | كل فرد منا يُعد نائباً مُعيناً مسئولاً عن وكالة فيدرالية |
Tabi, her birimiz, iki insan genomu barındırıyoruz; biri annemizden gelen , biri babamızdan. | TED | كل واحد منا يملك إثنين من الجينوم البشري الأول من الوالد .. والثاني من الوالدة |
Yolculuğun bu kısmı için her birimiz 6000 dolar ödemiştik. | TED | لقد دفع كل واحد منا مبلغ 6,000 دولار لهذا الجزء من الرحلة. |
Ama hep hatırlayın, her birimiz bireyiz, kalbi atan bir insanoğlu, umursayan ve kendilerine özgü hayatlarını yaşamak isteyen. | TED | لكن تذكروا دائما، كل واحد منا هو فردٌ، إنسان يملك قلبا نابضا، يهتم ويريد عيش حياة حقيقية يريدها. |
her birimiz bir umut dalgası olabilir. | TED | إذ أن كل واحد منا قادر على أن يكون موجة من الأمل. |
Bir seçim şansımız var. Bu odadaki her birimiz, ne çeşit bir değişim yapmak istediğimizle ilgili bir seçim şansımız var. | TED | لدينا خيارا. كل واحد منا في هذه الحجرة، لدينا خيارا بالنسبة لنوع التغيير الذي نرغب في عمله. |
Eğer her birimiz üzerimize düşen görevi yaparsak birlikte bir fark yaratabilir ve penguenlerin neslinin tükenmesine engel olabiliriz. | TED | فإذا قام كل منا بدوره يمكننا معًا أن نحدث الفرق وننقذ البطاريق من الانقراض |
her birimiz zamanımızın çoğunu bunu yapmakla geçiriyoruz ve büyümeye devam ediyoruz. | TED | ومقدار الوقت الذي يقضيه كل منا في القيام بكل هذا يتزايد باستمرار أيضاً. |
Ve öyküler anlatırken, her birimiz evreni kendi açımızdan anlayacağız. | TED | و برواية هذه القصص، سيفهم كل منا الكون من وجه نظره. |
her birimiz hayatımız boyunca değişim geçiririz, bu değişimle karşılaşınca da çoğu zaman bazı zor kararlar vermemiz gerekir. | TED | كل فرد منا يواجه تغيراتٍ في حياته، وغالباً عندما نكون مجبرين على هذه التغيرات، يصبح علينا أن نتخذ بعض القرارات الصعبة. |
Fakat her birimiz kendi evimizde, okulumuzda ve iş yerlerimizde ilk adımımızı atarsak hava kalitemizde büyük değişimler meydana getirebiliriz. | TED | لكن لو كل واحدٍ منا أخذ زمام المبادرة في منزله ,وفي مدرسته وفي مكان عمله .يمكن أن نصنع فرقاً كبيراُ في جودة الهواء |
Sanırım saat dolduğunda saygı duruşunda bulunmalıyız bu berbat savaşın bittiğini belirtmek ve her birimiz için ne anlama geldiğini göstermek için. | Open Subtitles | أعتقد من أنه عندما تدق الساعه علينا جميعاً الصلاة بصمت لنقوم بتخليد نهاية هذه الحرب المروعة وما يعنيه ذلك لكل واحد منا |
Mecazi olarak, buradaki her birimiz tüm türümüzün evrimini yeniden yaşadı. | TED | كتعبير مجازي، كل واحد منّا عاش من جديد تطوّر جنسنا بأكمله. |
her birimiz ruhsatsız nükleer silah taşıyoruz. | Open Subtitles | كُلّ منّا يَلْبسونَ غير مجازون المعجّل النووي على ظهرِه. |
Eğer her birimiz bir tanesini seçerse, kaçması mümkün olmaz. Kıpırdayın! | Open Subtitles | إن أخذ كلّ منا واحدًا، لن يستطيع الهرب، تحركوا |
her birimiz buraya bir sebep için getirildik. | Open Subtitles | جُلب كلّ واحد منّا إلى هنا لسبب |
her birimiz ilk yılımızda Jessica tarafından yemeğe davet edildik. | Open Subtitles | كلّ واحد مِنّا أُخِذَ للعشاءِ بواسطةِ (جيسكا) في العامِ الأوّل. |
Daha da ürkütücü olanı, eğer pasta büyümezse, her birimiz daha küçük bir dilim alırız. | TED | الأكثر إخافة من ذلك هي عندما لا تنمو الكعكة كل شخص منا سيحصل على قطعة أصغر |
İkincisi, her birimiz kendi yarattığımız kirliliğin sorumlusu ve kurbanıyız. | TED | الثاني، جميعنا مسؤولون عن وضحايا تلوثنا. |
"Kurbanlar" diyorum çünkü her birimiz normal şartlarda söylemeyeceğimiz yapmayacağımız şeylere zorlandık. | Open Subtitles | ضحايا، لأن كل واحدٍ منّا أحس بالقهر ليقول أو ليفعل شيئاً والتي ماكنّا من ناحية أخرى |
her birimiz yaşımızı, bedenimizi hatta yaşam tarzımızı ve kişiliğimizi yansıtan özgün ses özelliklerine sahibiz. | TED | لكل واحد منّا بصمة صوتية فريدة تعكس عمره، وحجمه، وحتى أسلوب حياته وشخصيته. |
her birimiz zıvanadan çıktı, özellikle de sen yakışıklı. | Open Subtitles | كلّ فرد منّا خصوصا أنت ايها الوسيم |