Her gece içiyorsun. Eskiden hiç böyle davranmazdın. | Open Subtitles | أنت تشرب بشل ثابت, وتشرب كل يوم أنت لم تعتد الشرب هكذا أبداً, هذا جديد |
Bir daha hiç böyle olmayacağını hatırlamak beni sahiden üzüyor. | Open Subtitles | يحزنني جداً التفكير أن الأمر لن يكون هكذا أبداً. |
Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Oradan sağ çıkacağımı hiç ummuyordum. | Open Subtitles | لم أقم بهذا قط من قبل, لم أكن أتصور أنني سأبقى على قيد الحياة |
İkimiz hiç böyle takılmıyoruz. | Open Subtitles | أنا وأنتِ لا نخرج سوياً أبداً مثل هذا. |
Diğer annem hiç böyle giyinmezdi. | Open Subtitles | أمّي الأخرى لم تلبس أبداً هكذا. |
Yanlış olan bişeyler var. hiç böyle iyi davranmazdı | Open Subtitles | هناك شيء خطأ لم تكن لطيفة هكذا ابدا |
Berbat durumdasın. Seni daha önce hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | أنت في حالة مزرية أنا لم أراك هكذا أبداً |
Yani, benimle hiç böyle olmamıştı. | Open Subtitles | أعني بأنه لم يكن هكذا أبداً معي من قبل. |
Önceden hiç böyle değildin. | Open Subtitles | لم نعهدك هكذا أبداً |
Onu hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | لم أره يتصرف هكذا أبداً |
Daha önce hiç böyle bir sey yapmamistim. Oradan sag çikacagimi hiç ummuyordum. | Open Subtitles | لم أقم بهذا قط من قبل, لم أكن أتصور أنني سأبقى على قيد الحياة |
Daha önce hiç böyle bir şey yapmamıştım. Oradan sağ çıkacağımı hiç ummuyordum. | Open Subtitles | لم أقم بهذا قط من قبل, لم أكن أتصور أنني سأبقى على قيد الحياة |
Daha önce hiç böyle konuşmamıştın. | Open Subtitles | أنتِ لم تتحدث أبداً مثل هذا من قبل |
Seni hiç böyle görmemiştim. | Open Subtitles | ما رأيتك أبداً هكذا. |
Çünkü yabancı falan filan ama Michael beni hiç böyle öpmemişti. | Open Subtitles | انا اعني , ان فيز ليس خيارا جيدا لأنه . اجنبي و الكثير من الاشياء الاخرى ... لكن . مايكل لم يقبلي هكذا ابدا |
Bu büyük bir anlaşma. Daha önce hiç böyle bir şey yapmadım. | Open Subtitles | هذا أمرٌ في غاية الأهمية لم يسبق لي وأنجزتُ عملاً كهذا مطلقاً. |
hiç böyle bir şey duymadım. Anneniz eğitiminiz için köle olmuş olmalı. | Open Subtitles | لم أسمع بشيء كهذا أبداً لا بد أن أمك تعبت كثيراً في تربيتكن |
hiç böyle harika izleyicilerim olmamıştı. | Open Subtitles | لم أرَ جمهوراً رائعاً كهذا قبلاً |
Çok korkmuştum. Daha önce hiç böyle karanlıkta kalmamıştım. | Open Subtitles | كنت خائفة جداً، لم يحصل أن دخلت في ظلام كهذا قط |
Doktorlar hiç böyle bir şey görmemişler. | Open Subtitles | لم يروا شيئاً كهذا مسبقاً في المستشفى |
hiç böyle düşünmemiştim. | Open Subtitles | لم أفكر بهذا أبداً |
hiç böyle düşünmemiştim. Arka bahçen de 40.075 km uzunluğunda. | Open Subtitles | لم أفكر بهذا من قبل حديقتك الخلفيه طولها 24900 ميلاً |
Tanrım, onu hep boğazlıyorsun ama şimdiye kadar hiç böyle olmamıştı. | Open Subtitles | يا إلهي، أنتَ تخنقه طوال الوقت ولا يحدث هذا أبداً |
Bu sabah gelmedi. - hiç böyle yapmazdı. | Open Subtitles | إنها لم تحضر للعمل هذا الصباح- هذا ليس من طبعها- |
hiç böyle çalışan bir takım görmemişlerdir. | Open Subtitles | لم يروا أسرى يعملون هكذا أبدا |