İşimin, diledikleri gibi başkalarına ait olabileceğini sanıyorlardı. | Open Subtitles | كان من المعتقد أن عملى يخص الأخرين ليصنعوا به ما يعجبهم |
Evet, biliyorum, ama işimin gereği bu. Lütfen, bayan, oturun! | Open Subtitles | نعم,اننى اعرف ,ولكن هذه متطلبات عملى, فارجوكى اجلسى |
İşimin bir parçası da istenmeyen durumlardan kurtulmaktır. Ve burada da çok var. | Open Subtitles | جزء من عملى أن أتخلص من الغير مرغوب فيهم، ويوجدالبعض منهم |
işimin sona erdiğini düşünüyordum ve hiç bir şeye anlam veremiyordum. | TED | اعتقدت أن عملي انتهى، اعتقدت أن ما أفعله ليس له معنى. |
Biliyor musun, insanların çılgın taleplerine karşın yalandan iyi gözükmek işimin bir parçası. | Open Subtitles | هل تعرف ان جزء من وظيفتى ان التظاهر بأن كل شئ على مايرام وانفذ طلبات الناس المجنونة |
İşimin bir parçası da kıyafetleri giyip insanların nasıl tepki verdiğine bakmak. | Open Subtitles | جزء من شغلِي أَنْ أرتدى الملابسَ وأَريَ رد فعل الناس |
İşimin bir parçası da istenmeyen durumlardan kurtulmaktır. Ve burada da çok var. | Open Subtitles | جزء من عملى أن أتخلص من الغير مرغوب فيهم، ويوجدالبعض منهم |
Şimdi, bir aşı daha vur da işimin başına döneyim yoksa vuracak başka birilerini bulurum. | Open Subtitles | لذا اعطينى جرعة أخرى حتى أعود لأداء عملى وإلا سأجد شخصاً آخر يعطيها لى |
Ben senin tavan arana gelemiyorum ama sen işimin ortasında çıkabiliyorsun. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أذهب الى مخزنك ولكنك تستطيع الظهور فجأة فى عملى |
İşimin bir parçası da... patronuma yakın olan kişilerle sıcak ilişkiler kurmak. | Open Subtitles | أنتَ تعرف أن جزءاً من عملى عدم القيام بهذا |
Bu da işimin bir parçası, anlıyor musun? | Open Subtitles | هذا مثل جُزء من عملى بطريقة ما، أتفهمنى ؟ |
Ben iyiyim. Bak, baba, bu benim işimin bir parçası. | Open Subtitles | حسناً ، أنا بخير والدى ، أنظر ، هذا جزء من عملى |
ve sen bana benim zor işimin, bana karşılığını gösterdin. | Open Subtitles | وأنت .. قد أظهرت لى أن عملى الجاد لم يضيع هباءًا |
Bu akşam size neden işimin ve perspektifimin değiştiğini anlatacağım. | TED | لكنني هنا الليلة لأخبركم عن شيءٍ شخصي، غيّر عملي ومنظوري. |
Çocuklar işimin devam etmesi için birkaç soygun yapmamız gerekecek. | Open Subtitles | أيّها الفتية؛ سيكون علينا القيام بعمليات سرقة لإنعاش عملي مجدداً |
Yani bu konularda batırmasam daha iyi. Çünkü işimin bir parçası. | Open Subtitles | حننا أننى لاأحب هذا ولكنه جزء من وظيفتى |
Oradaki işimin bütün kapsamı buydu. | Open Subtitles | ذلك كَانَ. . ذلك كَانَ مدى شغلِي. |
Jane, sana söz veriyorum, buradan kurtulursak, işimin bir daha aşkıma engel olmasına izin vermem. | Open Subtitles | أنا أوعدك يا جين لو ربنا أحيانا مش هخلي شغلي يطغي علي حياتنا |
Yanisi, siz işimin inceliklerini anlayabilecek durumda değilsiniz. | Open Subtitles | وجهة نظري التي لم تتمكن من فهمها هي الأبعاد الخفية لأعمالي . |
Tüm dünyadaki ağlardan geçen veri paketlerini takip ettim ve sonunda tam şurda duran bilgisayarın işimin güvenliğini ihlal ettiğini anladım. | Open Subtitles | وتتبعت حزماً عبر انظمة الشبكات حتي توصلت الي ذلك الجهاز هناك بجوار مكتبك ذلك الذي بدأ عملية الاختراق لعملي |
Ben de daha önceki işimin, her günkü zorluklarını özlemeye başlamıştım bile. | Open Subtitles | و قد بدأت فعلاً بالاشتياق لكدحي اليومي في وظيفتي السابقة |
Eski işimin bir başka ön şartı da ahlaki değerlere sahip olmamaktı. | Open Subtitles | أحد المتطلبات الأخرى لعملى السابق كان عدم وجود وازع أخلاقي |
Bildiğin gibi beni işe aldığında ilk söylediğin işimin her şeyden önce birbirimize karşı dürüst olmamız gerektiğiydi. | Open Subtitles | أتعلم، مايكل عندما قمت بتوظيفي لقد قلت أولاً وقبل كل شئ أن وظيفتي هي أن أكون أمينة معك |
İşimin, insanlara yalan söylemek olduğuna aldırmıyordu. | Open Subtitles | لم تمانع أن وظيفتي كانت الكذب على الناس.. |
UNICEF'teki işimin en sevdiğim yanı dünyanın her yerinden gençlerle konuşma, tanışma ve onları dinleme imkanına sahip olmam. | TED | الجانب المفضل من وظيفتي في اليونيسف هو فرصة الحديث والاستماع ومقابلة هؤلاء الشباب من كل أنحاء العالم. |