| En iyi işlerimi burada çıkarırım. Evde beş çocuk. | Open Subtitles | . أكتب أفضل أعمالي هنا ، في البيت لدي خمسة أطفال ما الوضع؟ |
| Çok meşguldüm de, banka işlerimi ihmal ettim. | Open Subtitles | لقد كُنْتُ مشغولُ جداً لذا لم استطع ترتيب أعمالي المصرفيةُ. |
| İşlerimi bozmaması için ona dikkat etmelisin. - Bizi yanında istemiyor musun? | Open Subtitles | كمراقبته ، حتّى لا يكسر أعمالي المفضّلة ألا تريدنا معك ؟ |
| Sen benim işlerimi yapabilirsin, ama ben seninkileri yapamaz mıyım? | Open Subtitles | إذاً يمكنك القيام بعملي لكن لا يمكنني القيام بعملك ؟ |
| Rahip bana kendi işlerinden bahsetmiyor, ben ne diye kendi işlerimi anlatayım ki? | Open Subtitles | حسناً ، إن القس لا يحكى له عن عمله لا أرى داعٍ لأن أخبره عن عملى |
| Ben de tekrar Kansas'a gittim... ve işlerimi ayarlayιp Sioux'ya döndüm. | Open Subtitles | لذا عدت الى كانساس وبعد انهاء اعمالي عدت الى سيوكس |
| Sormak istediğim, eğer temyizi kaybedersek hapse atılmadan önce işlerimi düzene sokma şansım olacak mı? | Open Subtitles | ما ردتُ أن أسأله : إذا نحن خسرنا الإستئناف هل سيكون لدي فرصة آخرى لِترتيب شؤوني قبل أن أسجن؟ |
| Günlük işlerimi yapmamı söyleyen sensin. | Open Subtitles | حسنا، أنت طلبت منى القيام بأعمالي اليوميه |
| Sadece idari ve klinik işlerimi toparlamak için bir haftalığına döndüm. | Open Subtitles | سأبقى هنا هذا الأسبوع كي أنهي مهامي العيادية والإدارية |
| Ben genelde bütün işlerimi hallettikten sonra geceleyin demlenirim. | Open Subtitles | أتناول مخدرات في الليل عندما أنتهي من كل أعمالي |
| Demek işlerimi ele geçirmeye çalışanlar siz ikinizsiniz. Ben ortalarda yokken... | Open Subtitles | أنت من الإثنان الذان حاولتما التدخل في أعمالي التجارية عندما لم أكن موجدا. |
| Benim işlerimi yapan, koşuşturup duran minik adamlar. | Open Subtitles | كثيراً من الشباب يلتفون حولي لكي ينجزوا لي أعمالي |
| Dışarda hala güneş varken işlerimi tamamlamama izin verir misiniz? | Open Subtitles | هل تمانعي إذا قمت بباقي أعمالي الإعتيادية باعتبار أنه ما زال هناك ضوء للشمس في الخارج ؟ |
| Bütün işlerimi bitirdim. Benimle gurur duyabilirsin. | Open Subtitles | كل أعمالي الرتيبة أنتهت يمكنك أن تفخر بي |
| Bütün işlerimi gözetim altında tutar. Sorun olmaz. Zararsızdır. | Open Subtitles | إنه مطلع على كل أعمالي لا باس به , إنه جيد |
| Tek başıma koşuyorum, işlerimi düşünüyorum... bir anda durup dururken, bir ahır kapısı gökyüzünden düşüverdi ve neredeyse bana çarpıyordu. | Open Subtitles | لقد كنت أهرول ، و مهتمة بعملي وقد خرج من لا مكان باب حظيرة سقط من السماء وكاد أن يسحقني |
| Evrak işlerimi bitirdim ve birkaç dakikam vardı. | Open Subtitles | لقد أنهيتُ الملفات الخاصة بعملي فكان لدي بضع لحظات فحسب |
| Firmanın en genç üyesi. Bütün işlerimi yürütüyor. | Open Subtitles | انه العضو الاصغر فى شركته انه يهتم بكل شؤون عملى |
| Yılın en meşgul ve ürkütücü bu gecesinde tüm evrak işlerimi yapacaksınız. | Open Subtitles | عليك ان تقوم بجميع اعمالي الورقية الليلة في الليلة الاكثر عملاً ورعباً في السنه |
| Protokol bize iş yeri sahibi olma hakkını vermiyor. İşlerimi vekaletle yapıyorum. | Open Subtitles | لا تسمح لنا اللوائح بإمتلاك أو إدارة أي مشروع ولكنني أدير شؤوني عن طريق مفوضين |
| Ve ben yokken, sana işlerimi devam ettirmende ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | وفى أثناء فترة غيابى سأحتاجك لإدارة أعمالى |
| Ev işlerimi yapacaksın, taki iyi bir çocuk olana kadar. | Open Subtitles | افعل واجباتي البيتية بما انك تريد ان تصبح رجل |
| Sadece bu sefer işlerimi soruşturmana izin vereceğim. | Open Subtitles | هذة المرة فقط سأسمح لك بسؤالي عن عملي |