Bana, beni önemsediğini söylemeni istiyorum, tek istediğim şey bu. | Open Subtitles | أريدك ان تخبرني بأنك تهتم بي . هذا ما أريده |
Sana yardım edebilmek için istediğim şey sorularıma cevap vermen. | Open Subtitles | ما أريده هو الرد على أسئلتي حتى أتمكن من مساعدتك |
Mükemmel kadını arıyordum ama anladım ki, istediğim şey kendi arka kapımdaymış. | Open Subtitles | كنتُ أبحص عن المرأة المثالية واتضح, أن ما أريده موجود خلف بابي |
Uzun zamandır tek istediğim şey beni sevmendi. Beni kabul etmendi. | Open Subtitles | لمدة طويلة كل ما أردته هو حبك لي و أن تتقبلني |
Yani tartışmak istediğim şey bu sistematik ve gerçek bilimsel yaklaşımın feromonların gerçekten anlaşılabilir bir hale gelebileceğinin bir örneği. | TED | ذلك ما أريد أن أحاجج به هو هذا المثال لحيث يمكن للمقاربة العلمية المنهجية حقا أن تحقق فهما حقيقيا للفيرومونات. |
Sizden yapmanızı istediğim şey sadece 24 saatinizi alıyor, Bir hareket yaratın. | TED | ما اريده منك سياخد منك فقط 24 ساعة هو خلق حركة |
Sanırım söylemek istediğim şey şu ki, annen ve ben sana bir oyuncak almadığımız zaman, bu seni sevmediğimiz anlamına gelmez. | Open Subtitles | ما أحاول قوله أنّي ووالدتك لم نبتع لك دمية، فهذا لا يعني أنّنا لا نحبّك. |
Tek istediğim şey evlendiğimi zannettiğim adamın kendisi. | Open Subtitles | كل ما أريده هو الرجل الذي اعتقدت أنني تزوجته |
İstediğim şey kızarmamış ekmekli, reçelli ve fıstık ezmeli bir sandviç. | Open Subtitles | ما أريده هو أن يكون غير محمّصاً مع زبدة الفستق والهلام الآن |
İstediğim şey gitmeden önce bazı şeyleri yapabilmek için bir şans. | Open Subtitles | كلّ ما أريده هو فرصة لتعمل شيء في الخدمة للإدارة قبل أن أذهب. |
Şu an tek istediğim şey kanını akıtmak. Ama yapmayacağım. | Open Subtitles | كل ما أريده الآن هو أن أريق دمائك ولكننى لن أفعل. |
Şu anda en son istediğim şey, altın yıllarını neden ranzada geçirdiği konusunda yapılacak bir konuşma. | Open Subtitles | وآخر ما أريده هو محادثة أخرى عن لماذا لم يجدر بها أن تصرف سنواتها الذهبية في سرير بطابقين |
Tek istediğim şey onun gözlerinde , sesinde ve kokusunda kaybolmaktı. | Open Subtitles | وكل ما أردته هو أن أكون تائهاً في عيونها وصوتها ورائحتها |
Bütün hayatım boyunca tek istediğim şey seni güvende tutmaktı. | Open Subtitles | ، طوال حياتي كل ما أردته هو أن أجعلك آمنة |
Size bundan sonra göstermek istediğim şey, laboratuvarımızda yaptığımız bir dizi deney, bunlarla bu robotun daha uzun mesafeler boyunca gitmesini sağladık. | TED | ما أريد أن أريكم تاليا هو مجموعة من التجارب أجريناها داخل المختبر حيث كان الروبوت قادرًا على الذهاب لمسافات أطول. |
Hayır, Randy. İstediğim şey o ATF lavuğunun tükürdüğünü yalaması. | Open Subtitles | لا راندي كل ما اريده ان يركع هؤلاء المحققون عند ركبتنا |
Size çok nazik bir şekilde söylemek istediğim şey efendim, ne yaptığımı biliyor olduğum. | Open Subtitles | إن ما أحاول قوله لك يا سيدي و بشكل مهذب هو أنني أعرف ما الذي أفعله |
Öğrenmek istediğim şey, bu gemide hilebazların olup olmadığı. | Open Subtitles | ما اريد أن أركز عليه ، اذا كان هناك بطاقات سمك القرش على هذا الحوض |
Şimdi yapmanızı istediğim şey, beş tane tepki yazmanız... tekrar batağa dönmenize neden olacak,... yada iyileşmenizi tehlikeye sokabilecek şeyler. | Open Subtitles | ما أريدك أن تفعليه الآن هو أن تكتبي خمسة حوافز التي من الممكن أن تؤدي إلى معاودتك التي يمكن أن تعرض تحسنك للخطر |
Durumumu konuşmak istemiyorum ve durumumu seninle tartışmak en son istediğim şey. | Open Subtitles | ولا أريدك أن تناقش وضعي, وآخر شيء أريده هو مناقشة وضعي معك |
O zaman sana yapmanı istediğim şey konusunda güvenebilirim, değil mi? | Open Subtitles | أعتمد أنك ستنفذ ما طلبته منك؟ إنها ليست لك يا (ريتشارد). |
Sizden istediğim şey vasiyet planlaması için, paranın nerede olduğunu bilmek. | Open Subtitles | و ما أحتاجه منك لغرض تخطيط الوصية أن أعلم في أي شكل توجد ممتلكاتك؟ |
Öyleyse sizden istediğim şey, cesaretinizi göstermeniz. | TED | حتى الآن، ما أطلبه منكم، أنا أطلب منكم أن تُظهروا الشجاعة. |
Asıl söylemek istediğim şey... Umarım aramızda bir sorun yoktur. | Open Subtitles | ما أردتُ قوله حقاً آمل أن نكون رائعين مع بعضنا |
Bir jonglör olarak yapmak istediğim şey bir anı temsil edici birşeyler yaratmaktı. | TED | حسناً, كـ قاذف للكرات ما اردت فعله هو انا اصنع شيئاً. وكانت تلك تمثيلية اللحظة |
Tek istediğim şey, Paris'e gidip Silahşorlar'a katılmak. | Open Subtitles | كل ما اردته هو الوصول الى باريس والإنضمام الى الفرسان |
Bilmek istediğim şey, bunca zaman neden bana araba almadın? | Open Subtitles | ما أودّ معرفته أنه لمَ لم تبتاع لى سيارة قطّ |