| Çenemi kaybettiğim için artık bu kapalı ortamı yaratamıyordum. Bu yüzden de dilim ve bütün diğer ses araçlarım güçsüz kalmıştı." | TED | ولانني فقدت فكي لم يكن بمقدوري ان احجز الهواء .. لذا فان لساني .. وباقي الاعضاء المتعلقة بالصوت غدت لاقيمة لها |
| O gün senin de, benim de gülüşümü kaybettiğim gün olacak. | Open Subtitles | اليوم الذي فقدت فيه ضحكت كان اليوم الذي فقدت فيه ضحكتي |
| İyi ki annesi değilim, onu kaybettiğim için çok üzülürdüm. | Open Subtitles | أنا سعيدة لأني لست والدته, قد يتحطم فؤادي لو فقدته |
| Ve o satışta kaybettiğim tek şey 50 bin dolar değildi. | Open Subtitles | وصدقني، لقد خسرت خسرت مايزيد عن 50 ألف في تلك الصفقة |
| Son birkaç günde kaybettiğim onca şeyden sonra, ismimi de kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | مع كل ما خسرته في الأيام الأخيرة، لا يمكنني تحمل خسارة اسمي أيضاً |
| Babamı kaybettiğim gün dünya bir daha aynı olmayacak diye düşündüm. | Open Subtitles | اليوم الذي فقدت فيه أبي، ظننت أن حياتي لن تكون كالسّابق. |
| Sana öyle yaptığımı söyledim çünkü kendimi kaybettiğim için utandım. | Open Subtitles | انا فقط اخبرتك بذلك لاني كنت محرج لاني فقدت اعصابي |
| Bu sabah kendimi kaybettiğim için özür dilerim. | Open Subtitles | ــ أنا آسفة، لقد فقدت التحكم في نفسي هذا الصباح |
| Sabrımı kaybettiğim, hatta ona saldırdığım zamanlar oldu. | Open Subtitles | كانت هناك لحظات فقدت صبري معه وأيضاً انتقدته |
| kaybettiğim şeylerden en çok beynimi özlüyorum en çok. | Open Subtitles | بين كل الاشياء التى فقدتها لقد فقدت عقلى غالبا |
| kaybettiğim şeylerin yerine bir bahçe satışından bir sürü şey almıştım. | Open Subtitles | لقد اشتريت باقة من الأشياء من أرض المعارض لاستبدال ما فقدته |
| İşte, inme geçirdiğim sabah kaybettiğim, beynimin bu bölümüydü. | TED | كان ذلك جزء من مخي الذي فقدته في صبيحة يوم السكتة الدماغية |
| Pek çoklarının zihninde, kaybettiğim şeyin diğer ailelerin kaybettikleri ile karşılaştırılamayacağını biliyorum. | TED | وأنا أعلم أنه في عقول الكثيرين، أن ما فقدته لا يمكن مقارنته مع ما فقدته العائلات الأخرى. |
| İki adamı birden bu kadar hızlı kaybettiğim en son sefer lisede çıktığım üç çocuğa hamile olduğumu söylediğim zamandı. | Open Subtitles | آخرة مرة خسرت فيها رجلان بهذه السرعة، عندما أخبرت الثلاث رجال الذين كنت أواعدهم فى المدرسة الثانوية أننى كنت حامل |
| Kızımı da annemi kaybettiğim gibi kaybetmeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أخسر ابنتي مثلما خسرت أمي |
| Ama kaybettiğim bebeğimi düşünmeden geçirdiğim bir günüm bile olmadı. | Open Subtitles | لكن لا يوم يمر لا افكر فى ابني اللذي خسرته |
| kaybettiğim insanlar, öğrendiğim şeyler onlar olmasaydı bu hale gelemezdim. | Open Subtitles | الناس الذين فقدتهم الاشياء التي تعلمتها لن أصبح هكذا بدونهم |
| Bekaretimi kaybettiğim karavanın bir yüzünü hatırlatıyor. | Open Subtitles | يذكرني بجانب من الشاحنة التي فقدتُ فيها عذريتي |
| 14 yılda kaybettiğim 3 davayı bulmuşsun. | Open Subtitles | عثرت على القضايا التي خسرتها في أربعة عشر عاماً |
| Serena, ertesi sabah uyandığımda, bekaretimi kaybettiğim ve sevdiğim kızın şehri terk ettiğini ve bir yıl boyunca ondan haber alamayacağımı öğrendim. | Open Subtitles | استيقظت الصباح الذي يلي فقداني لعذريتي وأكتشف أن الشخص ،الذي أعطيته إيّاها ،الذي أحببته |
| Eğlenip, benim kaybettiğim sürece de sakin bir gece geçirebiliriz. | Open Subtitles | ومنوبولي ويمكننا أن نستمتع .. بليلة هادئة إلا أن أخسر |
| Seni kaybettiğim ve biraz yemek bulduğum zaman teşekkür edeceğim. | Open Subtitles | سأقول شكراً لك اذا فقدتك و وجدت بعض الطعام |
| Bu lanet bahsi kaybettiğim için mahvolacağım. | Open Subtitles | ليصيبني الزهري والروماتزم لخسارتي هذا الرهان اللعين |
| Tanıştığımız gün, bir yakınımı kaybettiğim için cerrah olmayı bırakıp, bağımlılık uzmanı olduğumu çıkarsamıştın ama gerçek şu ki... | Open Subtitles | في يوم لقاءنا انت استنتجت ذلك اني استسلمت من مهنة الجراحة لاكون مرافقة بسبب خسارتي لشخص قريب جداً مني |
| kaybettiğim diğer şeyleri de dikkate alınca bunu da kaybetmeyi göze alamam. | Open Subtitles | ونظراً لأنّي خسرتُ كلّ شيءٍ آخر، لا يُمكنني تحمّل خسارة ذلك أيضاً. |
| Size söylediklerimi ona anlatırsan yalnızca lisansını elinden almakla kalmam boşanmada kaybettiğim her şeyin tazminatını sana ödetirim. | Open Subtitles | إذا جعلتِه يعلم بما أخبرتكِ به، فلن أتسبّب فقط في سحب رخصتكِ بل سأقاضيكِ على كلّ شيء أفقده في الطلاق |
| Her şeyimi kaybettiğim son yıl da denebilir. | Open Subtitles | وهذا افضل من المرة الماضية التي اضعت بها شيئاً |