"kaynaklar" - Traduction Turc en Arabe

    • الموارد
        
    • المصادر
        
    • موارد
        
    • مصادرنا
        
    • الآبار
        
    • مصادر
        
    • الينابيع
        
    • لمصادر
        
    • المصادِر
        
    • مصادرك
        
    • مصدر يقول
        
    • للموارد
        
    İş arkadaşlarımla hiçbir zaman bu küresel kaynaklar hakkında konuşmadım. TED لم أجرِ محادثة واحدة حول الموارد العالمية المشتركة مع زملائي.
    Ve kullanacağımız kaynaklar sahip olduğumuz 2-boyutlu bir alan değil. TED و الموارد التي نستخدمها ليست رقعة أرض ثنائية الأبعاد نمتلكها
    Fakat doğal kaynaklar ödünç alınamadığından, sermayemizden yiyiyoruz, veya geleceğimizden çalıyoruz diyebiliriz. TED لكن بالطبع، لا يمكنك إقتراض الموارد الطبيعية، وبالتالي فنحن نحرق رأسمالنا استهلاكا، أو نسرق من المستقبل.
    kaynaklar dahilinde geliştirilen önceki sektörleri ne kadar iyi hale getirdiğimizi düşünün. TED فكر في مدى نجاحنا في الصناعات السابقة التي طورناها من خلال المصادر
    Olay hala inceleniyor fakat kaynaklar patlamanın şüphe verici olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles السبب مازال قيد التحقيق ولكن المصادر تعتقد بأن هناك شبهة جنائية
    Bu yüzden, laboratuvarımda, rastgele seçilmiş birçok dünyalar ve bu dünyalardaki kaynaklar için mücadele edecek organizmalarla dolu yüzbinlerce evrim benzetimi gerçekleştirdik. TED لذلك، وفي مختبري أجرينا مئات الألوف من محاكاة ألعاب التطور بإستخدام العديد من عوالم مختارة عشوائيا ومخلوقات تتنافس على موارد هذه العوالم
    kaynaklar, araçta sadece uçuş görevlileri ile Gizli Servis personelinin bulunduğunu ve düşme sırasında hepsinin öldüğünü söylüyor. Open Subtitles لقد علمنا من مصادرنا أن عملاء من الخدمة السرية كانوا على متن الطائرة و قد لاقوا حتفهم اثر تحطم الطائرة
    Yeri Kensington'da ve burası Philadelphia'nın en yoksul bölgelerinden biri. Tarih boyunca kaynaklar ve fırsatlardan uzak kalmış izole bir yer. TED إنها تقع في كنسينغتون، واحد من المجتمعات الأدنى دخلًا في فيلاديلفيا، بتاريخ طويل من الانعزال عن الموارد والفرص.
    Bu kaynaklar ücra yerlerde mevcut değil. TED هذه الموارد ببساطة ليست متوفرة في المناطق النائية.
    Sınırlı kaynaklar için rekabet nedeniyle çatışmalar ya da göç nedeniyle gerginlikler olacak mı? TED هل سيكون هناك خلافات حول قضايا الهجرة؟ أو خلافات في تقسيم الموارد المحدودة؟
    Bir sorunu çözmeye yönelik kullanılan kaynaklar arttıkça ek ilerlemele kaydetmek de bir o kadar zor olur. TED فكلّما زادت الموارد التي استُثمرت لحل مشكلة ما، أصبح من الصعب إحداث أي إنجاز إضافي.
    Bu da demek oluyor ki bu alandaki ek kaynaklar gerçekten dönüşümsel bir etki yapabilir. TED وهذا يعني أن زيادة الموارد في هذا المجال يمكن أن يُحدث تغييراً كبيراً بحق.
    Ve çalışma yaptıkları 50 veya 100 okulda bu ek kaynaklar aslında bir fark yaratabilir. TED وفي ال50 أو 100 مدرسة التي يعملون بها، خلقت تلك الموارد الإضافية في الواقع فرقاً.
    Görsel materyal az olmasına rağmen, Hz. Muhammed'in hayatına dair kaynaklar ziyadesiyle mevcuttur. Open Subtitles رغم عدم وجود صور مرئيه الا ان المصادر المكتوبة لحياة محمد واسعة النطاق
    kaynaklar yargıç karşısında söyleyeceklerinin başkanlık nezdinde dikkatle takip edileceğini ve bunun ulusal güvenlik meselesi haline dönüşebileceğini ilettiler. Open Subtitles المصادر تقول أنها سوف تظهر قبل وصول القاضي المُصرح له برئاسة الأمور بشأن تلك القضية والتي تُمثل الأمن القومي
    Ben de özellikle kaynaklar bedavayken bu güçlü ve sağlıklı bir New York ortaya çıkarma konseptinin anlamlı olacağını düşündüm. TED فكرت في هذا المفهوم لتصميم نيويورك قوية وصحية من المنطقي، خاصة عندما تكون المصادر مجانية.
    kaynaklar geldiği zaman, örneğin petrol, hayal ettiğimiz teknolojileri kurmaya başladık ve insanları bir araya getirdik çünkü toplanmaya ihtiyacımız vardı . TED وعندما توفرت المصادر متمثلة بالنفط بدأنا ببناء هذه التكنولوجيا البارعه وجمعنا الناس مع بعض بسبب حاجتنا لهذا الحشد
    Bizim başa çıkmak için ihtiyacımız olan bu kaynaklar bütün bu toplumsal sorunlar varken nasıl gerçekten oluşturulabilir? TED كيف تم إنشاء هذه المصادر المصادر التي سنحتاج للتعامل معها مع كل المشاكل الاجتماعية؟
    Soğuk Savaş sırasında, Sovyetler Birliği, satranç yeteneğini geliştirmek için büyük kaynaklar ayırdı. ve bu, yüzyılın geri kalanında şampiyonluklara hükmetmelerini sağladı TED خلال الحرب الباردة، كرس الاتحاد السوفيتي موارد كبيرة لتنمية مواهب الشطرنج، للسيطرة على البطولات لبقية القرن.
    Doğumgünü ve vakfı için toparlanacak yeni kaynaklar için düzenlenen bir konserdeydim. TED كنت في الحفل الذي حضره إحتفاء بذكرى ميلاده ومن أجل خلق موارد جديدة لمؤسسته.
    Ama duvardaki-delik operasyonu, kısıtlı kaynaklar - Open Subtitles ولكن عملية المكان الصغير قللت من مصادرنا
    Kirlenen kaynaklar yöre halkının çoğunu uzaklaştırmış. Open Subtitles لكن تدفق ، الآبار القذرة أدى إلى رحيل تقريباً جميع السكان المحليين
    Kısırlık kaynaklar yenilenene kadar nüfus artışını engellemenin bir yolu. Open Subtitles العقم وسيلة لخفض مؤقت للسكان فقط حتى تتجدّد مصادر الطاقة
    Bu kaynaklar Avustralya'nın iç kısımlarında güvenli bir su kaynağı sağlayan tek yerler olduğu için hem bu bölgedeki yabani hayat hem de Avustralya kırsallarındaki koyun ve sığır sürüleri için kritik önemdedirler. Open Subtitles و لأن هذه الينابيع تقدم مصدر الماء الجيد الوحيد ، لمعظم قلب أستراليا فأنها تُمثل حبل النجاة للحياة البرية هنا
    Elinizin altında bir istihbarat kurumunun sağlayabileceği tüm kaynaklar olmalı. Open Subtitles تحتاج لمصادر و كالة مخابرات بأكلها لدعمك
    Ve kozmik ışınlar ve diğer doğal kaynaklar Open Subtitles مُضادات البروتونات من آلات مثل هذه و من الأشعة الكونية و المصادِر الطبيعية الأُخرى
    - Tamam, bak... Buradaki kaynaklar olmadan o kadar hazırlığı evden yapabileceğini düşünüyorsan, Marcia... Open Subtitles إذا كان بإمكانك الإهتمام بكلّ تلك الاشياء بليلة واحدة دون إستخدام مصادرك..
    Pentagon'dan kaynaklar bir Pakistan savaş gemisinin hiç uyarıda bulunmadan Ohio sınıfı nükleer denizaltı U.S.S. Colorado'ya ateş ettiğini söylüyor. Open Subtitles مصدر يقول بأن سفينة باكستانية حربية قامت بالإطلاق دون سابق إنذار سفينة من فئة اوهايو
    Ofis binamdaki obez insanlar kaynaklar üzerindeki hortum gibi. Open Subtitles الناس البدناء في بناية مكتبي, يمثلون إهداراً للموارد.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus