Yani sivrisinek larvalarını kontrol etmek istiyorsanız, onları bulmak gerçekten oldukça zor olabilir. | TED | وهكذا، إذا أردت السيطرة على يرقات البعوض، ففي الواقع سيكون الأمر صعبًا جدًا. |
Şimdi tek yapmamız gereken Komutan Foley'nin kayıtlarını kontrol etmek. | Open Subtitles | كل ما علينا فعله هو تفقد سجلات القائد فوليي الطبية |
Mahkûmlar, çocukların saklanıp gizlendikleri yerleri de kontrol etmek zorundaydı. | Open Subtitles | كان يتم فحص السجناء فى ذات المكان الذى يخفون فيه الأطفال |
Bunu kontrol etmek için tek yolumuz içeri hırsız gibi sızmak. | Open Subtitles | الطرقة الوحيدة لتفقد ذلك هي الدخول متلصصين كاللصوص الحقيقين |
Dengesiz trityumu güvenle saklayabilecekleri tüm yerleri talimatlara uyarak kontrol etmek için sirk suçluları adına bir arama bülteni çıkaracağım. | Open Subtitles | سأعلم الجميع بشأن هذه المستجدات حول مجرمي السيرك مع تعليمات للتحقق من كل الأماكن الممكنة أن يحفظوا فيها التريتيوم بأمان |
Ajandamı kontrol etmek zorundayım. | Open Subtitles | حسنا . أنا متفرغ السبت القادم بعيدا عن هذا علي أن أتفقد جدولي |
Sonrakine geçelim. Apollo 15 görevlerinde gerçekten çalışan bir NASA astronotu da danışmanımızdı ve becerimi kontrol etmek için oradaydı. | TED | كان لدينا مستشار من الناسا هو رجل فضاء عمل في بعض المهام بأبولو 15، وكان دوره التحقق من معرفتي العلمية. |
Böyle bir sayıyı kontrol etmek istersem orijinal anketi bularak yola koyulurum. | TED | حينما أريد تفحص رقم مثل هذا، أبدأ أولاً بإيجاد التساؤل الأصلي. |
Duygularını kontrol etmek için karnını içeri çekmek zorunda mı? | Open Subtitles | فهل الشد على عقدة البطن علاقة في السيطرة على المشاعر؟ |
Her şey yaşamın temel kaynağını, DNA'yı kontrol etmek hakkında. | Open Subtitles | الأمر هنا هو السيطرة على عناصر الحياة الأساسية.. الحمض النووي. |
Bu ülkeler, bütün âlemi kontrol etmek için hiç durmadan savaşıyor. | Open Subtitles | نقاتل في حرب لا نهاية لها من أجل السيطرة على العالم |
Sandalyeye otur. Her sabah uyurken korneamı çizmişmiyim diye gözlerimi kontrol etmek zorundayım. | Open Subtitles | كل صباح عليّ تفقد عينيّ للتأكد من أنني لم أجرح قرنيتي أثناء النوم |
Hayır sadece hikayenizde birkaç şey daha kontrol etmek istiyorum. | Open Subtitles | .. كلا, نريد فقط نريد تفقد بعض الجوانب من قصتك |
Hastanın böbreklerini kontrol etmek. Böbrek yetmezliği olabilir. | Open Subtitles | تفقد كليتا المريض, ربما يكون قد تعرض لفشل |
Sanırım kalbini kontrol etmek için götürsem iyi olacak. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل ان آخذه لعمل فحص للقلب |
Sanırım kalbini kontrol etmek için götürsem iyi olacak. | Open Subtitles | أعتقد أنه من الأفضل ان آخذه لعمل فحص للقلب |
Tahmin et, mesajları kontrol etmek için telesekreteri aradım. | Open Subtitles | خمن ماذا عندما أتصلت بالهاتف لتفقد المكالمات.. |
Onlara hiç bir davetiye yollamadılar, ve tarihi kontrol etmek için hiç bir websitesi yoktu. | TED | لم يرسلوا أي دعوات، ولم يكن هناك موقع للتحقق من التاريخ. |
Burası bakacakları son yer, ayrıca Dante'nin eşyalarını kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | هذا أخر مكان سيبحثون فيه, و لقد أردت أيضا أن أتفقد أملاك دانتي |
Gaz sızıntısını kontrol etmek istediğini söylüyor. Kadın da adamı içeri alıyor. | Open Subtitles | وقال أنّه يريد التحقق من تسرّب للغاز ومن ثمّ سمحت له بالدخول |
Cabinlerin hepsini, 12 tanesinide, kontrol etmek istesem, izne ihtiyacım olurdu, değil mi? | Open Subtitles | واذا احتجت تفحص الحجرات كلها.اذا علي ان اجلب تصريح اليس كذلك؟ |
Bu durumda arabayı kontrol etmek için direksiyonda kesinlikle yapmak isteyeceğiz şey budur. | TED | وهذا بالضبط ما تريد القيام به على عجلة القيادة للسيطرة على السيارة في هذه الحالة. |
Çünkü ulus devletin hareketleri ne kendiyle sınırlıdır, ne de ulus devlet için yeterlidir kendi bölgesini kontrol etmek için, çünkü ulus devletin dışındaki etkileri artık içeride olanları da etkiliyor. | TED | لأن أفعال دولة وطنية لا تقتصر لا على ذاتها، ولا هي كافية للدولة الوطنية بذاتها للتحكم في أراضيها، لأن التأثيرات خارج الدولة الوطنية بدأت الآن في التأثير على ما يحدث داخلها. |
Parti cuma günü o yüzden sistemin nasıl çalıştığını kontrol etmek istedim. | Open Subtitles | الحفل يوم الجمعة,فأردت أن أتأكد بأن النظام كامل تقريبا |
Sizden 30 yıl sonra bunu Batı Kanada'da kontrol etmek istiyorum. | TED | حسنًا، أودُ أن أتحقق من ذلك بعد ثلاثين عامًا هنا في غرب كندا. |
Gözdeki bozulma izini kontrol etmek için bir radyasyon ekibi gönderebiliriz. | Open Subtitles | يمكن أن نطلب فريق إشعاع لفحص الآثار المتبقية على الحدقة |
Kontrolün dışında olan şeyleri de kontrol etmek istiyorsun öyle mi? | Open Subtitles | أتريد ان تسيطر على شيئاً لا يمكن السيطرة عليه , صحيح؟ |
Bütün o klonları kontrol etmek çok büyük bir fiziksel güç gerektirmeli. | Open Subtitles | التحكم في كل هذه النسخ لابد أن يستهلك كمية هائلة من القوة |