ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu ve yerini hafızamızdan çıkardı. | Open Subtitles | لقد كانت تعلم مدى خطورة المكان وأخذت منّا هذه الذكرى |
ne kadar tehlikeli olduğunu biliyordu ve yerini hafızamızdan çıkardı. | Open Subtitles | لقد كانت تعلم مدى خطورة المكان وأخذت منّا هذه الذكرى |
İki gazeteci arayıp okulun ne kadar tehlikeli olduğunu sordu. | Open Subtitles | وصلني بالفعل إتصالان من صحفيان يسألانني عن مدى خطورة المدرسة. |
O kadar güzel bir arazi ki ne kadar tehlikeli olduğunu farkına varmıyorlar. | Open Subtitles | إنها بلدة جميلة و بالتالي فإنهم لا يدركون مدى خطورتها |
Bu kentin onun için ne kadar tehlikeli olduğunun farkındasın. | Open Subtitles | تعلم مقدار خطورة الحياة عليه بهذه المنطقة |
Bu ölüme yakın deneyimimi sizlere anlatıyorum çünkü bu deneyim bazı şeylerin yüzeyin altında kalınca ne kadar tehlikeli olduklarını gösteriyor. | TED | أشارككم تجربة الدنو من الموت هذه لأنها توضح مدى خطورة الأشياء عندما تكون تحت السطح. |
Meksika'dan getirdiği bu madde ne kadar tehlikeli? | Open Subtitles | فقط ما مدى خطورة هذه الاشياء التي جلبتها معك من المكسيك؟ |
Durumumun ne kadar tehlikeli olduğunu anlar anlamaz davayı size getirdim. | Open Subtitles | رايت للتو مدى خطورة موقفى واسرعت لوضع القضية بين يديك. |
Yanlış ellerde ne kadar tehlikeli olabileceğini bir düşün. | Open Subtitles | تصورن مدى خطورة النظام ان وقع فى أيد شريرة |
Yanlış ellerde ne kadar tehlikeli, bir düşünün. | Open Subtitles | تصورن مدى خطورة النظام ان وقع فى أيد شريرة |
Burası artık ne kadar tehlikeli bilmiyorsun. | Open Subtitles | لا تعرفين مدى خطورة البقاء في هذا المكان |
Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu gördün. Eve gitmek istiyor musun? | Open Subtitles | لقد رأيتِ مدى خطورة الأمر فهل تريدين العودة لبيتك ؟ |
Hele de sen ne kadar tehlikeli olduğunu kendin gördün. | Open Subtitles | أنت من بين الجميع رأيت مدى خطورتها |
Bu delilik, o kadının ne kadar tehlikeli olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | هذا جنون, أنت لا تعرف مقدار خطورة هذه المرأة |
Eğer o adam yardım almazsa gerçekte ne kadar tehlikeli olduğunu büyük bir bedel ödeyerek öğreneceksiniz. | Open Subtitles | سأخبرك شيء مالم يساعد أحد ذلك الرجل قد تدفع ثمن باهض جدا لإكتشاف كم هو خطر حقا |
Burada olman ne kadar tehlikeli farkında mısın? | Open Subtitles | هل تعلمين كم خطير بالنسبة لكي التواجد هنا الآن؟ |
Herkesten çok senin dışarısının ne kadar tehlikeli olduğunu bilmen gerek. | Open Subtitles | أنت من بين جميع الناس يجب أن تدرك مدى خطورة الوضع بالخارج |
ne kadar tehlikeli olduğunu, ne kadar deli olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تعرف مدى خطورته. أنت لا تعرف مدى جنونه. |
ne kadar tehlikeli ve ayartıcı olsa da. | Open Subtitles | مهما كان الأمر خطيراً. أو كان مغرياً. |
- Ne? Sürekli buranın ne kadar tehlikeli olduğunu söyleyen sendin, buradan ayrılmam gerektiğini. | Open Subtitles | أنت مَن كان يحذر دائمًا من خطورة هذا المكان، وأن عليّ أن أخرج من هنا |
Ne kadar zor, ne kadar tehlikeli, yada ne kadar iyi hissetmeni sağlasa da. | Open Subtitles | لا يهمنى مدى الصعوبة أو مدى الخطورة أو حتى مدى النجاح محتمل الفشل |
ne kadar tehlikeli olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم مدى خطورتك |
ne kadar tehlikeli olduklarını biliyor. | Open Subtitles | انظر الآن ، هي ذكية أنها تعرف ما مدى خطورتهم |
Agrabah'ın ne kadar tehlikeli bir yer olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | أعني، آه، أنت لاتعلمين "مامدى خطورة "عقربة |
İnsanların şehirde yaşamanın ne kadar tehlikeli olduğundan şikayet ettiklerini ve eski güzel günlere dönmek istediklerini biliyorsun. | Open Subtitles | هل تعرف كيف كل الاشخاص يشتكون عن خطورة وسوء الأقامة بالمدينة ؟ وكيف يتمنون العودة للأيام القديمة |