Evet sen danışma da oturuyorsun ve parmaklarını meşgul tutuyorsun. | Open Subtitles | لا، أنت تجلسين في مكتب الاستقبال والتوجيه، تبقين أصابعك مشغولة |
Yanında bir de havlu bulundurursun, böylece sayfaları çevirmeden önce parmaklarını kurutabilirsin. | Open Subtitles | .. وتضع منشفة بالجوار، كي كي تجفف أصابعك قبل أن تقلب الصفحات |
parmaklarını bilerek incitmeye çalıştığında eşin yardım istedi ve Kang Woo seni kurtardı. | Open Subtitles | عندما كنت تحاول أذية أصابعك عن قصد زوجتك طلبت المساعدة ، وكانغ وو انتهى به الأمر بمساعدتك |
Sıcak ve yumuşak tutmak için her eklemini bükerken parmaklarını yüzümde gezdirdiğimi hatırlıyorum. | TED | أتذكر أنني أضع أصابعه قرب وجهي، وأنا أجمع كلا منجها لأبقيها لينة ورشيقة. |
Bana bak paramı almazsam parmaklarını keser pürmüzle dağlarım sonra o kesikleri. | Open Subtitles | حسنا , دعني اخبرك شيئا إذا لم أحصل نقودي , سأقطع اصابعك |
Bu aralar evde bir kaplumbağa yaşıyor ve ayak parmaklarını çok seviyor. | Open Subtitles | هناك سلحفاة تعيش هنا مؤخرا ً وهي تحب المشي على أطراف أصابعها |
Bütün parmaklarını bir seferde ısırıp koparacağım. | Open Subtitles | سَأَقْضمُ كُلّ واحد مِنْ هذه الأصابع الصغيرة، بِانفراد. |
Kutsal suya parmaklarını sokabileceğini sana kim söyledi? | Open Subtitles | من الذي قال لك أن تضع أصابعك في الماء المقدس ؟ |
Ayrıca kalan tüm dangalakça hayatında dangalak parmaklarını yalamamızı umuyor olman. | Open Subtitles | وتتوقع منا لعق أصابعك القذرة لبقية حياتك القذرة. |
O pis parmaklarını battaniyelerden çek... o veletlere de sahip ol. | Open Subtitles | إبعد أصابعك اللزجة عن الملآءات إذا لم تشتريها و سيطر على الأولاد |
parmaklarını koparabileceğim birşey. | Open Subtitles | و إلا سأجد شيئا فى هذا المتجر أقطع به أصابعك إلى شرائح |
parmaklarını hissetmediğin ve onlar uyurken olan şey. | Open Subtitles | عندما تكون مثلاً أصابعك نائمة ولآ تستطيع ألآحساس بها |
Ve, ben iki başparmağını da kesince parmaklarını nasıl şaklatacaksın? | Open Subtitles | كيف ستفرقع أصابعك بعد أن أقتلعها من يديك؟ |
Bazen ben uyurken parmaklarını saçımda gezdirir ve benim farkında olmadığımı zanneder. | Open Subtitles | أحياناً وأنا نائمة يمرر أصابعه عبر شعري. يظنني لا ألاحظ ولكني ألاحظ. |
Biri parmaklarını Bal kavanozuna batırıyormuş gibi geldi bana. -Gina, o benim patronum. | Open Subtitles | يبدو كأن شخص ما يحاول غطّ أصابعه في جرّة هوني جينا إنه رئيسي |
Konuşana kadar parmaklarını mı keseyim yoksa direk deşmeye mi başlayayım? | Open Subtitles | نبدأ بقطع أصابعه حتى يتكلّم أو نقفز مُباشرة إلى الأعضاء الخاصّة؟ |
Şimdi doğru yatağa. İçeri girmeden önce parmaklarını temizlemeyi unutma. | Open Subtitles | الان اذهب الى السرير و لا تنسى ان تمسح اصابعك |
parmaklarını ve boğazını kesen ya da göğsüne bunu kazıyan timsahlar değildi. | Open Subtitles | التماسيح لم تقطع أصابعها و تشق عنقها او تحفر هذا في صدرها |
Derisi soyulmuş tavuk sarma. Tadına baktın mı parmaklarını yersin. | Open Subtitles | التعامل مع الدجاج النيء هو أفضل جزء و لعق الأصابع جيد |
Çek şu pis parmaklarını masamın üzerinden! | Open Subtitles | ابعدي أصابعكِ القذرة من على مكتبي |
Ama eğer kimsenin bakmadığından eminsen mendilini temiz tutmak için parmaklarını kullanabilirsin. | Open Subtitles | لكن اذا لم يكن أحد ينظر، استعمل اصبعك حتى تحافظ على منديلك. |
Daha dün dünyadaki en güzel duygunun parmaklarını emmek olduğunu sen söylemiyor muydun? | Open Subtitles | بالامس قلت ان افضل شعور على سطح الارض كان عندما تُمص اصابع رجليك |
Parçalanmış parmaklarını gizlemek için dolgulu eldiven giyiyor, fakat yakından bakınca farkedebiliyorsun. | Open Subtitles | انه يرتدي قفازات ليداري اصابعه لكن ان دققت النظر ستلاحظهم |
(Müzik, karışık sesler) Dokunmatik ekranlarla çok ilgilendim, yüksek teknoloji, insan etkileşimi, kullanmak için parmaklarını kaldırmadan. | TED | جد مهتم بشاشات اللمس والتقنية العالية والحساسية العالية التي لا حاجة لرفع إصبعك لاستعمالها. |
Kızın bir, Westlake'in tüm parmaklarını getirin! | Open Subtitles | احضر لى اصبع من اصابع الفتاة وكل اصابع ويست لاك |
Kelimelerin altında parmağını gezdiren o çocuklardandım ta ki bunu yapmamam söylenene kadar; büyük çocukların parmaklarını kullanmadığı söylenmişti bana. | TED | كنت تلك الطفلة التي تمرّر إصبعها تحت الكلمات، إلى أن مُنعت عن فعل ذلك، لأن الأطفال الكبار لا يستخدمون أصابعهم. |
Elini sallasaydın ya da parmaklarını çaprazlasaydın, o zaman. | Open Subtitles | لكان عليكَ أن تلوح أو تؤشر لي بأصابعك أو شيء من هذا القبيل |
Hatta diğer parmaklarını da işin içine kattığında çok daha iyi olacak. | Open Subtitles | وسوف تتحسن اكثر من هذا ايضا عندما تتمرن اصابعها اكثر |
Yaşlı adam parmaklarını silah şekli yapacak şekilde büktü ve lazer sesleri çıkardı. | TED | فرقع المسن بأصابعه كمن يطلق النار من بندقيته ثم أطلق صوت ليزري |