Cady karıma tecavüz etmeyi planlıyor, bu sizi ilgilendirmez mi? | Open Subtitles | إن كادي هذا يخطط لإغتصاب زوجتي لكن ذلك ليس مشكلتك؟ |
Ve Golitsyn yarın geceki davet esnasında kalan kısmı elçilikten çalmayı planlıyor. | Open Subtitles | يخطط جوليتسن لسرقة هذا النصف من السفارة خلال حفل الاستقبال غدا بالسفارة |
Baban, düğünden hemen sonra Tayland'a gizli bir operasyon planlıyor. | Open Subtitles | أبوك يخطط لعملية سرّية فى تايلاند بعد حفل الزواج بيوم |
Çin sadece 20 sene içinde o seviyede olmayı planlıyor. | TED | تخطط الصين أن تكون هناك في غضون 20 سنة فقط. |
Biz bunu düşünürken, o da sıradaki kurbanı nasıl öldüreceğini planlıyor. | Open Subtitles | وبينما نحاول معرفة ذلك، هو يخطط في كيفية قتل الضحية التالية. |
Cruz fazla güçlü. Bizi öldürebilmek için isyan çıkarmayı planlıyor. | Open Subtitles | إنه يخطط لأعمال شغب لكي يقتلنا يتوجب علينا ان نهرب |
Ve bence bu bilgiyi anlaşmamı mahvetmek için kullanmayı planlıyor. | Open Subtitles | ..وأظن بأنه يخطط أن يستفيد من هذه المعلومات لإبطال صفقتنا |
Eğer o hala buradaysa, başka bir saldırı planlıyor olabilir. | Open Subtitles | اذا مازال هنا , ربما يمكن ان يخطط لهجوم اخر |
Prospero'nun entrikası, kızının aşk hayatına bile uzanıyor, kızının, sahile vurmuş prens Ferdinand'a aşık olmasını planlıyor. | TED | بل وشملت مكيدة بروسبيرو حتى قلب ابنته التي يخطط لأن تُفتتن بالملتجئ للشاطئ |
Bu adam, hepimizin başını belaya sokacak bir şeyler planlıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل يخطط لشيء .يعني مشاكل سيئة لنا جميعاً |
Ve benim düşünceme göre, bu Simms Kırım altınını çalmayı planlıyor olabilir mi? | Open Subtitles | هذا ما حدث، هل من الممكن أن يكون سيمز هذا يخطط لسرقة ذهب كريميا |
İnsanları iyileştiriyor. Her rahatsızlığı, her hastalığı. Dünyayı iyileştirmeyi planlıyor. | Open Subtitles | تستطيع شفاء الناس، أي مرض أو علة تخطط لشفاء العالم |
Hiç inceleme yapmayı planlıyor musun yoksa sadece rehberli gezi mi yapacaksın? | Open Subtitles | هل تخطط للقيام بأي تحقيقات أم ستذهب في جولة سياحية؟ |
Yandaşları ve gri savaşçılarıyla gezegeni fethetmeyi planlıyor. | Open Subtitles | مع أتباعها ورجال الصلصال أيضا إنها تخطط لغزو الأرض |
Teröristler, ABD'nin başka bir büyük şehrine saldırı planlıyor olabilir. | Open Subtitles | ربما الأرهابيين يخططون لتنفيذ هجوم آخر على مدينة أمريكية كبيرة. |
Bu gece, bütün krallığın gözleri önünde, onu öldürmeyi planlıyor! | Open Subtitles | وهو ينوي أن يقتل شريك هذه الليلة أمام المملكة جمعاء |
Aşçı, akşam yemeğinden sonra sıvışmayı planlıyor. | Open Subtitles | على اى حال, كان الطباخ يُخطط للأنصراف سريعا بعد العشاء, |
Açık konuş. Batı'ya saldırmayı planlıyor musun? | Open Subtitles | تكلم بصدق،هل تنوي مهاجمه الإمبراطوريه الغربيه؟ |
Yakında işe gelmeyi planlıyor musun? | Open Subtitles | هل تُخطط للقدوم إلى العمل في أيّ وقتٍ قريب؟ |
Tamam, eğer haklıysak bu çete muhtemelen başka bir soygun planlıyor. | Open Subtitles | حسنٌ، لربما هذه العصابة تخطّط الآن لعملية سطو جديدة |
Brass, bölümde bir sonraki yıkımı planlıyor. | Open Subtitles | الأمر على ما يرام براس يشارك في التخطيط للكارثة المقبلة |
İlerde tekrar suyun yüzüne çıkmayı planlıyor musun? | Open Subtitles | هل تخططين بأي وقت قريب لا أعرف ما أتحدث عنه |
O karabinayla ne yapmayı planlıyor? | Open Subtitles | ما الذي يخطّط لعمله بتلك البندقية القصيرة؟ |
Acaba Netherfield'da uzun süre mi kalmayı planlıyor? | Open Subtitles | هل تعلمين؟ ـ هل ينوى البقاء طويلا فى نيذرفيلد؟ |
- Yaltaklanma Lucas. Nükleer güç bataryasıyla ilgili bir eşek şakası planlıyor musunuz? | Open Subtitles | ايها الرفاق هل تخططون لأي حيلة باستعمال خلية طاقة نووية؟ |
Sadece tempo değişikliği dedi, ama aslında işi Chad'a yaptırmayı planlıyor. | Open Subtitles | . لقد قال أنه مجــرد تغيـــرللجو , لكن خطته الحقيقيه هي ان يجعل سادو يقوم بالعمل |
Generaller, sanırım kardeşimiz bize ihanet etmeyi planlıyor. | Open Subtitles | أيّها الجنرالات، أظنّ أنّ أخانا قد خطّط لخيانتنا. |