Ama sana o savaş gazisinin sorunlara neden olabileceğini söylüyorum. | Open Subtitles | لكن، المحارب القديم الذي أخبرك به بإمكانه أن يسبب مشكلة |
Nasıl tepki vereceğini biliyordum, ama söylüyorum sana, bu doğru. | Open Subtitles | علمت أن ردة فعلك ستكون هكذا لكني أخبرك أنها الحقيقة |
Size söylüyorum, şeytan dışında kim böyle bir şey yapabilir? | Open Subtitles | اقول , هذا الشيطان لا يستطيع عمل شىء كهذا بمفرده |
söylüyorum ya, o adamları tanımıyordum. Bir şeyler içmeye geldiler, o kadar. | Open Subtitles | انا اخبرك انني لا اعرف هؤلاء الرجال اتوا للشرب، هذا كل مااعرفه |
Bir kez daha üzerine basarak söylüyorum, işte bahsettğimiz şey bu. | TED | فقط لتوضيح ذلك, هذا هو ما أتحدث عنه بالفعل. |
Bu bir takma ad değil, adamım.Bunu bir gerçek olduğunu sana söylüyorum. | Open Subtitles | إنه ليس اسما مستعارا يا رجل ، أؤكد لك أن هذه حقيقة |
Hadi, bir espriden ne olur ki? Sana espriyi söylüyorum. | Open Subtitles | إنها فقط نكتة ، دعني أخبرك نكتة واحدة سأخبرك نكتة |
Hadi, bir espriden ne olur ki? Sana espriyi söylüyorum. | Open Subtitles | إنها فقط نكتة ، دعني أخبرك نكتة واحدة سأخبرك نكتة |
Sağlam içgüdülere sahipsin ama bunu seni sevdiğim için söylüyorum. | Open Subtitles | لديك موهبة فطرية ولكني أخبرك بهذا من منبع حبي الشديد |
Artık mazeret yok. Bir kere söyledim, bir kere daha söylüyorum... | Open Subtitles | لا مزيد من الأعذار ، لقد أخبرتك مرة والآن أخبرك ثانية |
Ben de kime ne söylüyorum. Senin aklında bir şey yok ki. | Open Subtitles | او ,انظروا الى من اقول هذا انت لاتمتلك اية افكار في راسك. |
Sana söylüyorum, bu sefer sana daha iyi bir şey almalı. | Open Subtitles | انا اقول لك سوف يكون من الأفضل ان تشتري شيئاً ما |
Bilesin diye söylüyorum, ona bunu yanlış nedenlerden ötürü yaptığını söyledim. | Open Subtitles | يجب ان اقول اني اخبرته انه يفعل هذا لأسباب خاطئه .. |
Sana söylüyorum, iki saniye içinde bu kadının ağzını burnunu kırabilirim. | Open Subtitles | انا اخبرك. انا ابعد ثانيتين من ممارسة الجنس مع هذه العاهرة |
Söz etmiyorum. Ne olacağını söylüyorum. | Open Subtitles | ،كلا، لا أتحدث فقط عن ذلك بل أؤكد لكم بأن هذا هو ما سيحدث |
Ama bu,tekrar söylüyorum,her organa uygulanabilir. | TED | أؤكد لكم أنها فكرة قابلة للتنفيذ على أي عضو |
Bir asker olarak söylüyorum, ben onun arazisine hiçbir şey atmadım. | Open Subtitles | هذه كلمة مني أقولها كجندي أنا لم أرمي شيئا على ممتلكاته |
Sana söylüyorum, bu bir komutandan emir almak gibi bir şey. | Open Subtitles | أنا أقول لك , ويجب أن تتقبله كأنه أمر من عريف |
Sana söylüyorum, Sana hatırlatıyorum çünkü bir sürü şeyi unutuyorsun. | Open Subtitles | أنني أخبركِ أنني أذكركِ لأنك قد نسيتي الكثير من الأشياء |
Öyle söyleyecektim ama onun yerine şunu söylüyorum sen de hepimizi tehlikeye attın. | Open Subtitles | كنت سأقول ذلك وعوضاً عن ذلك، سأقول هذا: أنت وضعتنا أيضاً في خطر. |
Ben size söylüyorum, eğer aşkın anlamını öğrenmek istiyorsanız, o zaman evlenmeyin. | Open Subtitles | أنا أخبركم أنكم إذا كنتم تريدون أن تعرفوا معنى الحب, لا تتزوجوا |
Son kez söylüyorum, buluşmadan önce onunla ilgili hiçbir şey bilmek istemiyorum. | Open Subtitles | سأقولها لآخر مرة .. لا أريد أن أعرف عنها شيئاً قبل الموعد |
Her şeyden önemlisi bunu söylüyorum çünkü, bir kişiye görünürde seçenek sunmak her zaman o kişiye teklif sunulduğu veya onun cesaretlendirildiğini göstermez. | TED | والأهم من ذلك، أنا أتكلم لكم عنه فإن كان الأمر يبدو اختيارًا يعطى للشخص، فذلك ليس دائماً معروض للأشخاص ومُشجع عليه. |
Sana söylüyorum, Rocky Balboa, Amerikalılar bilsin istiyorum dünya bilsin istiyorum. | Open Subtitles | لذا أَقُولُ إليك، روكى بالبوا، بأنّى أُريدُ الشعب الأمريكي أَنْ يَعْرفَ... |