Kullanmayı unuttuğunda saç tellerinin daha ince olduğunu hemencecik fark ediyorum. | Open Subtitles | يمكنني أن أقول لك أنك ستنسى حتى شعرك ولن تنسى العشاء |
Ben olmasam hâlen kötü bir saç boyama işinde Juicy tişörtleri giyiniyor olacaktın. | Open Subtitles | لولاي كنت لتظلين تعملين بالملاهي الليلية معتمدة على الإكراميات الرخيصة و تصبغين شعرك |
Ve saçlarına dikkat et. saç tokası veya bere tak. | Open Subtitles | و اعتني جيدا بشعرك ضع مثبت للشعر او شيئا ما |
Bu yaşta beyzbol şapkası takan bir adam görürseniz, 10'a 1, takma saç. | Open Subtitles | كلما رأيت رجلاً بهذا العمر يلبس قبعة بيسبول، فعلى الأرجح أن شعره مزروع |
Biz saç spreyi ve koltukaltı deodorantı ve böyle şeyler kokuyoruz. | TED | تصدر منهم رائحة مصفف الشعر و مزيل الروائح، وكل تلك الأشياء. |
Bunu yapabilmenin tek yolu da, ondan biraz saç almak olacak. | Open Subtitles | والطريقة الوحدية للقيام بذلك التحليل، هي بالحصول على عينة من شعرها. |
Kira kontratını imzalarken saç fırçandan bir saç telini aldım. | Open Subtitles | إذن عندما جئت لأوقع عقد الإيجار أخذت عينة من شعرك |
Kafanızda saç çıkartacak öpüşmeyi gösteririm size. | Open Subtitles | سأريك بعض القبلات التي ستعيد شعرك إلى رأسك |
Kafanızda saç çıkartacak öpüşmeyi gösteririm size. | Open Subtitles | سأريك بعض القبلات التي ستعيد شعرك إلى رأسك |
Eskiden insanları burada saç filesi giymeye zorladığımın farkında mısın? | Open Subtitles | اتدركين أنني كنت أجبر الناس على ارتداء شبكة للشعر هنا؟ |
Bu sıradan bir saç spreyi şişesi gibi duruyor ama saatli bombaya dönüşebilir. | Open Subtitles | إنها تبدو زجاجة رذاذ للشعر عادية لكن إذا تم تدويرها ستصبح قنبلة موقوتة |
Ülkede yayılan, bir doğal saç akımı var ve Avrupa'nın bazı yerlerinde de. | TED | هناك حركة للشعر الطبيعي تكتسح البلاد وأيضًا في بعض الأماكن في أوروبا. |
Elimde Ray'in bir eşyası olsaydı, bir parça saç veya giysi gibi onun bir parçası olan bir şey, bebek yapabilirdim. | Open Subtitles | لو كان عندى شئ يخص راى نفسه مثل خصلة من شعره أو قميصه أو أى جزء منه أنا أستطيع تحويله لدمية |
saç modeline gelince yıllarca saçıyla savaş halinde olan birinden dinle. | Open Subtitles | خذى النصيحة من شخص كان فى حرب طويلة مع مظهر شعره |
Üzgünüm, hiç saç tokası veya diş fırçası yok maalesef. | Open Subtitles | انا اسف ليس لدي اي دبابيس الشعر أو فرشاة الأسنان |
Ben saç kesme makinesini indirirken siz sadece dik oturun. | Open Subtitles | فقط اجلس جيدا يا سيدى بينما احرك اله قص الشعر |
Ben ona AQI Kız diyorum ve onun ifadeleri ile saç rengi dışardaki havanın kalitesine göre değişiyor. | TED | أنا أدعوها فتاة مؤشر جودة الهواء، وتتغير تعبيراتها ولون شعرها بناء على جودة الهواء بالخارج. |
Prens onun saç örgüsüne tutunarak kuleye tırmandı. | TED | تسلّق الأمير خصلات شعرها صعودًا إلى البرج. |
Garrett A. Morgan ve Madame CJ Walker 1900'lerin başlarında siyahi saç bakımı ve güzellik endüstrisinin öncülerindendi. | TED | كان كلًا من جاريت مورجان والسيدة سي جاي والكر من رواد صناعة منتجات العناية بالشعر والتجميل في بداية القرن الـ19. |
Nihayet saçlarımız telojen yani dinlenme evresine girer; bu evre 10 ile 12 hafta arası sürer ve saç köklerinin %5-15'i arası bundan etkilenir. | TED | أخيراً، تدخل الشعرة في مرحلة الراحة، والتي تستمر من 10 إلى 12 أسبوعاً، وتصيب حوالي 5 إلى 15٪ من بصيلات فروة الرأس. |
Hiç bir lif veya saç parçasını kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أُريدُ أثرَ أَنْ يَتغيّبَ عنه شَعر واحد أَو ليف واحد. |
Ona, sırtındaki kadar kılın kafasında çıkmış olsaydı, saç dolu bir kafası olacağını söyleyip duruyorum. | Open Subtitles | اوآصل القول له ان انمى شعراً في راسه. مثل مآ ينميه في ظهره. لكآن له رأس ملئ بالشعر |
İki kurbanın yüz özellikleri, ten renkleri ve saç renkleri farklıydı. | Open Subtitles | تمتعت اثنتين من الضحايا ،بتفاصيل وجهية و لون جلد وشعر مختلفة |
Evet, fenerin üstünde saç ve kan izleri var. | Open Subtitles | نعم. وَجدتُ آثارَ الدمِّ و الشَعر هنا على نهايةِ هذا المصباح الكاشفِ. |
Sana söyledim. Peynir topuna saç dökülmesin diye takmak zorundayım. | Open Subtitles | أخبرتُك، يَجِبُ أَنْ أَلْبسَه للإبْقاء على شعرى خارج كرةِ الجبنِ. |
Biliyor musun, yeni bir saç stili için yeterince büyüdüğünü düşünüyorum. | Open Subtitles | أتعرفين؟ سأغيـِّر من تسريحه شعركِ. سيصبح جميلاً إن قمت بتضفيره. |
Şimdi de saç. Roma'da kadınlar daha uzun görünsün diye peruk takıyorlar. | Open Subtitles | النساء في روما يستخدمن حتى الباروكات ليحظين بشعر طويل. |
Sen de Billy Dee Williams'ın sarışın olmaya yakın bile olmayan kadınlar için sarı saç kasklarının temsilcisi olmaya geri döneceksin. | Open Subtitles | وانتِ يجب عليك الرجوع لبقاء الوقت الكامل لتحدث لبيلي دي ويليامز خوذة شعرٌ اصفر |