Bence kendiyle ya da geçmişiyle ilgili birşeyleri saklıyordu. | Open Subtitles | أعتقد أنها كانت تخفي شيئاً ما عن نفسها أو عن ماضيها |
İkincisi... gülüşünün arkasında... birşey saklıyordu. | Open Subtitles | الثـاني خلف تلك الإبتسامة كانت تخفي شياء |
Neden? Katilimiz bir şey arıyordu. Kurbanımız bir şey saklıyordu. | Open Subtitles | القاتل كان يبحث عن شيء ما والضحية يخفي شيئاً ما |
Bir şeyler saklıyordu, bundan emindim. | Open Subtitles | لقد كان يخفي شئ ما و الذي أنا متأكد منه |
Belki de ceza indirimi için saklıyordu. | Open Subtitles | حسنا,ربما هو يحتفظ به من أجل عمل صفقه مع الشرطه |
! Kendini bir şekilde saklıyordu; | Open Subtitles | لقد كان يُخفي نفسه ، بطريقةٍ ما ؛ |
Oğlum kemik bulmuş köpekler gibi, seni benden saklıyordu. | Open Subtitles | لقد كان ولدي يتصّرف ككلبٍ يخبئ عظمته المفضلة، فأخفاكِ عنّي |
- Evinde mülteci filan mı saklıyordu ki? | Open Subtitles | حسنا,كيف ستفعل,بكونها تخبئ هاربات فعليا؟ |
Niye olduğunu söyleyeyim, çünkü birşey saklıyordu. | Open Subtitles | سأخبرك لماذا لم يخبر صاحب الملك لأنة كان يخفى شيئاً |
Misafir odasında genç bir çocuğu saklıyordu diyorum, Sarah. | Open Subtitles | لقد وجدناها تخفي فتى مراهقًا في غرفة الضيوف سارا |
Katmanlarca sahte verinin altında hassas bilgi saklıyordu. | Open Subtitles | تخفي معلومات حساسة تحت طبقات و طبقات من المعلومات المزيفة |
Öyle ki ağaçlar bir ölüm kampının sırrını saklıyordu. | Open Subtitles | ان هذه الاشجار كانت تخفي معسكر الموت |
Bir şeyler saklıyordu. Ne olduğunu görmek istedim. | Open Subtitles | لقد كانت تخفي شيئاً وأردتُ معرفة ما هو |
Bir şeyler saklıyordu ve sen de ona yardım ediyordun. | Open Subtitles | لقد كان يخفي أشياء ولقد كنتِ تساعدينه |
Bak, doğrusu Danny benden bir şey saklıyordu. | Open Subtitles | الحقيقة هي ان " داني " كان يخفي شيئاً عني |
Çünkü korkunç De Noir ailesi bunca zamandır ay incilerini burada saklıyordu. Öyle değil mi? | Open Subtitles | لأن (دينوار) الفظيع كان يخفي لؤلؤ القمر هنا طوال الوقت |
Torpido gözünde iki tane olacaktı, ama o onları saklıyordu. | Open Subtitles | يوجد اثنان هناك في الدرج لكنه يحتفظ بها |
Powell, şehir merkezindeki ofisinin bilgisayarında bir dosya saklıyordu. | Open Subtitles | (بويل) كان يحتفظ بملف على حاسوبه بمكتبه بوسط المدينة |
O, bir şey saklıyordu. | Open Subtitles | لقد كان يُخفي شيئا |
David Blaine kupa altılısını bira şişesinde saklıyordu, yine de etkileyiciydi. | Open Subtitles | ديفيد بلين" يخبئ ستة الكوبة في زجاجة بيرة" ما يزال ذلك مؤثراً |
O bütün bunları gardrobunda saklıyordu. | Open Subtitles | كانت تخبئ كل هذا في خزانة ملابسها |
Niye olduğunu söyleyeyim, çünkü birşey saklıyordu. | Open Subtitles | سأخبرك لماذا لم يخبر صاحب الملك لأنة كان يخفى شيئاً |
Seni saklıyordu. | Open Subtitles | إنها كانت تخبئك فحسب |
Çok fazla sır saklıyordu. | Open Subtitles | أنها أبقت الكثير من الأسرار طي الكتمان |
Vilmer dosyala kasalarının içine saklıyordu. Mecbur kalsa cesetlerin içinde bile yollayabilirdi. | Open Subtitles | فيلمر كان يخبئها فى صناديق وكان يشحنها فى جثه لو احتاج الامر لهذا |
Yıllardır onu özel bir durum için bir tılsım gibi saklıyordu. | Open Subtitles | كانت تحتفظ بتلك القنينة لسنواتٍ لمناسبة خاصّة، مثل تميمة. |
Onu masasının altında bir camda saklıyordu. | Open Subtitles | أبقاها في صندوق زجاجي خلف مكتبه |