| Bayan Gordon, söyler misiniz, neden bu sandalye onun için çok kıymetliydi? | Open Subtitles | آنسة جوردن ، اخبريني لم كانت تجلس طويلا على هذا الكرسي ؟ |
| Bununla guru duyuyorum. Sanat ve ustalık dönemimden sallanan sandalye. | Open Subtitles | أنا فخور بهذه،امتداد على جانبي الكرسي من فترة الحِرف والفنون |
| Çocuk hastanelerinden tekerlekli sandalye çalan küçük çaplı bir soyguncu olarak bilinirdi. | Open Subtitles | وايضاً للملابس كان لصاً صغيراً عٌرِف في الغالب بسرقة الكراسي المتحركة للمستشفيات |
| Sana bir tekerlekli sandalye alabileceğimi düşündüm kullanımı kolay bir tane olabilir. | Open Subtitles | ..أفكر فى أن أحضر لكِ كرسياً متحركاً من النوع الذى يتحرك آلياً |
| Aşağı uzanıyor, bir kolu kaldırıyor ve sandalye aşağı iniyor. | TED | نظر للاسفل .وقم بسحب مقبض. وانخفض المقعد للاسفل |
| Bu süreçte, bir kaç tane sandalye yakmak zorunda kaldım, anlarsınız ya? | TED | على طول الطريق، لقد كان علي حرق كراسي قليلة .هل تعلم ؟ |
| Baba, sandalye konusunu biraz düşündüm de o senin hakkın. | Open Subtitles | أبي, إذا كان ذلك من أجل الكرسي لقد كنت أفكر |
| O zamandan beri bu sandalye, iyilikten anlamayan bu adanın bekasını korumak için limanı gözlediğim hisarımın üzerinde bulunuyor. | Open Subtitles | ومنذ لك الوقت، أصبح هذا الكرسي هنا، فوق حصنيّ الذي أراقب منه الميناء، وأحميه لمصلحة هذه الجزيرة الناكرة للجميل. |
| Sürekli ilerleyen bir hastalık neticesinde 16 yıl önce tekerlekli sandalye kullanmaya başladım. Bu durum benim dünyaya olan erişimimi tamamen değiştirdi. | TED | لقد بدأت باستخدام الكرسي المتحرك منذ 16 عاماً عندما أصبت بمرض غيّر طريقة وصولي الى العالم |
| Tekerlekli sandalye kullanmaya başlamak, yeni muazzam bir özgürlüktü. | TED | عندما بدأت باستخدام الكرسي المتحرك، أكسبني قدراً هائلاً من حرية جديدة |
| Başkalarının vermiş olduğu benim de içselleştirdiğim cevapları dönüştürmeye çalışıyordum. Tekerlekli sandalye kullanmaya başladığımdan beri kimliğimi şekillendiren kalıpları umulmayan görüntüler yaratarak dönüştürmeye çalışıyordum. | TED | كنت أعمل على تحويل تلك الانطباعات الداخلية، أحول الأفكار المسبقة التي شكلت هويتي عندما بدأت باستخدام الكرسي المتحرك عن طريق خلق صور غير متوقعة. |
| Benim için tekerlekli sandalye dönüşümün bir aracı. | TED | بالنسبة لي، أصبح الكرسي المتحرك مركبة للتحول |
| - Will sandalye hasırı ve süpürge yapımından iyi kazanıyor. Merak etmeyin. | Open Subtitles | هو يكسب عيشه من تصفيح الكراسي و عمل المكانس, لذلك لا تقلقي |
| Sadece tekerlekli sandalye ve motorlu scootera izin veriyorlar, oyuncaklara değil. | Open Subtitles | فهو ينطبق على الكراسي المدولبة والدراجات بالطاقة الكهربائية فقط وليس الألعاب |
| Bu, dolaşmak için tekerlekli sandalye almak gibi bir şey. | Open Subtitles | هذا أشبه بأن أشتري كرسياً متحركاً لأتجوّل به. |
| Bay Saunders, affedersiniz... ama o sandalye varken resim çekemezsiniz. | Open Subtitles | سيد ساندرز انا أسفة لكنك لا يمكنك ان تلتقط صورة لهذا المقعد |
| insanlara çekiçle vura vura bir yerden sonra sandalye yapan marangoz gibi hissediyorsun. | Open Subtitles | لقد قضيت وقت كبير في قتل الناس، وبدأت تشعر وكأنك نجار تصنع كراسي. |
| Eğer bir insana sandalye bacağı saplayacaksan çok güçlü kuvvetli biri olman gerekiyor. | Open Subtitles | اذا أنت دفعت رجل كرسى خلال انسان فأنت اذن ابن عاهره قوى واحد |
| - sandalye alır mısınız Bay Dowd? | Open Subtitles | لماذا لا تجلس على الكرسى شكراً جزيلاً لك |
| Neden yedi küçük sandalye var? Yedi küçük çocuk olmalı... | Open Subtitles | ماهذا، يوجد سبعة مقاعد صغيرة يبدو أنها لسبعة أطفال صغار |
| Kendi başımıza yememiz ikimiz için de utanç verici. Bir sandalye çekeyim mi? | Open Subtitles | يؤسفني أن يأكل كل منا بمفرده هل أجذب مقعداً و أجلس؟ |
| Benim en kötüsü, bugüne kadar bana bir sandalye alınmamış olması. | Open Subtitles | اسو لحظة اني أدركت أن عائلتي لم يشتروا لي كرسيا ابدا |
| Yıllar boyunca bir sürü sandalye tasarlamıştım, traktörler, kamyonlar olsun, denizaltları olsun -- her çeşit şey. | TED | قمت بتصميم الكثير من المقاعد .خلال تلك السنين. للجرارات والشاحنات والغواصات جميع الانواع. |
| sandalye üzerinde ve yan odada babamın sızlamasını dinleyerek uyuyordum. | Open Subtitles | أنام على كرسيّ وأصغي إلى أبي يبكي بالغرفة المجاورة |
| Herkesi o kadar endişelendirdin ki, tekerlekli sandalye ile bekleyecekler. | Open Subtitles | لقد حذّرتهم أنتي بكثرة لدرجة أنهم يريدون وضعي بكرسي متحرك |
| Evet, çok iyimserler. Bu sandalye ile üzerlerinden geçmek istiyorum. | Open Subtitles | أجل ، إنهم مستبشرون ومتفائلون جداً أريد سحقهم بهذا الكرسيّ |
| Ve arka plan da görülen Bertoria sandalye benim en sevdiğim sandalyemdir. | TED | وكرسي بيرتويا في الخلفيه من أحب الكراسي لدي. |