ويكيبيديا

    "sandalye" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الكرسي
        
    • الكراسي
        
    • كرسياً
        
    • المقعد
        
    • كراسي
        
    • كرسى
        
    • الكرسى
        
    • مقاعد
        
    • مقعداً
        
    • كرسيا
        
    • المقاعد
        
    • كرسيّ
        
    • بكرسي
        
    • الكرسيّ
        
    • وكرسي
        
    Bayan Gordon, söyler misiniz, neden bu sandalye onun için çok kıymetliydi? Open Subtitles آنسة جوردن ، اخبريني لم كانت تجلس طويلا على هذا الكرسي ؟
    Bununla guru duyuyorum. Sanat ve ustalık dönemimden sallanan sandalye. Open Subtitles أنا فخور بهذه،امتداد على جانبي الكرسي من فترة الحِرف والفنون
    Çocuk hastanelerinden tekerlekli sandalye çalan küçük çaplı bir soyguncu olarak bilinirdi. Open Subtitles وايضاً للملابس كان لصاً صغيراً عٌرِف في الغالب بسرقة الكراسي المتحركة للمستشفيات
    Sana bir tekerlekli sandalye alabileceğimi düşündüm kullanımı kolay bir tane olabilir. Open Subtitles ..أفكر فى أن أحضر لكِ كرسياً متحركاً من النوع الذى يتحرك آلياً
    Aşağı uzanıyor, bir kolu kaldırıyor ve sandalye aşağı iniyor. TED نظر للاسفل .وقم بسحب مقبض. وانخفض المقعد للاسفل
    Bu süreçte, bir kaç tane sandalye yakmak zorunda kaldım, anlarsınız ya? TED على طول الطريق، لقد كان علي حرق كراسي قليلة .هل تعلم ؟
    Baba, sandalye konusunu biraz düşündüm de o senin hakkın. Open Subtitles أبي, إذا كان ذلك من أجل الكرسي لقد كنت أفكر
    O zamandan beri bu sandalye, iyilikten anlamayan bu adanın bekasını korumak için limanı gözlediğim hisarımın üzerinde bulunuyor. Open Subtitles ومنذ لك الوقت، أصبح هذا الكرسي هنا، فوق حصنيّ الذي أراقب منه الميناء، وأحميه لمصلحة هذه الجزيرة الناكرة للجميل.
    Sürekli ilerleyen bir hastalık neticesinde 16 yıl önce tekerlekli sandalye kullanmaya başladım. Bu durum benim dünyaya olan erişimimi tamamen değiştirdi. TED لقد بدأت باستخدام الكرسي المتحرك منذ 16 عاماً عندما أصبت بمرض غيّر طريقة وصولي الى العالم
    Tekerlekli sandalye kullanmaya başlamak, yeni muazzam bir özgürlüktü. TED عندما بدأت باستخدام الكرسي المتحرك، أكسبني قدراً هائلاً من حرية جديدة
    Başkalarının vermiş olduğu benim de içselleştirdiğim cevapları dönüştürmeye çalışıyordum. Tekerlekli sandalye kullanmaya başladığımdan beri kimliğimi şekillendiren kalıpları umulmayan görüntüler yaratarak dönüştürmeye çalışıyordum. TED كنت أعمل على تحويل تلك الانطباعات الداخلية، أحول الأفكار المسبقة التي شكلت هويتي عندما بدأت باستخدام الكرسي المتحرك عن طريق خلق صور غير متوقعة.
    Benim için tekerlekli sandalye dönüşümün bir aracı. TED بالنسبة لي، أصبح الكرسي المتحرك مركبة للتحول
    - Will sandalye hasırı ve süpürge yapımından iyi kazanıyor. Merak etmeyin. Open Subtitles هو يكسب عيشه من تصفيح الكراسي و عمل المكانس, لذلك لا تقلقي
    Sadece tekerlekli sandalye ve motorlu scootera izin veriyorlar, oyuncaklara değil. Open Subtitles فهو ينطبق على الكراسي المدولبة والدراجات بالطاقة الكهربائية فقط وليس الألعاب
    Bu, dolaşmak için tekerlekli sandalye almak gibi bir şey. Open Subtitles هذا أشبه بأن أشتري كرسياً متحركاً لأتجوّل به.
    Bay Saunders, affedersiniz... ama o sandalye varken resim çekemezsiniz. Open Subtitles سيد ساندرز انا أسفة لكنك لا يمكنك ان تلتقط صورة لهذا المقعد
    insanlara çekiçle vura vura bir yerden sonra sandalye yapan marangoz gibi hissediyorsun. Open Subtitles لقد قضيت وقت كبير في قتل الناس، وبدأت تشعر وكأنك نجار تصنع كراسي.
    Eğer bir insana sandalye bacağı saplayacaksan çok güçlü kuvvetli biri olman gerekiyor. Open Subtitles اذا أنت دفعت رجل كرسى خلال انسان فأنت اذن ابن عاهره قوى واحد
    - sandalye alır mısınız Bay Dowd? Open Subtitles لماذا لا تجلس على الكرسى شكراً جزيلاً لك
    Neden yedi küçük sandalye var? Yedi küçük çocuk olmalı... Open Subtitles ماهذا، يوجد سبعة مقاعد صغيرة يبدو أنها لسبعة أطفال صغار
    Kendi başımıza yememiz ikimiz için de utanç verici. Bir sandalye çekeyim mi? Open Subtitles يؤسفني أن يأكل كل منا بمفرده هل أجذب مقعداً و أجلس؟
    Benim en kötüsü, bugüne kadar bana bir sandalye alınmamış olması. Open Subtitles اسو لحظة اني أدركت أن عائلتي لم يشتروا لي كرسيا ابدا
    Yıllar boyunca bir sürü sandalye tasarlamıştım, traktörler, kamyonlar olsun, denizaltları olsun -- her çeşit şey. TED قمت بتصميم الكثير من المقاعد .خلال تلك السنين. للجرارات والشاحنات والغواصات جميع الانواع.
    sandalye üzerinde ve yan odada babamın sızlamasını dinleyerek uyuyordum. Open Subtitles أنام على كرسيّ وأصغي إلى أبي يبكي بالغرفة المجاورة
    Herkesi o kadar endişelendirdin ki, tekerlekli sandalye ile bekleyecekler. Open Subtitles لقد حذّرتهم أنتي بكثرة لدرجة أنهم يريدون وضعي بكرسي متحرك
    Evet, çok iyimserler. Bu sandalye ile üzerlerinden geçmek istiyorum. Open Subtitles أجل ، إنهم مستبشرون ومتفائلون جداً أريد سحقهم بهذا الكرسيّ
    Ve arka plan da görülen Bertoria sandalye benim en sevdiğim sandalyemdir. TED وكرسي بيرتويا في الخلفيه من أحب الكراسي لدي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد