"umarım" - Traduction Turc en Arabe

• اتمنى ان
• آمل أنك
• أمل
• أتمنى أن تكون
• أتمنى ألا
• أتمنى أن يكون
• آمل ألا
• آمل أن يكون
• أتمنى أنك
• أتمنى ذلك
• أتمنى بأن
• آمل بأن
• أتمني
• امل
• لنأمل

Umarım siz ve eşiniz burada güzel bir hafta geçirir.
اتمنى ان تكون انت وزوجتك قد قضيتما اسبوع ممتع معنا

Yarın işten çıktıktan sonra bakarım. Umarım Soslu pastamın tadını seversin.
سأقوم بذلك غداً بعد إنتهاء العمل آمل أنك تحب صلصة التريكولر

Umarım, Sonny gibi çabuk parlayan biri değilsindir. Onunla iş konuşulmaz.
أمل الا تكون عصبيا مثل سونى لا يمكن مناقشة الأعمال معة

Umarım yanılıyorsundur, çünkü insanlar bu kadar uzağa giderse şehrin bu eski yerleşim yerindeki emlak fiyatları çok düşer.
أتمنى أن تكون مخطئاً لأن الناس إذا ذهبوا بعيداً هكذا ستتقلص قيمة العقارات القديمة فى هذا الجزء من البلدة

- Kendi dili gibi. Umarım bu nahoş grip yayılmaz.
تمامًا كأصابعها أتمنى ألا تكون هذه بداية عدوى ستطوف بالأرجاء

Umarım hayvanlarla ilişkiye girmek suç değildir çünkü şu karı tam bir domuz.
أتمنى أن يكون هناك الكثير من هذا في أمستردام لأن هذه مثيرة جداً

Umarım bir numara çevirmiyorsundur çünkü sen benimsin Mr. Bateman.
آمل ألا تكون مع أحد التقطه لأنك مستر بايتمان ملكي

Eğer Tanrı varsa, Umarım insanlara berbat ishaller vermekten daha iyi şeyler yapıyordur.
أتعلم ماذا؟ لو كان الله موجوداً، آمل أن يكون لديها مشاغل أكتر أهمية

Ve bir gün Kiev'in en zengin adamı olduğunda Umarım bunu hatırlarsın.
عندما تخرج من هنا ستكون أغنى رجل في كييف. أتمنى أنك ستتذكرني.

Onun bununla ilgisi yok. Umarım hakkında hiç bir şey bilmez.
ليس له علاقة بالأمر و اتمنى ان لا يعرف شيئا عنك

Şey, eğer doğru zamanı bulursak Umarım oturmama izin verirsin.
حَسناً، اذا وصلنا فى الوقت الصحيح اتمنى ان تتركنى ارتاح.

Evet öyle. Umarım tekrar aktif hale gelmemize yardımcı olursunuz.
آمل أنك هنا للمساعدة لأننا بكل تأكيد نستطيع الاستفادة منها

Umarım burnunu her işe sokmazsın da başın belaya girmez.
آمل أنك ستبقي أنفك نظيفاً وأن تبقى بعيداً عن المشاكل

- Umarım yine susmaz. - Sen söyle. Ben gidiyorum.
أمل ألا تحبط مرة أخرى أخبرها أنت , أنا ذاهب

Umarım, seni burada bir günden fazla tutmak zorunda kalmayız.
على أمل, نحن لا يجب أن نحتجزك لأكثر من اليوم

Umarım bu senin en sevdiğin silahındır. Umarım bu silahı seviyorsundur.
أتمنى أن هذا كان مسدسك المفضل أتمنى أن تكون قد أحببته

Umarım şiltenin altına sakladıklarını bulmamdan rahatsız olmamışsındır. Çok güzel.
أتمنى ألا يزعجك أني وجدت هذه الصور مخبأة تحت فراشك.

- Umarım bu sandalyeler yeter. - Şuna bir bak! Bu...
أتمنى أن يكون عندى أماكن خالية انظر الى هذا انه ..

Umarım benim çalıştığım zamandan bu yana değişen bir şey olmamıştır.
آمل ألا يكون المكان قد تغير منذ أن كنت أعمل هنا

Buna bir son verebilirdin. Umarım kimseye bir şey olmamıştır.
كان بوسعك منع هذا، آمل أن يكون الجميع بخير، حقًّا.

Ah. Umarım siz de budala, yaşlı bir alaycı değilsinizdir.
أوه أتمنى أنك أيضاً لست متهماً بكبر السن الكئيب ؟

Umarım değildir, çünkü sizin için biraz üstü şekerli.. ...tatlı ayırdım.
لا أتمنى ذلك ، لأنني أحضرت لكم حلوى مع السكر أعلاه

Umarım aradığın neyse onu bulursun. Bulacağım anne. Orada bir yerlerde olduğunu biliyorum.
أتمنى بأن تجد ما تبحـث عنه سأفعل يا أماه، أعلم أنه موجود بالخارج

Bunların benden gelmediğini anladığında da bu düşüncen devam eder Umarım.
إذاً آمل بأن معرفة أن هذه ليست مني ستبقي هذا الإنطباع

Umarım bize iyilik yapıp gidip de buradan çıkmak için o düğmeye basmıştır.
أتمني أن يسدي إلينا خدمة ويرحل من هنا ويضغط على الزر ويغادر المكان

- Dostum, Umarım doğru olan şeyi yapıyorsundur. - Nerede?
حسنا, صديقى, امل ان ما تفعله هو الصحيح اين هي؟

Evet, Umarım Bay Potter hep burada olur ve günü kurtarır.
حسنا لنأمل إذن أن يكون السيد بوتر موجودا دائما لإنقاذ الموقف