Yasal dünyama ait olmak istemediğini ve kendi aileni kurmak istediğini söyle. | Open Subtitles | قل انك لا تريد ان تكوت تابع لى وانك تريد عائلتك الخاصة |
Andromeda'nın kontrol yeteneğini onarmak ve kendi geminize dönmek için 15 dakikanız var. | Open Subtitles | لديكم 50 دقيقة لاسترجاع قدرة الأندروميدا على التحكُّم و تنسحبون إلى مركبتكم الخاصة |
Kabullenmesi en zor anlar telefon görüşmesi, hastaneye yürümek ve kendi mutluluk hakikatimin beni yüzüstü bıraktığını fark etmekti. | TED | وكان هذا أصعب موقف، من المفترض بي تقبله: المكالمة الهاتفية، الذهاب للمستشفى، إدراكي أن إنجيلي الخاص للرخاء، قد خذلني. |
Tam işlerim şirkette yolunda gitmeye başladı, ve kendi bürom olması hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أنا توا بدأت تمشية الأمور في الشركة، وأنا أحبّ حقا إمتلاك مكاني الخاص |
ve kendi başıma bu kadar ilerlemişken teknolojimi kimseye satacak değilim. | Open Subtitles | و الآن تقدمت كثيراً بإمخانياتي الشخصية لن أرخّص تقنيتي لأي شخص |
müziğe, hayatıma ve kendi hakkımda inandığım her şeye ihanet ettiğim gün olur. | Open Subtitles | الذي خنت فيه كل شيء آمنت به بخصوص الموسيقى والحياة ونفسي انا |
Senfoni Sarayı'na uğramıştım ve kendi kendime dedim ki: | Open Subtitles | كنت فقط أمر علي القاعة السيمفونية فقلت لنفسي |
ve kendi işimi kurabileceğimi düşündüm. | TED | وفكرت أنني أستطيع أن أبدأ أعمالي التجارية الخاصة بي. |
Sevgili 939'cularımız, diyorum ki, ayrılalım ve kendi şehrimizi kuralım! | Open Subtitles | رفقائي أصحاب رمز 939 أقترح أن ننفصل ونكون مدينتنا الخاصة |
O Zaman Hepsi Metotları Öğrenmek. ve kendi Yolunda Yürümek. | Open Subtitles | ثم إنساها جميعها , تعلم الطرق ثم سر بطريقك الخاصة |
O Zaman Hepsi Metotları Öğrenmek. ve kendi Yolunda Yürümek. | Open Subtitles | ثم إنساها جميعها , تعلم الطرق ثم سر بطريقك الخاصة |
Sponsorlarımız ve kendi yatırımımız sayesinde bir yılı rahat geçirecek gibiyiz. | Open Subtitles | وبين داعمينا و استثماراتنا الخاصة نتطلع لعام جيد ممتلئ في هذه |
Bir gün babamın tepesi attı ve kendi sayılarına oynadı. | Open Subtitles | ولكنها يوم ما ، كانت ستقرر الخروج واللعب لحسابها الخاص |
Onu aradığımda ve kendi toplantısına kendisini çağırdığımdaki yüz hâlini bir düşün. | Open Subtitles | تخيل وجه عندما إتصلوا به يطلبون منهُ أن بحضر الأجتماع الخاص به |
Bir sürü hayır işi yapıyor, maratonu 3:24'te koşuyor ve kendi helikopterini kullanıyor. | Open Subtitles | يقوم بالكثير من الأعمال الخيرية، ويركض المرثون خلال 3: 24، ويقود هيلوكبتره الخاص. |
Bunların en cüretkarları da, açık arazileri kendi mülkleriymiş gibi zapt eden ve kendi kanunlarını silah zoruyla yazmaya kalkışan sığır yetiştiricileriydi. | Open Subtitles | أجرأ من هذه كانت مربي الماشية، استولى مجموعة من واسعة مفتوحة للمجال الشخصية الخاصة بهم، وقانونهم هو سلاح مستأجر |
Bu senin görevi kurtarmak için tek şansın olabilir, ve kendi kişisel problemlerini çözmek için, hepsi üst üste geldi. | Open Subtitles | هذه ستكون فرصتك الوحيدة لإنقاذ المهمة وأن تحل مشاكلك الشخصية دفعة واحدة |
Amanda ve kendi adıma bugün burada olmayan sevdiklerimizi anmak istiyorum. | Open Subtitles | بالنيابه عن أماندا ونفسي أود أن آخذ منكم لحظه لنتذكر الأشخاص الذين أحببناهم ولا يستطيعون أن يكونون معنا اليوم |
- Julia ve kendi adıma konuşuyorum. | Open Subtitles | أَتكلم بإسم جوليا ونفسي |
Ona baktım ürünleri kokluyordu ve kendi kendime... | Open Subtitles | وعندما نظرتُ للأعلى كانت تشم البضاعة فقلت لنفسي |
Arenanın dışında oturmanın baştan çıkarıcı olduğunu biliyorum, çünkü sanırım bütün hayatım boyunca öyle yaptım, ve kendi kendine, "Oraya çıkacağım ve ortalığı dağıtacağım, kurşun geçirmez ve mükemmel olduğumda," demenin | TED | أنا أعرف بأن الوقوف خارج الحلبة مغري ، لأني فعلت ذلك طوال حياتي، وفكرت في نفسي، سوف أذهب إلى هناك وأضرب المؤخرات عندما أصبح محصنة من الرصاص ومثالية. |
Louis Farrakhan ile görüşmüyorum ama senin ve kendi güvenliğim için ona güveniyorum. | Open Subtitles | لا أتحدث عن "لويس فارخان" لكنني أثق به بشأن أمر حمايتي وحمياتكم. |