"verdiğin" - Traduction Turc en Arabe

    • أعطيتني
        
    • أعطيته
        
    • أعطيتها
        
    • لسماحك
        
    • اعطيتني
        
    • أعطيت
        
    • اتخذته
        
    • قدمتموه
        
    • قدمتها
        
    • لإعطائي
        
    • فعلك
        
    • الذي قدمته
        
    • منحي
        
    • منحتني
        
    • إعطائي
        
    Ve senin verdiğin şu akü asidi, kahve değil o. Open Subtitles و حمض البطارية تلك التي أعطيتني إياه, تلك ليست قهوة
    Ama beni asıl eğlendiren kimliğini bulmam için verdiğin yabancı nesneydi. Open Subtitles لكن السبب الحقيقي بذلك الجسم الغريب الذي أعطيتني إياه كي أفحصه
    Ona verdiğin fırsatı iyi değerlendiriyor sanki, öyle değil mi? Open Subtitles إنه يفعل شيئا بتلك الفرصة التي أعطيته أليس كذلك ؟
    Bana verdiğin bir liste fikirden sonra tüm sezon kötü oynasan umurumda olmaz. Open Subtitles بعد لائحة الأفكار التي أعطيتها لي لا أهتم لو أضعت لنا الموسم بأكمله
    Barı kullanmamıza izin verdiğin için sana teşekkür etmek istedim. Open Subtitles لسماحك لنا باستخدام الحانة نعم، بالتأكيد ولكن يجب ان تعذرني
    Bana verdiğin harita vardı ama bir şey anlamadım. Bunu sen mi yaptın? Open Subtitles معي تلك التي اعطيتني اياها و لكنني لم افهمها
    Eğer yabancı ülkelere tehlikeli maddeler verdiğin ortaya çıkarsa vatana ihanetle suçlanırsın. Open Subtitles لو اكتشفنا أنّك أعطيت مواد خطيرة لمُواطنين أجانب، فإنّك ستُواجه تُهم خيانة.
    O verdiğin şeyi içtim ve bir küvetin içinde uyandım. Open Subtitles لقد شربت ذلك الشيء الذي أعطيتني وأستيقظت في حوض الإستحمام.
    Bana verdiğin Gong Shil beni çok neşelendiriyor. Open Subtitles الدُمية التي أعطيتني إيّـاها حتى تُرفِّــه عنّي
    Satın aldığım birkaç takım elbise hariç,bana verdiğin her kuruşu biriktirdim. Open Subtitles ‫لقد أشتريت بعض البدلات ‫وحفظت كل الأموال التي أعطيتني
    Kaynağının gizli olması ya da ona verdiğin vaatler beni ilgilendirmiyor. Open Subtitles لا يهمني إذا كان مصدرك سري أو أي وعود أعطيته إياه
    Bayan La Sanka'ya verdiğin üzerinde imzan olan defter bende. Open Subtitles لدي كتاب أعطيته للآنسة لا سانكا " يحمل توقعك "
    Adam aradı; senin ona verdiğin kan örneğini incelemiş. Open Subtitles لقد إتصل الجرذ قال بأنه حلل عينة الدم التي أعطيته إياها
    Bu saat, bana verdiğin günden beri, bir saniye bile geri kalmadı. Open Subtitles هذه الساعه لا تتأخر ثانيه .منذ اليوم الذي أعطيتها لي
    Jerry, başlamadan önce beni dinlediğin ve bana bu fırsatı verdiğin için teşekkür etmek istiyorum. Open Subtitles جيرى , شكراً لك للإستماع لهذه الفقرة و للفرصة التى أعطيتها لى
    Hayır daha fazlasıydı. Yardım etmeme izin verdiğin için teşekkürler. Open Subtitles لا, بل كان أكثر من هذا شكراً لسماحك لي بالمساعدة
    verdiğin o uyku hapları kanamamı yavaşlatmış. Open Subtitles تلك الاقراص التي اعطيتني اياها لقد اوقفت نزيفي
    Az önce kartını verdiğin kişiye bakıyor olmalıydın. Open Subtitles أتري، كان يجب أن تنظر إلي الرجل الذي أعطيت أوامرك له
    Sanırım verdiğin kararda görünüşe göre ben haklıydım. Open Subtitles اعتقد ان هذا هو القرار الذي اتخذته و .. يبدوا اني كنت على صواب بما فعلته
    Hamile olduğumu anladığım gün bana verdiğin, beyaz gül. Open Subtitles الوردة البيضاء , واحد ما قدمتموه لي ليلة اكتشفنا لتر كانت حاملا.
    Frasier, bu birkaç yıl önce babama verdiğin hırka ceket değil mi? Open Subtitles أليست هذه السترة المدخنة التي قدمتها لوالدك قبل سنوات ؟
    Frank, bana hayatımın fırsatını verdiğin için teşekkür etmek istiyorum. Neyse. Open Subtitles فرانك، أنا أود أن أشكرك لإعطائي فرصة العمر
    Ama verdiğin bu tepki tam da moralimi düzeltecek şey oldu. Open Subtitles لكن رد فعلك كان الوسيلة لأبهاجى التى اردتها
    Bir deneme olarak, ona senin teklifini verdim. aslında bana bakmam için verdiğin. Open Subtitles كأختبار اعطيتها العرض الذي قدمته لي لأراه
    Sevgili Tanrım. Emanet ettiğin görevi yerine getirecek gücü ve inancı bana verdiğin için şükrediyorum. Open Subtitles يا إلهي، أشكرك على منحي القوة و الإيمان لإتمام المهمة التي إئتمنتني عليها.
    Zamanlayıcıları altı dakikaya kurdum-- aynı senin bana verdiğin altı dakika gibi. Open Subtitles لقد ضبط التوقيت على 6 دقائق نفس الدقائق الستة التي منحتني أياها
    Sana ufak bir yardım için gelmiştim, ama sen bütün verdiğin sorun! Open Subtitles جئت إليك لمساعدة الصغيرة وكلّ ما يمكنكي عمله هو إعطائي .. اللعنة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus