Karanlık Lord yüzyıllar boyunca birçok şekle girdi ama kendi isteğiyle. | Open Subtitles | عبر القرون ملك الظلام قد أتخذ أشكالاً شتى.. لكن بأختياره دائماً. |
Evet, bu tasarımı elde etmek için yüzyıllar boyunca yüzlerce insan gerekti. | TED | ونعم، لقد تطلب الأمر مئات الأشخاص عبر القرون للوصول هذا التصميم. |
yüzyıllar süren bilimsel araştırma sonucunda biz, yaşamın en temel prensiplerini kavrayışta önemli başarılar elde etmeye başladığımızı hissediyoruz. | TED | و نشعر أننا بَعد قرون من الأبحاث العلميّة، بدأنا نحرز تقدّمًا ملحوظًا في فهم أحد أكثر مبادئ الحياة أهمية. |
Bu yüzden o yüzyıllar önce hapsedildi, kimse onun adını bilmiyor | Open Subtitles | لأنه كان مسجوناً لقرون لا أحد يعلم ما إسم هذا المشعوذ |
Belki yüzyıllar sürecek ama eninde sonunda cehennem insanlığını yakıp götürecek. | Open Subtitles | قد يستغرق ذلك قروناً , لكن عاجلاًأمآجلاً, الجحيم سوف يمحو انسانيتك |
Ve bunlara tepkimiz yüzyıllar boyunca köklü bir şekilde değişti, tıpkı onlara olan tercihlerimizin değişiyor olması gibi. | TED | و بالاضافة الى ذلك فإن الطريقة التي نتفاعل بها مع تلك التراكيب قد تغيرت بشكل كبير عبر القرون وكذلك طريقة تفضيلنا لهم |
Bu sadece bilim insanlarına özgü bir yolculuk değil, hepimize özgü, çünkü önümüzdeki on yıl içinde birlikte vereceğimiz kararlar yüzyıllar boyunca okyanusların nasıl görüneceğini etkileyecek. | TED | هذه ليست مهمة العلماء فقط، إنها رحلتنا جميعًا، لأن القرارات التي نتخذها بشكل جماعي خلال العقد القادم ستؤثر على ما سيكون عليه المحيط خلال القرون القادمة. |
Tabii ki bu, yüzyıllar boyu her gelenekten hikmet sahibi kişilerin bize söylediği bir şey. | TED | وبالتأكيد، هذا ما كان يخبرنا به الحكماء من كل الثقافات خلال القرون الماضية. |
Savaşı kazanan Crassus'tu ama yüzyıllar boyunca hatırlanacak olan o değildi. | TED | كراسوس ربح الحرب، لكن ليس إرثه الذي يتردد خلال القرون. |
Ve birazdan bunun yeterli olmadığını öne süreceğim. yüzyıllar boyunca yapılan müdahalelere bakarak başlayabileceğimizi bulduk, | TED | و سأقترح عليكم ما لا يكفي في غضون دقيقة. و جدنا أنه في إمكاننا فحص التدخلات النفسية خلال القرون, |
yüzyıllar boyunca ortaya çıkan bazı adamlar, yepyeni yollara doğru ilk adımları atmışlar, bunu yaparken de vizyonlarından başka silaha sahip olmamışlardır. | Open Subtitles | خلال القرون الماضية، كان هناك رجال قاموا بالخطوة الأةلى فى الطرق الجديدة ليسو مسلحين بشئ فقط برؤيتهم الخاصة |
yüzyıllar boyunca omuz omuza duralım sonsuza kadar dost kalalım. | Open Subtitles | عسى أن نقف معًا طوال قرون. أصدقاءٌ جيّدون حتّى النهاية. |
Meslektaşım Erez ve ben aşağıdaki gerçekleri düşünüyorduk: aralarında yüzyıllar olan iki kral farklı bir diller kullanacaklardır. | TED | قمت أنا و شريكي إيريز بالنظر في القضية التالية: إنّ ملِكين تفرق بينهما قرون من الزمن سيتحدّثان بلغتين مختلفتين جداً. |
Ama bu tartışmalar yapılmalıydı ve yüzyıllar önce yapıldı. | TED | لكن علينا البدء بمناقشتها والتي تمت مناقشتها في قرون ماضية |
Güç ise yüzyıllar boyu dimdik duran eski bir taş ev. | Open Subtitles | القوة مثل المبنى المبنيّ من الصخور القديمة والذي يبقى صامداً لقرون |
Batlamyus modeline yüzyıllar boyunca birçok, çok zeki insan inandılar. | TED | أعتقد الكثير من اﻷذكياء لقرون طويلة في النموذج البطلمي |
Filler ya da insanlarda bir özelliğin yeterli ölçüde yayılması yüzyıllar alacaktır. | TED | بالنسبة للفيلة أو البشر، قد يستغرق الأمر قروناً لتنتشر سمة بما يكفي على نطاق واسع. |
Bu ani gelişen akıbeti bilinmezken yüzyıllar boyunca Avrasya'da görülmeye devam etti. | Open Subtitles | بينما مصيره الحالي غير معروف. كان يُرى أحياناً في أوراسيا عبر العصور. |
Belki de adapte olması yüzyıllar sürdü. Uzatmalı bilinçaltı. | Open Subtitles | ربما يأخذ قرونا ليتكيف اللاوعي يحاول التواصل |
Genelde dünyanın değişimini, on yıllar, hatta yüzyıllar içerisinde anca gözlemleriz. | Open Subtitles | في العادة نستغرق عقودًا,أو قرونًا حتى, لنرى العالم يتغير من خلالها. |
Güney Afrika'da, kabloların süsleme amaçlı olarak kullanımı yüzyıllar öncesine dayanır. | TED | أستخدام الخيوط الزخرفية في جنوب أفريقيا يرجع تاريخه إلى مئات السنين. |
Sana öldüğünde bana geleceğini ve başkalarının bedenleri ve ruhları üzerinden yüzyıllar boyunca hayat ve güç kazanacağını söz vermedim mi? | Open Subtitles | ألم أعدك... بأنك كان يجب عليك أن تأتي إلي عندما تموت وتستمتع بقرون من الحياة وبقوّة تتفوّق على أجسام وأرواح الآخرين؟ |
Britanyalılar çalkantılı yüzyıllar boyunca istilacılara karşı şiddetle mücadele etti. | TED | قاوم سكان بريطانيا الغزاة بشراسة خلال عدة قرونٍ من الفوضى. |
"Acequias"ta insanlar nadir su kaynaklarını yıllar, yüzyıllar ve yüzlerce yüzyıllar boyunca yönetebiliyorlar. | TED | فالناس في الساقية كانوا يتشاركون مصادر المياه المحدودة لمئات السنين. |
Bazı çiftlikleri yapma yüzyıllar almıştır. | Open Subtitles | و كأنه بعد آخر , الجو هنا عائم منذ مئات السنوات |
İnanamıyorum. yüzyıllar boyu burada adeta bizi beklemişler. | Open Subtitles | لا أصدق هذا طوال تلك العقود وهي هنا تنتظر هذان المحظوظان |