"yaşar" - Traduction Turc en Arabe

    • العيش
        
    • سيعيش
        
    • يحيا
        
    • ياشار
        
    • ستعيش
        
    • تعيش
        
    • يقيم
        
    • يقطن
        
    • يَعِيشُ
        
    • يسكن
        
    • تحيا
        
    • نحيا
        
    • يعيش في
        
    • يعيشان
        
    • يعيشوا
        
    Sizinle birlikte savaştım böylece çocuklarım yaratık olmayan bir dünyada yaşar dedim. Open Subtitles قاتلت معكما حتى تتسنى لولدي فرصة العيش في عالم خالٍ من الوحوش.
    Bu ekmekten yiyen sonsuza kadar yaşar. Open Subtitles كل شخص من يأكل هذا الخبز سيعيش إلى الأبد
    İki insan bu duyguyla yaşar ve bu Duyguyla ölürler Open Subtitles اثنان من البشر يحيا و يموتا مرتبطين بهذا الرباط
    Peki bana yaşar hakkında ne anlatabilirsiniz? Uzaktan kuzenim olur. Open Subtitles إذاً, ما الذي يمكنك أن تخبرني عن (ياشار
    Farkına bile varmayacak. Durumu böyle devam ederse, bizden uzun yaşar. Open Subtitles إنها لن تعرف ولكن إن ظلت حالتها هكذا ، ستعيش أطول منا جميعاً
    Bu konuda şaşırtıcı olan, bir karınca sadece bir yıl yaşar. TED والشيء المدهش في هذا هو أن النملة تعيش فقط لسنة واحدة.
    Bilmem. Nasıl bir insan Cal'le ilişki yaşar? Open Subtitles لا أعلم أي نوع من الأشخاص من يقيم علاقة مع كال؟
    Orada gizemli ve solgun yaşar, trajik bir sanatçı hayatı sürerdim. Open Subtitles كنت أود فقط العيش هناك، كل شيء شاحب و غامض، مأساة فنان كبيرة
    Ben de istediğim yerde yaşar, istediğim yere gider yaşadığım yerde de çalışırım. Open Subtitles انا استطيع العيش اينما اريد و الذهاب اينما ارغب و ان اجد عملاً في اي مكان اعيش به.
    Şu siktiğim yere bir bakın. Sadece siktiğimin maymunları burada yaşar. Open Subtitles أنظروا إلى هذا المكان اللعين القرود اللعينة هي فقط التي يمكنها العيش هنا
    Ama bu iğneyle 6 saat daha yaşar. Open Subtitles لكن مع هذه الحقنة سيعيش لأكثر من ستّ ساعات.
    Belki birkaç saat daha yaşar, belki 1-2 gün. Bilemiyorum. Open Subtitles ربما سيعيش لساعات عِدّة أخرى، حتى أيام، لا أدري.
    ~Ağaçlar dağlarda yaşar dallar ağaçlarda... ~Kalbimse yaşar senin için... ~ama görmezsin sen beni... Open Subtitles الأشجار تعيش على الجبال والأغصان تعيش على الأشجار قلبي يحيا ويعيش من أجل قلبك لكنك لا تراني
    Bay Balagan kuzenim yaşar ne yaptı? Open Subtitles سيد (بالاغان), ما الذي قام قريبي (ياشار) بفعله؟
    - Seni kafa üstü bıraksam yaşar mısın sence? Open Subtitles تعتقد أنك ستعيش أذا رميتك على رأسك؟ أنا لاأعتقد
    Kuzey Kutbu deniz memelileri zengin bir akustik atmosferde yaşar. TED تعيش الثدييات البحرية للقطب الشمالي، في عالم صوتي غني ومتنوع.
    Nerde yaşar, nerde çalışır, ve en önemlisi, şu anda nerede olduğu. Open Subtitles أين يقطن ويعمل والأهم من كل ذلك أين يمكن أن يكون الآن
    Frasier, bu insanlar dedikodu için yaşar. Open Subtitles فرايزر، يَعِيشُ هؤلاء الناسِ للثرثرةِ.
    İçinde Rotwang, Mucit, yaşar. Open Subtitles الرجل الذي يسكن هناك يدعى روتوانج المخترع
    Devamlı bir cehennemi bir rüya yaşar gibiydi. Open Subtitles مثل أن تحيا فى حالة شيطانية كما فى الأحلام
    Hepimiz yaşar,yer ve nefes alırız. Open Subtitles كلنا نحيا ، نأكل و نتفس ضمنأجسامنا.
    Nasıl bu kadar büyük birşey okyanuslarımızda yaşar da şimdiye dek kaydedilmemiş olabilir? TED كيف يمكن لشيء بهذا الكبر أن يعيش في محيطنا ولم يصوّر حتى الآن؟
    Onlar yaşar ve aşıklarken asla diğer tarafa geçiş yapmayacağım. Open Subtitles لن أعبر إلى عالم الأموات و أتركهما يعيشان حياتهما السعيده
    Diğerleri ise toplumun belirlediği kurallara göre yaşar. Open Subtitles رجال آخرين يعيشوا فى ظل القوانين التى وضعها المجتمع

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus