Sizi temin ederim, tamamen olgun bir şekilde tanıklık yapacağım. | Open Subtitles | أودّ أن أؤكّد لكم، سأكون ناضجاً تماماً بذهول على المنصّة |
Görevimiz tüm ipuçlarını takip etmek, ve sizi temin ederim ki New York Polis Departmanı bu küçük kızı bulmadan dinlenmeyecektir. | Open Subtitles | كل قوانا ستستجيب لكل طريق يقود لحل القضية و أؤكّد لكم أنّ قسم شرطة نيويورك لن يرتاح حتى نجد الفتاة الصغيرة |
Sizi temin ederim ki, ...göremeseniz bile, burası çok güvenlikli bir yerdir. | Open Subtitles | بإمكاني أن أؤكّد لك، حتى وإن كنت لا تراه، فإنّه هناك بالتأكيد |
Hayatta karşına böyle fırsatlar çıktığında ona uzanmamak günahtır. Sana söylüyorum, günahtır. | Open Subtitles | عندما تمدّ الحياة يدها هكذا فخطيئة ألّا تلاقيها، أؤكّد لك أنّها خطيئة |
Dert edecek bir şey yok, dostum. Kızının Emin ellerde olduğunun garantisini veririm. | Open Subtitles | بإمكانك أنْ توفّر عناءك يا صاح أؤكّد لك أنّ ابنتكَ في أيدٍ أمينة |
O aynanın söylediği hiçbir şeyin doğru olmadığını garanti ederim. | Open Subtitles | أؤكّد لكِ أنّه ما مِنْ شيء قالته تلك المرآة صحيح |
Bu muazzam fikir için ve sizi temin ederim ki ölümü beyhude değildi. | Open Subtitles | لأجلِ هذهِ الفكرة العُظيمة، و أنا أؤكّد لك، هو لم يُضحِّ بحياتِه هباءً، |
Ben de seni bu saçmalik için burada oturmayacagima temin ederim. | Open Subtitles | حسناً، بإمكاني أن أؤكّد لك أنّي لن أجلس لسماع هذا الهُراء. |
Gemi demirden yapıldı efendim. Sizi temin ederim batabilir ve batacak. | Open Subtitles | إنّها مصنوعة من الفولاذ يا سيّدي، أؤكّد لكَ أنّها آهلة للغرق، وإنّها لستغرق. |
Burada arkadaşının benim hakkımda neler söyleyim durduğunu bilmiyorum,ama seni temin ederim doğru değil. | Open Subtitles | لا أعرف ما يخبركِ به صديقكِ عني ولكن يمكنني أن أؤكّد لكِ أنّها ليست الحقيقة |
Sizi temin ederim, General, bu durumu halletmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أؤكّد لك أيها الجنرال، أحاول حلّ هذه المعضلة. |
Bayanlar ve baylar, sizi temin ederim ki başkaları ne vaatte bulunursa bulunsun sözün bitip icraatın başladığı yerde onları göremeyeceksiniz. | Open Subtitles | أؤكّد لكم أيّتها السيّدات والسادة أنّه مهما وعدكم الآخرون بفعله حين تحين ساعة تصفية الحساب، لن يكونوا موجودين |
Gerçi istediğimden biraz düşük ama sizi temin ederim ki, onların önerdiğinden çok daha fazla. | Open Subtitles | لربما يكون المبلغ أقل مما أردت بقليل لكن دعني أؤكّد لك ،إنه أكثر بكثير مما أرادوا |
Bu kişiyi ele geçirmek için elimizdeki bütün gücü kullandığımız konusunda bütün halkımızı temin ederim. | Open Subtitles | أود أن أؤكّد للعامّة بأننا نبذل كل ما بوسعنا للسيطرة على هذا الأمر |
Sizi temin ederim, bu, temiz ve adil bir açık arttırma. | Open Subtitles | بإمكاني أن أؤكّد لكم أنّ هذا مزاد سليم ونزيه. |
Sizi temin ederim ki çocuğunuz tamamıyla normal bir hayat sürebilir. | Open Subtitles | دعاني أؤكّد لكما أنّ طفلكما سيحظى بحياةٍ طبيعيّةٍ تماماً |
Aklınızdan geçenleri anlıyorum ama sizi temin ederim ki anlattığım her şey doğru. | Open Subtitles | , أفهم أنّك تعتقد ذلك لكن أؤكّد لك . كلّ شيء صحيح |
Size söylüyorum, Bay Korucu, bu bir piknik sepeti çalma makinesi değil. | Open Subtitles | أؤكّد لك يا سيّدي الحارس، هذه ليست لسرقة سلال الطعام |
Size söylüyorum bu kimyevi bir şey değil, uçağı saklamak için uydurulmuş. | Open Subtitles | أؤكّد لكما أنّها ليست قصّة مواد كيماوية و إنّما تمويهٌ. |
Ama Emin olun benim aciz ellerimde de iyi durumda. | Open Subtitles | لكنّي أؤكّد لكنّ أنّ الدعوة بالقيمة ذاتها مِنْ يدَيّ المتواضعتَين |
Hükümetin bütün zararları karşılayacağını garanti ederim. | Open Subtitles | وإنّي أؤكّد لك أنّ الحكومة ستدفع ثمن كل الأضرار |
Ama söz veriyorum,... Yakında başka bir şeyi hissetmene izin verecek. | Open Subtitles | لكنّي أؤكّد لكِ أنّه سيجعلكِ تشعرين بشيء آخر قريباً |
İnan bana, içeride çok daha değerli bir şey var. | Open Subtitles | أؤكّد لكِ أنّ هناك شيئاً أكبر قيمة بكثير |