| Pastor Skip bu çocuğun bir anne ve baba tarafından yetiştirilmesi gerketiğini söyledi. | Open Subtitles | قال القسّ سكيب هذا من اجل الطفل لكي يكون له أمّ و أبّ. |
| Babanı bir yalan makinesine bağlasan, ve dünyada yaşayan en iyi baba olduğunu söylese, uçuşan renklerle geçerdi bunu. | Open Subtitles | تعرف، إذا علّقت أبوك فوق إلى إختبار كشف كذب وسألت إذا هو كان أفضل أبّ هو يعبر بنجاح باهر |
| baba kız ne güzel zaman geçiriyoruz, tıpkı ben hapse girmeden önceki gibi. | Open Subtitles | وقـت ممتـاز بيـن أبّ و إبنتـه تمـاماً مثـل الفتـرة التـي قبـل دخـولي للسجـن |
| Dünyanın en kötü babası mı söylüyor bunu bana yani? | Open Subtitles | أسوأ أبّ في الكون يخبرني أن علي العمل على شيء؟ |
| Öyle mi? Sende pek fena sayıImazsın Babalık. | Open Subtitles | نعم، حَسناً، أنت لَسْتَ سيئَ جداً نفسك هناك، أبّ. |
| Oğlum, gerçekten böyle hissediyorsan baba olarak berbat bir iş çıkarmış olmalıyım. | Open Subtitles | ، إن كنت تشعر بذلك لا بدّ وأن تغـاضيت عن تربيتك وأبليت بلاءً سيئاً كونـي أبّ |
| İyi bir baba anneyi mutlu eder ki, o da çocukları çileden çıkarmasın. | Open Subtitles | أي أبّ جيد يَبقي الأمّ في حالة سعادة لذا هي لا تُوصلُ الأطفالَ مجانينَ. |
| Doğru olan şeyi yaptığıma inanıyorum baba. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّني كنت أعمل الشّيء الصّحيح، أبّ. |
| Ama ben sadece uzaktan bir babayım. Yani üvey baba demek istedim. | Open Subtitles | ،لكنني فقط أبّ من بعيـد أقصد أنني زوج أمّ |
| Bir baba için seçim olamaz. | Open Subtitles | إذا كان أيّ أبّ يُمْكِنُ أَنْ يدعوه إختيار |
| İyi bir eş olabilirim. Ve de iyi bir baba. | Open Subtitles | أنا يُمكنُ أَنْ أكُونَ a زوج جيد، a أبّ جيد. |
| Roz, sana baba olana kadar bilmediğim bir şeyi söyleyeceğim. | Open Subtitles | روز، سَأُخبرُك شيءَ l لَمْ يُكتشفْ حتى أصبحتُ a أبّ. |
| Ondan başka baba istemiyorum dedim. | Open Subtitles | لقد قلت أنّني آسفة قلت بأنّني لا أريد أيّ أبّ غيره |
| - Marc'ın babası olduğunu bilmiyorduk. - Evet, hiç bilmiyorduk. | Open Subtitles | مارك لم يذكر بأنّه كان لديه أبّ مثل، ليس أبدا |
| Ancak böyle, iyi bir insan olarak büyüyebilir babası yokken. | Open Subtitles | ثمّ سيكون هو قادراً على النمو رجل جيد، بدون أبّ |
| İnanıyorum ki, oğlumun ve varisimin babası bir baronet unvanı taşır. | Open Subtitles | أنا واثق من أن إبنَي ووريثَي سَيكونُ لديه أبّ بلقب "بارون" |
| Kendi çocuğuma Babalık yapamam. | Open Subtitles | لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ أبّ لطفلِي الخاصِ |
| Bence babam bir şey demez. Orada öylece oturuyordu. | Open Subtitles | أنا لا أعتقد أبّ يمكن أن يفكّر به أيّ شئ للقول. |
| Sanırım bunu yapabilirim peder. | Open Subtitles | أعتقد أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ ذلك، أبّ. |
| Sen bir kadının isteyebileceği en nazik, en anlayışlı babasın. İnanılmazdın. | Open Subtitles | أنت أروع أبّ قد تحصل عليه فتاة على الإطلاق |
| Sen her iyi babanın yapacağı şeyi yaptın, tamam mı? | Open Subtitles | أنت كنت تعمل أمراً يفترض على أيّ أبّ خير عمله |
| Bizim evde bıraksaydım, baban patlayıncaya kadar yerdi. -Evet. | Open Subtitles | إذا أَتْركُهم في بيتِنا، أنت أبّ سَيَأْكلُ فقط هم حتى يُنفجرْ. |
| Böyle çılgın bir babaya sahipken ismini değiştirmesine şaşmamalı. | Open Subtitles | مَع أبّ مجنون مثل ذلك لا عَجَب ان يقلب اسمة |
| Hayır Plopper, onu ittirirsen babacık ölecek. | Open Subtitles | لا , بلوبر. إذا تَدْفعُ ذلك، أبّ سَيَمُوتُ. |
| İkimiz de babayız. | Open Subtitles | ,من أبّ إلى أبّ |
| Bir babayla oğlu yakınlaştıran bazı olayları düşündüm. | Open Subtitles | أوه، أَنا فَقَطْ أُفكّرُ حول اللحظاتِ الخالدةِ الذي يَرْبطُ a أبّ إلى الإبنِ. |