ويكيبيديا

    "أعلم أنّه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olduğunu biliyorum
        
    • biliyordum
        
    • olduğunun farkındayım
        
    • biliyorum ama
        
    • olduğunu bilmiyordum
        
    • olduğu biliyorum
        
    Asıl amacın bu olduğunu biliyorum, ama artık bu işi kişiselleştirdin. Open Subtitles أعلم أنّه بدا كذلك بمرحلة ما ولكنّه غدا الآن عنك أكثر
    Klişe olduğunu biliyorum ama bizim için çok değerli biriydi. Open Subtitles أعلم أنّه أمر مُبتذل، ولكن كان يعني الكثير لنا جميعاً.
    Üniversitelerin karar günü olduğunu biliyorum. Çılgın baba ödülünü sen kazandın! Open Subtitles أعلم أنّه يوم القبول بالجامعات، ولكنّكَ ربحت جائرة الوالد الأكثر جنوناً
    Çok teklif aldığını biliyordum ve bunu kabul etmeni istedim. Open Subtitles أعلم أنّه كان لديك عروض أخرى وأردت أن تقبلي بهذا.
    Uydurma gibi olduğunun farkındayım ama internet sitemiz falan her şeyimiz var. Open Subtitles أعلم أنّه يبدو مفبركاً ولكن لدينا موقع على شبكة الإنترنت وكلّ شيء
    Bu nehirde sinyal alabilecek tek şeyin o olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّه الشيء الوحيد الذي يتلقّى إشارةً في هذا النهرِ.
    Bunu duymanın gerçekten berbat olduğunu biliyorum ama meydan okumalıydım. Open Subtitles أعلم أنّه يُزعجكِ حقاً سماع ذلك، لكنّي احتجتُ إلى تحدّي.
    Maria, emir vermen gerektiğini düşündüğün bir yerde emir almanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّه من الصعب عليك أن تتلقي الأوامر بينما تشعرين أنّ عليك إصدارها
    Maria, emir vermen gerektiğini düşündüğün bir yerde emir almanın senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّه من الصعب عليك أن تتلقي الأوامر بينما تشعرين أنّ عليك إصدارها
    O olduğunu biliyorum. Karavanımdan kaçarken gördüm. Open Subtitles أجل، أعلم أنّه هو رأيته يركض هارباً من مقطورتي
    Bekle - Dinle. Bana güvenmenin zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles إنتظري، إسمعي أعلم أنّه من الصعب الثقة بي.
    Kardeşinin tekini kaybettiğini diğerinin de başının belada olduğunu biliyorum ama... Open Subtitles أعلم أنّه فقد أخاه، وأعلم أنّ أخاه الآخر في ورطة ولكن...
    Güvenilmez arkadaşlara sahip olmanın faydasız olduğunu biliyorum ama. Open Subtitles أعلم أنّه لا نفع أن يكون لك أصدقاء لا يمكنك الوثوق بهم
    Zor olduğunu biliyorum ama gerçekten yardımına ihtiyacımız var. Open Subtitles أعلم أنّه أمر صعب، ولكنّنا في الحقيقة بحاجة لمساعدتكِ
    Şu aralar muhabirlerin işinin çok zor olduğunu biliyorum. Open Subtitles أعلم أنّه وقت عصيب بالنسبة إلى الصحفيّين الآن
    Kimsenin sana oy vermeyeceğini biliyordum tabii sana olağanüstü bir nitelik vermedikçe. Open Subtitles كنتُ أعلم أنّه لن يصوّتَ لكِ أحدٌ ما لم نمنحكِ ميزةً استثنائيّة.
    Yalan söylediğini tek bir sebepten biliyordum: Ben Meksikalı bir göçmenim TED أعلم أنّه كان مخطئًا لسببٍ بسيط: أنني من المكسيك.
    Oh, evet yeniden birleşmek için henüz erken olduğunu biliyordum. Open Subtitles اوه أعلم أنّه قد يكون سابق لإوانه أن نتحدث عن المُصالحة
    Uydurma gibi olduğunun farkındayım ama internet sitemiz falan her şeyimiz var. Open Subtitles أعلم أنّه يبدو مفبركاً ولكن لدينا موقع على شبكة الإنترنت وكلّ شيء
    Onun bir katil olduğunu bilmiyordum. Bir katile yardım ettiğime inanamıyorum. Open Subtitles لم أعلم أنّه قاتل، ولا أصدّق أنّي ساعدت سفّاحًا.
    Tamamen temiz çıkmış olabilir ama o çocuğun yalan dolan dolu olduğu biliyorum. Open Subtitles لربّما تحقّقت من صحّته، لكنّي أعلم أنّه ذلك الصّبيّ مُتلاعب.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد