- Sana yalan söylemedim. Artık kürtaj yapamayız çünkü doğum başlamış bile. | Open Subtitles | لم أكذب عليك قط لا يمكننا فعل ذلك الآن، أنت في المخاض |
Ben senin için yalan söylemem. Sen ve polislerin başınızın etini yiyin. | Open Subtitles | لن أكذب عليك ، أنت و شرطتك بإمكانكم أن تدمروا بعضكم البعض |
- Dedektifler, tutuklayın onu. - Yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | أيّها العملاء ، ألقوا القبض عليه أنا لا أكذب |
Ve senin aksine, karşı cinsi etkilemek uğruna yalan söylemeyeceğim. | Open Subtitles | وبعكسك، أنا لن أكذب لأحصل على شخص من الجنس الآخر. |
Evet, elbette. Neden sana, böyle bir konuda yalan söyleyeyim ki? | Open Subtitles | أجل ، بالطبع لما قد أكذب عليك حول شيء كهذا ؟ |
Ama başkalarıyla olmamı istemeyeceğini biliyorum ben de incinmesin diye yalan söylüyorum. | Open Subtitles | أعرف أنها لاتريدني أن .. أرى نساء أخريات لذا فأنا أكذب عليها حتى لا أجرحها |
Ve onlara benimle birlikte olduğuna dair yalan söylemek zorunda kalacağım! | Open Subtitles | و أنا لن أكذب و أقول لهم أنك كنت فى منزلى |
Evet, şüphesiz yalan söyledim ama yardım etmek istiyordum. | Open Subtitles | نعم، بلا شك أنا كنت أكذب رغم إنني كنت أحاول المساعدة فقط |
yalan söylemedim. Sadece seni korumaya çalışıyordum. Duygularını incitmek istemedim. | Open Subtitles | لم أكذب فقد كنت أحميك ولم أرد أن أجرح مشاعرك |
Neyse, ben yemin altında yalan söylemedim ve yoktan delil var etmedim. | Open Subtitles | على أي حال، أنا لم أكذب تحت القسم وأنا لم أصطنع الأدلة |
Hakkımda ne düşünürsen düşün, ben sana hiç yalan söylemedim. | Open Subtitles | بغض النظر عما أكون في نظرك فلن أكذب عليك قط. |
Asla ismim hakkında yalan söylemem. Herhangi bir şey hakkında, daha doğrusu. | Open Subtitles | لم أكذب من قبل حول إسمي الحقيقي حول أي شيء في الحقيقة |
Aslında biliyor musun... ben yalan söylemem. Ben onları vurmaya gidiyorum. | Open Subtitles | في الواقع، أتعلمين أمراً، أنا لا أكذب أنا فقط سأذهب لأقتلهم |
Tony, bana inanmalısın. Bu kez Yalan söylemiyorum. | Open Subtitles | تونى , يجب أن تُصدقنى . إننى لا أكذب هذه المرة |
Bunu senden başka kimse yapamazdı. Yalan söylemiyorum. Sana Yalan söylemiyorum Rupe. | Open Subtitles | لا أحد يمكنه عمل هذا سواك لن أكذب عليك يا روب |
Sana yalan söylemeyeceğim. - Sana istihbarat sağlaması kolay olmayacak. | Open Subtitles | مع ذلك، أنا لن أكذب عليك لن يكون التسليم سهلا |
yalan söylemeyeceğim, çılgınca bir geceydi, ama yanımda olduğunuz için mutluyum, herbiriniz. | Open Subtitles | لن أكذب كان يوماً جنوني لكنني سعيدة بوجودكم معي كل فرد منكم |
Böyle bir konuda niçin yalan söyleyeyim? | Open Subtitles | لماذا أكذب فى أمر كهذا؟ فأنا أعرفى أنكى تعرفين |
SAT puanım ile ilgili 15 yıldır yalan söylüyorum. -Kaç aldın? | Open Subtitles | كنت أكذب بشأن معدّلي الدراسي لمدة 15 سنة |
Eğer yalan söylemek konusunda yalan söylediğime karar verirse bana borçlanırsın. | Open Subtitles | حسناً ، إذا قررت أنى أكذب فإنى كذلك فإنك مدين لى |
Sana bazen yalan söyledim ama kendime asla. | Open Subtitles | لقد كذبت عليك بضع مرات، لكنني لم أكذب على نفسي أبدا |
Yani sana bunun ikimiz arasında olduğunu söylediğimde yalan söylüyordum. | Open Subtitles | لذلك حينما أخبرتك بأنّ المسألة بيني وبينك، كنت أكذب عليك |
Tanrı huzurunda yemin edip sonra yalan söylememi istiyorsun. | Open Subtitles | أنت تطلب منى أن أقسم بالله وبعد ذلك أكذب |
Ben bizimkilere yalan söyleyemem, tamam mı? Evden gizlice kaçamam. | Open Subtitles | أنا لا أكذب على أهلي أنا لا أتسلل خارج المنزل |
Burada olanları anlatıyorum ve sen benim deli olduğumu yada yalan söylediğimi düşünüyorsun. | Open Subtitles | أقصد، ها أنا ذا، أخبرك عما حدث، و تعتقد أننيّ مجنون أو أكذب |
Sana ekipten ayrıldığımı söylemiştim ya, o bir yalandı. | Open Subtitles | حينما قلت أنني تقاعدت من الخدمة العسكرية، كنت أكذب |
Birçok kez yurttan kaçtım bazen hırsızlık yaparım, bazen yalan söylerim. | Open Subtitles | أنا أتسلل في الليل و أسرق في بعض الأحيان و أكذب |