"أمضي" - ترجمة من عربي إلى تركي

• devam
• geçirmek
• geçiriyorum
• git
• geçirdim
• hayatıma
• geçirmem
• geçirmeyi
• imzalıyorum
• gitmeme

Ben devam et derim. Paranın illa bir yerden gelmesi gerekecekti, değil mi?
أنا أقول أمضي في الأمر المال لابد أن يأتي من مكان ما،أليس كذلك؟

Pekala, yapmam gereken sadece yol almaya devam etmek, belirleyici bir hamle yapmak.
, حسنا , يجب أن أواصل حياتي أمضي قدما , أقوم بإجراء حازم

Geri kalan ömrümü hapiste geçirmek istemedim bu yüzden tüm sermayemi buraya aktardım.
لم أرغب أن أمضي بقية حياتي بالسجن لهذا نقلت بقية أموالي إلى هنا

Hayır dedim. Balayımın ilk 18 saatini uçakta geçirmek istemem.
لا أريد أن أمضي أول 18 ساعة من شهر عسلنا في طائرة

Ben daha seveceğim kişiyi bulamadım çünkü vaktimi seni severek geçiriyorum.
لم أجد من أحبّ بعد لأنّني أمضي كلّ وقتي في حبّك

Seni istedikleri için ayrıldım, o yüzden git ve onlarla takıl.
انهم يريدونك في المجموعة وأنا خرجت، لذلك أمضي قدما وأنضم إليهم.

Zamanımı içerek, kumar oynayarak, sevişerek geçirdim.
كنت أمضي وقتي في الشراب والمقامرة وممارسة الحب

Bu beni ilgilendirmez, o yüzden ben yoluma devam ederim.
ولكن ذلك ليس له علاقة بي سوف أمضي قدمًا فحسب

Hayır Tanrı'ya hizmet etmek için nehirdeki yoluma devam etmeliyim.
لا، يجب أن أمضي في طريقي أسفل النهر من أجل أعمال الرب

Evlenme teklifi almamış biri olarak hayatımı devam ettirmek istemedim.
لا أريد ان أمضي حياتي من دون شخص لا يهتم أبدا

eğer ona bir mektup yazsa idim... - Haydi devam et.
اذا كتبت لها رساله أمضي في ذلك امي العزيزه

Sadece yoluna kendi başına devam etmekten korktuğun için beni buralara sürüklüyorsun.
أنت فقط خائفه من المضي في حياتك لهذا تستمرين في جري إلى هنا وانا اخاف ان أمضي في حياتي لهذا أستمر بالقدوم

Lt tek şansı Ona herhangi bir zaman geçirmek için olsun bu.
انها الفرصة الوحيدة لكى أمضي معه بعض الوقت

Akşamı, kolejli arkadaşlarının yanında bir aptal gibi hissederek geçirmek istemiyorum.
إنها محاضره وأنا لا أريد أن أمضي الأمسيه وأنا أشعر بالغباء أمام زملاءها فى الكلية

Ama bunu yapmadan önce burada seninle bir gece geçirmek istiyorum.
... وقبل أن إستقر ... أريد أن أمضي ليلة عليها مَعك

Zamanımın çoğunu küçük kızları düşünerek geçiriyorum. Yetişkin bir erkeğin böyle bir şey söylemesi tuhaf elbette.
أمضي معظم أوقاتي في التفكير حول الفتيات الصغيرات، وهذا يبدو شيئا غريبا ليقوله رجل بالغ في مجتمعنا.

Ama yapıyorum. Zamanımın çoğunu küçük kızları düşünerek geçiriyorum. Buna da öncelik veriyorum, çünkü benim de bir kızım var.
لكنني بالفعل أمضي معظم وقتي بالتفكير فيهن، وسبب ذلك بشكل رئيسي لأنه لدي طفلة.

Sen kendin git, seni izleyeceğim. Hadi git evlat, seni izleyeceğim.
أمضي وحدك وأنا سأراقبك هيّا أيها الفتى أنا سأراقبك

İki yıl boyunca her hafta sonunu... ihtiyarla geçirdim.
أنا الحفيد الحبيب الذي أمضي وقتا مع الرجل العجوز في كل نهاية أسبوع لعينة لمدة سنتين

Yani, ben bu ben hayatıma geçmeden onlara görünüyor biliyorum ve her şey yolunda, ama bu doğru değil.
أعني ، أنا أعلم أنه يبدو لهم أنني أمضي في حياتي و كل شيء على ما يرام لكنه ليس صحيحاً

Babamla daha fazla zaman geçirmem gerekir diye düşünüyorum.
أشعر أنّه علي أن أمضي المزيد من الوقت مع والدي

Bende hayatımın geri kalanını Lauren ile geçirmeyi planladım yada kıçıyla.
يمكنني أن أمضي بقية حياتي مع لورين أو أردافها.

Her ay bu cadılar için düzinelerce idam emri imzalıyorum.
كل شهر أمضي على دزينة من تصاريح الموت لهؤلاء الساحرات

Ve bence hisleriniz yanlış ve benim gitmeme izin vermelisiniz.
احساسي يقولي ان احساسك خاطي فلو سمحتي حركي سيارتك ودعني أمضي