Sadece ev için en iyisi neyse onu yapmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أريد أن أعمل ما هو في صالح المنزل |
Belki anılarımdan biri, birini inandırmaya yeter. Sadece beni inandırsa yeter. | Open Subtitles | وربما ذكرى واحدة ستقنع شخص ما حتى لو كنت أنا فقط |
- Ben Sadece kafamın içinde bunu anlamaya çalışıyorum Sizi anlıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أطرح الموضوع لأني لم أجد تفسيراَ له في ذهني |
Sadece seni rahatlatmak istiyorum, Charlie. Sana Charlie dememin bir sakıncası var mı? | Open Subtitles | لذلك أنا فقط أريدك أن تريحي عقلك ياتشارلي ألديك مانع إذا دعوتك تشارلي؟ |
Sadece bir saattir bakıyorum ve oyunun tüm ritmini yakaladım. | Open Subtitles | أنا فقط كنت أُشاهد لمدة ساعة وأدركت إيقاع اللعب بالكامل |
Sadece merak ediyordum da... eğer kendini iyi hissedersen... bana uğrayabilirsin. | Open Subtitles | أنا فقط أتسائل ان كنت ستشعر بتحسن إذاً , بإمكانك المجيء |
Sadece bir an garip hissettim. Böyleyim işte... garip ve duygusal. | Open Subtitles | أنا فقط عندي حاسة سادسة و ها أنا أمامك رجل حساس |
Sadece bunu bize karşı koz olarak kullanmayacaklarına dair bir çeşit güvence istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحتاج نوع من تأمين ذلك هم لن دعنا نشنق أنفسنا بهذا. |
Sadece sana, haftada 150 saat ve yeni bir ünvan aldım. | Open Subtitles | أنا فقط حصلت لكي علي 150 أسبوعا و مسمى وظيفي جديد |
Zor zamanlardan geçiyorum, Bu yüzden, Sadece teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أنه وقت صعب الان أنا فقط أريد أن أقول شكرا |
Bu sonuncu, tam burda. Sadece beni bırakırken görmeni istedim. | Open Subtitles | أنا فقط أردت أن أجعلك تريني و أنا أتخلص منها |
Yeter, kendi kendine konuşan kız. Ben Sadece yumurtanı sormak istemiştim. | Open Subtitles | حسناً , فتاه مناجاة النفس أنا فقط أردت السؤال عن بيضك |
Pekala bu Sadece beni yoksa onlarımı daha rahatlamış gösteriyor? | Open Subtitles | حسناً ، هل أنا فقط ، او يبدين أكثر هدوءاً |
Ben Sadece uyandığın zaman her şeyin mükemmel olmasını istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أردت كلّ شيء إلى إبد مثالي عندما إستيقظت. |
Sadece aşağıda bir çok misafirin olduğunu bildirmek için geldim... | Open Subtitles | أنا فقط أعلمكِ بأن هناك الكثير من الناس بالطابق الاسفل |
Sadece sırf korktuğun için böyle bir deneyimden mahrum kalmanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لا أريدكِ أن تفقدي أي تجربة لأنكٍ خائفة جدًا |
Hayir, Sadece alabilecegi en iyi bakimi alacagimdan emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | لا، أنا فقط أتَأَكَد بأنهُ سينال أفضَل عِنايَة يُمكنهُ الحصول عليها |
Ben Sadece karımın kapısının önünde, ne aradığınızı bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط فضولي لمعرفة ما تفعله بالضبط عند باب زوجتي |
Reddetmedim. Ona Sadece kendim bir göz atana kadar beklemesini söyledim. | Open Subtitles | لا,أنا فقط طلبت منه الانتظار حتى أتمكن من التحقق من الأمر |
Bunu kendine dert etme. Ben Yalnızca buradan geçen biriyim. | Open Subtitles | لا تأخذي الأمر على محمل الجد أنا فقط عابر سبيل |
Programı 30 dakikaya indirmek için kestim. Tek değişiklik de bu. | Open Subtitles | يُعيدُ كتابة أنا فقط عَملتُ ببساطة القطع، لإنْزاله إلى 30 دقيقةِ. |
Az önce bir yerde 2 Polisi ektim.Dur sana anlatayım. | Open Subtitles | أنا فقط هربت من شرطيين. كان يجب أن ترى ذلك |