Bunu konuştuğumuza sevindim, çünkü bu sorunu birlikte çözebiliriz. | Open Subtitles | أنا ممتن أننا فتحنا هذا الموضوع لأننا يمكن أن نعمل سوية |
Fikrini değiştirdiğine sevindim. Ama asıl önemli olan,adamı buldum. | Open Subtitles | أنا ممتن لأنكِ غيرتي رأيكِ، لكن المغزى أنني وجدت الرجل |
Çocukları getirdiğiniz için minnettarım memur bey. | Open Subtitles | أنا ممتن جدا لك ايها الشرطي.. لإرجاع الأطفال |
Konukseverliğinize minnettarım. teşekkür ederim. Kocanıza da. | Open Subtitles | أشكركم على حسن الضيافة أنا ممتن لك ولزوجتك أيضا |
Yine de bunu gördüğüm için çok mutluyum, çünkü sen... gerçekten bir şeyler yaptın. | Open Subtitles | أنا ممتن لك لأني رأيت ذلك لأنك كنت مهماً |
Oradan çıkmış olmak bile rahatlatıcı birşey. size minnettarım. | Open Subtitles | إنها فقط راحة أن أخرج من هذا المكان، أنا ممتن |
Bize küçük tatlı bir kasaba buldun. Bunun için sana minnettarım. | Open Subtitles | لقد وجدت لنا بلدة لطيفة وفوائد مخفضة , أنا ممتن لك |
Sana bir şey söyleyeyim. İlkin bana geldiğin için çok minnettarım. | Open Subtitles | لكن سأخبرك شيئاَ أنا ممتن أنك جئت إلي أولاَ |
- Benim söylemek istediğim... ölümünden önce... birine ihtiyacı varken, annem için yaptığın... her şeye minnettar olduğum. | Open Subtitles | ما أحاول قوله كم أنا ممتن لك لك, ولكل شيء فعلته لأمي قبل أن تموت, عندما إحتاجت شخص ما |
Don Corleone, davetin için sana müteşekkirim ve beni şereflendirdin. | Open Subtitles | دون كورليونى يشرفنى أنك دعوتنى الى منزلك اليوم و أنا ممتن لذلك |
Adadaki travmam başlatmış sanırım. Babamın zamanında davrandığına sevindim. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون بأن صدمة الجزيرة عجلتها، أنا ممتن لأبي لإكتشافها في الوقت المناسب |
Kitaplarını bir şeyde kullanmana sevindim. | Open Subtitles | حسناً أنا ممتن لرؤيتك بعد أن أدركت فائدة لكتاب |
Max, burda olmana çok sevindim | Open Subtitles | أنا سعيد بأنك استطعت المجئ الليلة أنا ممتن لك حقاً |
Onunla arada bir sohbet etmeme izin verdiği için, minnettarım. | Open Subtitles | أنا ممتن لأنه سمح له بتبادل الأفكار معي على الأقل فان هذا يعتبر شيئاً مهماً بالنسبة لي |
Korkmama ve zina yapmamıza rağmen ne olursa olsun, Tanrı'ya veya Şeytan'a, kendimi yine... böyle hissettirdiği için minnettarım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني خائف و نحن نرتكب جريمة الزنى لا يهم ما يحدث، كم أنا ممتن لله أو للشيطان |
Korkmama ve zina yapmamıza rağmen ne olursa olsun, Tanrı'ya veya Şeytan'a, kendimi yine... böyle hissettirdiği için minnettarım. | Open Subtitles | على الرغم من أنني خائف و نحن نرتكب جريمة الزنى لا يهم ما يحدث، كم أنا ممتن لله أو للشيطان |
Hepinize bu elbise provasına geldiğiniz için teşekkür ederim... | Open Subtitles | أنا ممتن لحضوركم جميعا هذا الحفل النهائي |
Hepinize benimle bu kadar uzun süre kalabildiğiniz için teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا ممتن لكم جميعًا على بقائكم معي لهذه المدة |
Sizinle tanışma fırsatı yakaladığım için çok mutluyum. | Open Subtitles | أنا ممتن جدا لأن الفرصة أتيحت لي لكي ألتقي بكما الإثنان |
Cranford'a geldiğimden beri bana gösterdiğiniz nezaket için size minnettarım efendim. | Open Subtitles | أنا ممتن لك سيدي ,على اللطف الذي أريتني منذ مقدمي للعيش في كرانفورد |
Bu konuyu dikkatime sunduğun için sana minnettarım. | Open Subtitles | أنا ممتن لك لأنك لفتَّ نظري إلى هذا الأمر |
Geçen gece için çok minnettarım. Gilda yardım ettiğini söyledi. | Open Subtitles | أنا ممتن لك كثيراً عن تلك الليلة قالت غيلدا أنك كنت صلباً |
Benim için hayatını verdi ve bunun için ona sonsuza dek minnettar kalacağım. | Open Subtitles | لقد وهبت حياتها لي ولذلك, أنا ممتن لها للأبد |
Don Corleone, kızının düğününe beni de davet ettiğin için, sana müteşekkirim. | Open Subtitles | دون كورليونى يشرفنى أنك دعوتنى اليوم و أنا ممتن لذلك |