ويكيبيديا

    "أنها لا" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • olmadığını
        
    • Hiç
        
    • onun
        
    • olmak
        
    • almıyor
        
    • yaramıyor
        
    • söyledi
        
    • vermiyor
        
    • pek
        
    Sana aşık olmadığını garanti ederim. Ve asla da olmayacak. Open Subtitles حسناً، أنا أضمن لك أنها لا تحبك ولن تحبك أبداً
    Hepsi bunun kesinlikle doğru olmadığını bilgilere arka kapıdan ulaşım vermediklerini söylüyor. TED كلهم يقولون ان هذا ببساطة غير صحيح أنها لا تعطي القدرة او القابلة للوصول إلى البيانات الخاصة بهم
    Raporunu sen hazırladığın için Cornell'e girer ve bir hafta sonu onu ziyarete gittiğinde seni Hiç tanımıyormuş gibi yapar. Open Subtitles ثم تدخل في عدة لإنك طلقتها و تزورها كل شهر مرة و تجدها تتصرف كما لو أنها لا تعرفك حتى
    Hiçbir şey, herhangi bir şeyden rahatsız değil onun için kesin birşey diyemem. Open Subtitles لست متأكد ما الذى على أن أقوله أنها لا تعانى من أى شىء
    Pekala, o benim kız arkadaşımdı ve artık benimle beraber olmak istemiyor. Open Subtitles لقد كانت صديقتي أعتقد أنها لا تريد أن تكون برفقتي بعد الآن
    İşi pek ciddiye almıyor gibime gelmeye başladı. Open Subtitles فى الحقيقة بدأت اشعر أنها لا تأخذ هذا بجدية
    Hayır, baykuş tüyüyle aramayı denedim ama insan formundayken işe yaramıyor. Open Subtitles لا، فلقد حاولت استدعاء مكانه بواسطة ريشة البومة لكن يبدو أنها لا تعمل عندما يكون بشرياً
    Her neyse, ona günün geri kalanı için izin almasını söyledim ama okulun ilk gününü kaçırmak istemediğini söyledi. Open Subtitles وعلى أيّة حال، أخبرتها أنها بوسعها أخذ بقية اليوم للراحة لكنها قالت أنها لا ترغب بتفويت أول يوم دراسي.
    Bu hastalık insanı öldürmüyor ama hayatına devam etmesine de izin vermiyor. Open Subtitles المشكلة بهذه الأمراض أنها لا تقتلك ولكنها أيضاً لا تتركك تعيشين بخير
    Sanki, onlar derine pek inmiyorlar, ya da sanki yeteri kadar duyarlı kullanılmıyor, ve bütün bunların hepsini değiştirmek istiyorum. TED مثل، أنها لا تتعمق، أو تعطي الإحساس بالتفاعل، كما يمكنها أن تكون أريد تغيير كل هذا
    Ancak, karbon vergisinin kendisi de popüler olmadığını ve politik bir çıkmaz olduğunu kanıtladı. TED ومع ذلك فأن ضريبة الكربون في حد ذاتها أثبتت أنها لا تحظى بشعبية وبأنها الطريق السياسي مسدود أمامها.
    Oscar kazanmış bir yapımcı ise kadın kartını ileri sürmenin iyi fikir olmadığını düşünüyordu. TED أخبرتني منتجة رابحة لجائزة الأوسكار أنها لا تظن أنها فكرة جيدة أن تستغلي كونك امرأة
    Karanlıkta parkların güvenli olmadığını bilmiyor galiba. Open Subtitles أعتقد أنها لا تعرف أن الحدائق ليست آمنة في الليل.
    Ama uyandığında, o kadar ciddi olmadığını anlıyorsun. Open Subtitles لكن عندما تستيقظ في الصباح ستجد أنها لا تتسم بالجدية
    İlk başta çok kıskandı ama sanırım daha sonra Hiç de umurunda olmadığını düşündü. Open Subtitles لقد خرجت من ذلك المطعم كالمجنونة, ولكنى أظن أنها فكرت وأدركت أنها لا تبالى
    Evet, ve uzun bir davayı sürdürecek kadar istekli olmadığını söyledi ve, ah... Open Subtitles و قالت لي أنها لا تملك إرادة لهذا و لن تتحمّل محاكمة طويلة كم؟
    Hiç denemediği birşeyin güzel mi çirkin mi olduğunu nasıl anlarsın ki;? Open Subtitles كيف تعرف أنها لا تحبه إن لم تكن قد جربته من قبل
    ve daha kötüsü, krokisi olan Hiç bir sistemle uyuşmuyor. Open Subtitles والأسوأمن ذلك, أنها لا تشبه أي نظام نجمي معروف لدينا.
    onun hala orada olabilir... diğer kızlar onu korumaya çalışıyordur. Open Subtitles من الممكن أنها لا تزال هناك وبقية الفتيات يحاولنَ حمايتها
    İstemiyor. Tamamen dürüst olmak gerekirse, benden hoşlanmıyor. Open Subtitles إنها لا تريد.لكي أكون صريحاً، أنها لا تحبني
    Beni içeri almıyor. Open Subtitles أنها لا تسمح لى بالدخول
    Günlerimi Ark polisinin barbarlığının kurbanı olanları savunarak geçiriyorum ama belli ki işe yaramıyor çünkü hâlâ kapımda silah sesleri duyuyorum. Open Subtitles ادافع عن ضحايا وحشية شرطة شركة ارك ولكن يبدوا واضحاً أنها لا تجدي نفعاً بسبب أني لازلت أتعرض للصراص على مدخل منزلي
    Bana numarayı hatırlayamadığını... evde yazacağını söyledi ve ben de aptal gibi inandım. Open Subtitles لقد أخبرتني أنها لا تستطيع تذكر رقمها لعدم وجود ما يميزه، وأنا، كالبلهاء، صدقتها
    Antibiyotiklere tepki vermiyor. Bu yüzden onu sevmiyorum. TED أنها لا تتجاوب مع المضادات الحيوية ، لذا لا أحبها
    Ekonomik durum iyi olsun yada kötü olsun pek değişmez zamanla da pek değişmez. TED أنها لا تختلف كثيرا عن الاقتصاد في الدولة سواء كان ضامراً أو مزدهراً و لا تختلف كثيراً مع مرور الوقت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد