Bahsetmek istediğim örnek ya da sormak istediğim soru şu: sıtma nedeni olan organizmayı daha zararsız hale evrimleştirmek için ne yapmalıyız? | TED | و المثال الذى أود طرحه هو, أو الفكرة التى أود طرحها, السؤال هو, ماذا يمكننا أن نفعل كى نجعل الملاريا أقل ضرراً؟ |
Ve yapabileceğimiz, mümkün olan en iyi temyizi yapmalıyız, değil mi? | Open Subtitles | و يجب أن نفعل ما بوسعنا للحصول على أفضل أستئناف، إتفقنا؟ |
Yasa falan yok! İstediğimiz her şeyi yapabiliriz! Her şeyi! | Open Subtitles | لا توجد قوانين بوسعنا أن نفعل كل ما يحلو لنا، |
Bu gece tarih yazdık, peki bundan sonra ne yapacağız? | Open Subtitles | الليلة كانت التاريخ، ماذا علينا أن نفعل حيال هذا الأمر؟ |
Bu işleri sonsuzluğa uzanmadan yapamayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع أن نفعل هذه الأشياء بدون التواصل مع االخيال |
Fena bir stres kaynağı. - Bu gece ne yapalım? | Open Subtitles | ذلك جحيم من ضغوطاته ماذا يجب علينا أن نفعل الليله؟ |
Şu köpek şeyini yapmalıyız dudaklarımız birleşene kadar bir şey yemeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن نفعل ماتفعله الكلاب حيث لا نأكل حتي نقبل بعضنا |
Bir şeyler yapmalıyız. İntikam almak için vadi halkına zarar verebilir. | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيئاً لا يمكن أن نتركه يمشي في الوادي |
Bir şeyler yapmalıyız Fargo, uzaktan kumandalı uçağa ne dersin? | Open Subtitles | يجب أن نفعل شيء فارغو، ماذا عن طائرة بدون طيّار؟ |
Bunu bilemezsin. Sen sadece bir çocuksun. Bizi güvende tutacak bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | لستَ تعلم شيئاً، إنّكَ مُجرد شاب، يجب أن نفعل شيئاً للحفاظ على أماننا. |
Planladığımız ikinci Samil ayaklanmasının başarılı olması için bunu mutlaka yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نفعل هذا لنجاح مجموعة مانسي الثانية للأنتفاضة ضد الحكومة |
Biz de Moğolların yaptığı gibi onu öldürüp yapılması gerekeni yapmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي أن نفعل ما يفعله المغول. قتل هو وينبغي القيام به. |
Sadece dönmek isteyip istemediğini merak ediyorum, ve belki güzel bir şeyler yapabiliriz. | Open Subtitles | كنت أتساءل فقط إذا أردت أن تعود ولربما أمكننا أن نفعل شيئا لطيفا |
Bunu seninle veya sensiz yapabiliriz ama her şekilde sen de bir parçasısın! | Open Subtitles | يمكننا أن نفعل ذلك بك أو بدونك و لكنك جزء منه في الحالتين |
Onlara göre; bir avuç pis Latin Amerikalı ve İtalyanlarız ve siktir olup gidip istediğimizi yapabiliriz onlara karışmadığımız sürece. | Open Subtitles | بقدر ما يهتمون أننا مجرد مجموعة من مكسيكين وإيطاليين أوغاد يمكننا أن نفعل أيًا كان نريده لطالما أننا نتركهم وشأنهم. |
Eğer yardım edebileceğimiz birşey olursa, Elimizden gelenin en iyisini yapacağız | Open Subtitles | إذا كان لديك أي شيء لمساعدتنا قلنا ماذا يجب أن نفعل |
Ya dediğimi yapacağız, ya da oturup birinin buradan geçmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | إما أن نفعل ذلك أو ننتظر شخص ما كى يمر بسيارته |
Bu hücrelerin kötü huylu büyümelerini durdurmak için ne yapacağız? | TED | ماذا يمكن أن نفعل لإيقاف النمو الخبيث لهذه الخلايا؟ |
Düzeni bozacak hiçbirşey yapamayız. | Open Subtitles | نحن لا نستطيع أن نفعل شيئاً من شأنه الخروج عن النظام |
Bunu nasıl yapalım şimdi? | Open Subtitles | كيف يمكننا أن نفعل ذلك؟ يجب أن اذهب الآن |
Yani, bu işi beş kişiyle yapmamızı nasıl isteyebilirler bizden? | Open Subtitles | أعني, كيف بإمكانهم أن يسألوننا أن نفعل هذا بخمسة أشخاص؟ |
Düzeni bozacak hiçbirşey yapmamalıyız. | Open Subtitles | لا يجب علينا أن نفعل شيئاً من شأنه الخروج عن النظام لا يا سيّدي. |
Ama şimdi ne yapmamız gerektiğini biliyoruz, ve ben şimdiden herşeyi hazırladım. | Open Subtitles | حسنا، الآن نعلم ماذا علينا أن نفعل و أنا رتبت لكل شيء |
Ne istersek onu yaparız, çünkü ikimiz de erkeğiz. | Open Subtitles | إننا يمكننا أن نفعل أي شئ نريده لأننا كلانا رجال |
Biz hissetti. Biz bu konuda bir şeyler yapmak çalıştı. | Open Subtitles | . لقد شعرنا بهذا ، حاولنا أن نفعل شيء بخصوصه |
Ve bu şirkette yaptığımız işlerden birisi de şuydu; acaba bu biyosferleri en küçük hangi boyutta yapabilirdik? Ve bunlarla ne yapabilirdik? | TED | وأحد الأشياء التي قمنا بها كان محاولة تحديد مدى إمكان جعل هذه البيوسفارات صغيرة. وماذا يمكن أن نفعل بهم؟ |
Şimdi bir gün bizim de bunu yapabileceğimiz aklıma geldi. | Open Subtitles | فكرت فحسب، ربما يمكننا أن نفعل الشيء نفسه يوماً ما |
Ne yapmalı? Tüm bunlar hakkında ne yapmalı? | TED | ماذا نفعل؟ ماذا يجب أن نفعل بخصوص كل هذا؟ |
Ve bunu sosyopolitik olarak yapmadan önce, varoluşsal olarak yapmalıyız. | TED | و نحتاج لبناء هذا الترابط قبل أن نفعل ذلك اجتماعيًا وسياسيًا. |