Eğer çok uluslu bir şirket olsaydık ve bu yaşansaydı bu hakaret olurdu fakat biz sadece bir diniz. | TED | إذا ما كنا شركة متعددة الجنسيات أو حكومة و حدث ذلك الأمر، فسوف يكون هناك غضب، ولكنه مجرد دين. |
Ama Eğer kendini bırakıp da fazla korkarsan... ülkemiz kötü adamların hakimiyetine girer. | Open Subtitles | ولكن إذا ما تركت نفسك للخوف أكثر ثم تترك الأشرار يسيطرون على البلاد |
Eğer bir hata yaptıysam cezasına katlanmak benim görevimdir. Görev mi? | Open Subtitles | إذا ما ارتكبت خطأً فيتوجب عليّ أن أتحمّل عقوبة ما اقترفته |
Ayrıca Harriet'in ona göre çok genç ve üst sınıftan olup olmadığını da. | Open Subtitles | أو إذا ما كانت صغيرة للغاية أو ما إذا كان أدنى من مستواها. |
Hazırlık ya da ne olur olmaz diye acil durum planı yapılmış olmalıydı. | Open Subtitles | كان يجب أن يكون هناك خطة إحتياطية إذا ما حدث مثل هذا الوضع. |
Peki öyleyse, bu onun daha rahat hissetmesini sağlayacaksa, bizim silahlarımızda açık olmalı. | Open Subtitles | بشكل جيد للغاية, إذا ما يجعله يشعر أكثر راحة, دعونا ترك أسلحتنا على. |
Ve Eğer hayat sırasında bu inanışlar çökerse, gerçek olmadıkları kanıtlanırsa, takip edeceğimiz ve inanacağımız başka bir din buluruz. | Open Subtitles | و إذا ما تعطّلَت تلكَ المُعتقدات خلال الحياة إذا ثبتَ أنها ليسَت حقيقية نبحثُ عن دينٍ جديد نتبعُه و نعتنقُه |
Eğer patronlarım isterse hedef değiştirmekle ilgili hiç bir sorun yaşamam. | Open Subtitles | لأنه ليس لدي مشكلة في تغيير الأهداف إذا ما أراد القادة |
Eğer bizim için kötü bir rapor yazarsa, eve dönmek zorunda kalırız. | Open Subtitles | إذا ما كتبت عنّا تقريراً فظيعاً فسنعود جميعاً للوطن ماذا بعد ذلك؟ |
Eğer bu çocuğu doğurmuyor olsaydım, benimle beraber olur muydun? | Open Subtitles | هل كنت حتى ستكون معي إذا ما كنت سأسقط الطفل؟ |
Eğer su çok fazla asitli hale gelirse iskeletleri oluşamaz. | Open Subtitles | لا يمكن لهياكلها التشكّل إذا ما بقي الماء حامض جداً |
Eğer Tanrı'nın hayatına girmesine izin verirsen tüm korkularından arınırsın. | Open Subtitles | إذا ما أدخلت الرب في حياتك فسوف تبعد كل مخاوفك |
Eğer hepimiz aynı hikayeyi anlatırsak, hiçkimse bilemez, değil mi? | Open Subtitles | إذا ما التزمنا جميعا بنفس القصة فلن يعرف أحد أبدا |
Eh, demek ki iyi. Eğer beni bir adamla gördüyse, | Open Subtitles | حسنا إذن، يبدو أنها بارعة إذا ما رأتني مع رجل |
Eğer burada bir tadilat yaptıracaksanız hava boşluklarını tamir ettirmeyi düşünün. | Open Subtitles | إذا ما أردتم إجراء بعض التعديلات هنا يمكنكم تصليح مجاري الهواء |
Eğer maktul sizden boşanmak isteseydi evlilik öncesi fonlarından mahrum kalacaktınız... | Open Subtitles | إذا ما طلقك المتوفى ستحرمين من الحصول على مدخراته قبل الزواج |
Eğer Cadillac'ınızı inşaat alanında görürlerse acil servis yardım etmeyi reddedebilir. | Open Subtitles | إذا ما رأوا السيارة فى موقع البناء فربما لن يقوموا بمساعدتك |
Aslında her şey senin içinde var, bir şeylerin senin için doğru olup olmadığını hissetmene yarayacak tüm ekipmana sahipsin. | Open Subtitles | أنت حقيقةً تمتلك كل شي في داخلك، كل الوسائط الضروريّة لِتشعر إذا ما كان شيء ما مناسب لك أم لا. |
Oraya kahvaltı için gitmiştim. Ona bir kahve istermisin diye sordum. | Open Subtitles | ذهبت إلى هناك لتناول الإفطار وسألتها إذا ما كانت تريد قهوة |
Peki ama evrendeki hangi olay böyle müthiş bir sıcaklık oluşturabilirdi? | Open Subtitles | أن تحزم أمرها في إذا ما كانت ستتحلل و تطلق جسيماً |
Senin derdin ne? - Burada sana ihtiyaç yok mu Yani? | Open Subtitles | إذا ما هي مخططاتك أنك لا داعي لوجودك هنا للعمل ؟ |
Yani hayatında bir çocuk olması her şeye bakış açını değiştirdi, öyle mi? | Open Subtitles | إذا ما تعنيه أن وجود طفل في حياتك غير طريقة رؤيتك للأشياء كليا |
Köşeye sıkışacak olursak polisin babası mükemmel bir pazarlık kozu olur. | Open Subtitles | إذا ما علقنا في مشكلة، فوالد شرطي ينفع جيدًا في المقايضة |
bunu kaybedersek, ...yine sen ve ben kalacağız. Söz veriyorum. | Open Subtitles | إذا ما خسرنا هذا سأظل أنا وأنت فقط معا ثانية |
Bu her neyse sana bir şey olursa 1 dakika bekle | Open Subtitles | مهما كان نتيجة هذا إذا ما حدث شيء لك. إنتظر دقيقة. |
Birinden birşey istersem, bunu ona direkt söylerim. | Open Subtitles | أنا أقول ما أقصده. إذا ما سألت أحد، فهذا يعني إنني أرشده. |
Birkaç hafta önce nerede olduğuna bakarsak cömert bir teklif olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | أعتقد بأنها فرصة ذهبية إذا ما قارناه من منصبك قبل عدة أسابيع |
Kumaşınızda yeni bir model isterseniz, yeni bir silindir programlayın yeter. | TED | إذا ما أردت نمطاً جديداً لقماشك، فقط تقوم ببرمجة إسطوانة جديدة. |