Yani Şimdi sizin de mi bir kayıp şüpheliniz var, Başmüfettiş? | Open Subtitles | اذن أنت الآن لديك مشتبه به مفقود أيضاً يا سيدي المفتش |
Hapisane sizin talimatınızla yönetiliyor, Yani cinayeti siz yarattınız, değil mi? | Open Subtitles | ، السجن يُدار تحت ارشاداتك اذن انت صنعت قاتلا، الم تفعل؟ |
- Eğer zengin değilsen, O zaman nasıl yeni bir buzdolabın elektrikli konserve açacağın ve bir milkşeyk makinen var? | Open Subtitles | اذا لم تكن غنيًا ، اذن كيف لك ان تمتلك ثلاجة جديدة وفتّاحة علب كهربائية ، و ماكينة خفق الحليب |
Eğer sorumluluk tamamıyla Childers'in olmazsa O zaman Birleşik Devletlerin olacaktır. | Open Subtitles | لو ان شيلديرز لم يتحمل المسؤلية كاملة اذن ستتحملها الولايات المتحدة |
Thorn' un Deccal olduğunu biliyorsunuz, Peki neden onu koruyorsunuz? | Open Subtitles | أنت تعرفين أن ثورن هو عدو المسيح اذن لماذا تحمينه |
Etmediğimi biliyorum. Öyleyse niçin kondüktörü çağırıp hikayeni ona anlatmıyorsun? | Open Subtitles | اذن لماذا لا تستدعى الكمسارى و تسرد له قصتك ؟ |
Demek bu yüzden Amerikan Atı buraya - Kız nerede? | Open Subtitles | .. اذن لذلك اراد امريكان هورس ان اين هي ؟ |
Eğer bu doğru ise, O halde neden hala hayatta? | Open Subtitles | إن كانت هذه الحقيقة اذن لما هو على قيد الحياه |
Yani Jack Renauld üvey babasının öldürüldüğü gece Cherbourg'ta olduğunu söylerken yalan söylüyordu. | Open Subtitles | اذن كان جاك يكذب عندما قال انه كان فى شيربو عند مقتل والدة |
Yani her şey, genç ve nasıl denir, fırsatçı bir adamın | Open Subtitles | اذن, هذه حالة رجل ,شاب ,يبحث عن.. أأأ.. ماذا تقول ؟ |
Madison'ın önünde yaptığımı düşündüğün bir şey için özür diledin Yani? | Open Subtitles | اذن لقد اعتذرت عن شيئ من المفروض انني قلته امام ماديسون? |
O zaman orada bana ihtiyacınız var. Müthiş bir erkek arkadaş olabilirim. | Open Subtitles | اذن من الضرورى ان اكون معكم هناك انا دائما جيد فى هذا |
Eğer General Meng savaşta öldüyse O zaman siz kimsiniz? | Open Subtitles | ،إذا مات جنرالَنا في المعركةِ علي الأرض اذن مَنْ أنت؟ |
Eğer buraya, şuraya ve oraya odaklanırsak, belki O zaman... | Open Subtitles | وإذا ركزنا على هذا وذاك وتلك اذن ولكن لا تقلقي. |
Peki canım, eğer durum böyleyse sana lâyık biri demektir. | Open Subtitles | حسنا، عزيزتي، اذا كان هذا هو الحال، اذن فهو يستحقك. |
Nasıldı Peki? Önce avans, benimle yatınca da ikramiye mi? | Open Subtitles | ماذا كان هذا اذن, المقدم الان والمكافأة بعد النوم معى؟ |
Peki, öğleden sonra toplantı çıkışı nereye gittin? Defalarca cep telefonunu aradım. | Open Subtitles | اذن اين ذهبت بعد الظهر بعد المقابلة ، لقد اتصلت عليك كثيراً |
Öyleyse, kim oluyorsunuz da bana güvenli olup olmadığını söylüyorsunuz? | Open Subtitles | اذن من تكون لتخبرنى اذا كان المصعد أمن ام لا؟ |
Öyleyse açıkça görülüyor ki Şimdi yaptığı hiçbir iyilik... geçmişte yaptıklarını silemez. | Open Subtitles | اذن لا يمكن لافعاله الجيدة حاضرا أن تمحو ما فعله في الماضي |
- Demek bir hafiflik hissediyorsun? - Evet, nedenini biliyorsun. | Open Subtitles | اذن انت تشعر بقلبك يرفرف نعم و انت تعرفين لماذا |
O halde neden güzel çadırlarınızı alıp siktir olup gitmiyorsunuz? | Open Subtitles | جيد, اذن لم لا تقومي بحزم امتعتك والعوده لليابسه؟ ؟ |
Tamam, sağol, görüşürüz. - Ee, semptomlar nedir? - Hiçbir fikrim yok. | Open Subtitles | اوكي, شكرا , الى اللقاء اذن, أه , ما هي أعراضه ؟ |
Pekala, Mrs. Van der Woodsen, siz büyürken Şükran Günleri nasıl geçerdi? | Open Subtitles | اذن الآ،سة فان دير ويدسون كيف كان عيد الشكر عندما كنت صغيرة |
Eee, Lancey'in donu, amcan nerede, bizi öldürmeye çalışmayacak mı? | Open Subtitles | اذن يا لانس ,اين عمك الذي لم يحاول قتلنا ؟ |
Demek onun yerine beni öldürmüş olmayı diliyorsun, öyle mi? | Open Subtitles | اذن ، لقد تمنيتى قتلى بدلا منه أليس كذلك ؟ |
Biraz uyu ve Leslie seni görmeden önce o giysileri de çıkar. | Open Subtitles | اذن, خذ قسطا من النوم, وقم بتغيير ملابسك هذه قبل مقابلة ليزلى |