"اسألك" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sorabilir
• soruyorum
• sormak
• sorayım
• soracağım
• sormam
• sormayacağım
• Senden
• sormadım
• sormama
• soracaktım
• rica
• sormalıyım
• sormayı
• sormamı

Size bir soru sorabilir miyim, Doktor? Kötü bir niyetim yok.
هل يمكنني ان اسألك سؤال ولا اقصد ان اكون غير حساس

Sana soruyorum, böyle bir damadın olsa sen ne yapardın?
انى اسألك, ماذا كنت تفعل لو كان لك زوج ابنة مثله ؟

Eğer sizin için de uygunsa birkaç soru sormak istiyordum.
كنت آمل ان اسألك بعض الاسئلة إذا كنت لا تمانع

Yapımcıya sorduğum soruyu size de sorayım.
هل يمكني أن اسألك السؤال ذاته الذي سألته للمنتجين.

sana bir soru soracağım. Ve bana doğruyu söylemene ihtiyacım var.
ماغي , أريد أن اسألك سؤالاً و أريدك أن تخبريني بالحقيقة

Yüzsüzce bir şekilde eğitime ne kadar yatırdığını sorabilir miyim yani geçtiğimiz yıllarda?
هل يمكن أنّ اسألك شكليًا كم أنفقت على التعليم في السنوات السابقة؟

Lüks hayata dönmeden önce, ki buna can atıyorum iki dolambaçsız soru sorabilir miyim?
قبل ان اعود الى ملاهى المدينة سأكون سعيدا لو هل من الممكن ان اسألك سؤالين مباشرين؟

Hey, George... sana bir şey sorabilir miyim?
يا، جورج هل بالإمكان أن اسألك شيء ؟ بالتأكيد

Hâlâ nasıl özgür olduğunuzu sorabilir miyim, Bay McFarland?
هل لى ان اسألك عن كيفية كونك حرا حتى الآن,

soruyorum, ama cevabını da biliyorum.
ولكن أنا اسألك على الرغم من معرقتى مسبقاً الإجابة

Size sormuyorum Albay, ben Valera'ya soruyorum.
انا لا اسألك ايها العقيد انا اسأل فاليرا

Resimlerle haşır neşir. Her yerde çalışabiliyor. Sana soruyorum.
مغطى بالالوان و يعمل في كل مكان انا اسألك الان

Sana kişisel bir soru sormak istiyorum: Sen de yapıyor musun?
لذا أود أن اسألك سؤالاً شخصيًا هو: هل تفعل ذلك؟

Bayan Crosbie, kulağa acımasız geldiğini biliyorum, fakat korkarım size bazı sorular sormak, görevim.
سيدة كروسبى, قد ابدو قاسيا, ولكنى اخشى ان هذا واجبى, ان اسألك بعض الأسئلة

Bir gün, o sakin yaşantıya geri döndüğümde, ben senin de ilgilenip ilgilenmediğini sormak istiyorum.
يوما ما, عندما اعود الى تلك الحياة الهادئة سوف اسألك ان كنت ترغبين بها ايضا

- Bu yüzden olabilir. - Doktor, size birşey sorayım.
ـ هذا مافعل بها كل ذلك ـ دكتور اريد ان اسألك شيئا

Sana bir şey sorayım. O gece seni bara getiren neydi?
دعيني اسألك شيئا مالذي اتي بك الي البار تلك الليله

Gracen, sana bir soru soracağım, ve bana karşı dürüst ol, tamam mı?
جريسن ، اريد ان اسألك بعض الأسئلة وأريدك ان تكون صادقاً ، حسناً؟

Sana tarifini verdiğin küçük kız hakkında birkaç soru sormam gerek.
أريد أن اسألك بشأن الاوصاف التي أدليت بها بشأن الفتاة الصغير

Bir kez daha sormayacağım. Paraları nereden aldın?
أنا لن اسألك مجدداً من أين حصلت على النقود؟

Bir şey yapmanı isteğimde Senden duymak istediğim sadece iki kelime var.
الكلمتان الوحيدتان التي اريدها منك هي عندما اسألك ان تعمل شيء ما

Sana hiç sormadım; daha önceden hiç jürilik yaptın mı?
لم اسألك مطلقاً, هل خَدمت في هيئة المحلفين من قبل؟

Hey, oh, size bir soru sormama izin verir misiniz. Sizce bu adam biçimsiz mi ?
دعيني اسألك سؤال هل تعتقدين ان هذا الرجل بلا تشكيل جسماني؟

Sana bir soru soracaktım, lütfen dürüstçe söyle.
اريد ان اسألك سؤال ولو سمحت اجيبينى بصراحه

Korkarım ki beş parasızım. Bu yüzden götürmenizi rica ediyorum.
للاسف لا املك اي نقود لهذا اسألك ان تقلني

Burada gerçekten kendimi tutmaya çalışıyorum ama sana bir şey sormalıyım.
انا اناور هنا وهناك شيئاً اريد ان اسألك عنه

sormayı unuttum, seninle tekrar karşılaştığım için çok heyecanlandım.
لقد نسيت ان اسألك.. فقد كنت مسرورا لرؤيتك ثانية

Tamam. Sana bir şey sormamı istiyor. Eğer buraya gelmek istiyorsa, sorun olmadığını söyle.
انها تريد ان اسألك اخبريها انه لا بأس ان ارادت القدوم الى هنا