ويكيبيديا

    "استثناء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • istisna
        
    • istisnasız
        
    • ayrıcalık
        
    • dışında
        
    • istisnası
        
    • istisnaydı
        
    • hariç
        
    • İstisnalar
        
    Öyle mi? Ne güzel. Bu durumda, bize bir istisna tanıyın. Open Subtitles هل يفعلون ذلك ، هذا لطيف لكن بالنسبة ، سنجرى استثناء
    Bu sefer bir istisna yaparak esneklik gösterip isteğinizi yerine getireceğim. Open Subtitles هذه المرة, استثناء فقط علي أن أظهر بعض المرونة وأستجيب لطلبك
    Ah, tüm varlıklar önemli bir istisna ile... aramızda paylaştırılacak, ve, bunu söylemek zorunda kaldığım için özür dilerim. Open Subtitles الورث سيتم تقسيمه علينا بالتساوي , مع وجود استثناء وحيد و اعتذر على أنه أنا من يجب اخبارك بهذا
    Sonuçta bu insanlar, köyde tek bir aile bile istisnasız olarak bir tuvalet ve bir duş odası yapmaya karar veriyorlar. TED لذلك قرر جميع الأشخاص ومن دون أي استثناء في القرية، بناء مرحاضٍ وحمام.
    "Han, Han anla, ben ayrıcalık yapmayı satın alamam." Open Subtitles هان, هان افهم, أنا فقط لا أستطيع تحمل اى استثناء
    Tarihte bir istisna olmak istiyorsak, bu döngüyü kırmak zorundayız. Open Subtitles إذا أردنا أن نكون استثناء بالتاريخ يجب أن نكسر الحلقة
    Bu adamın ölmeden önce kızını görmesi için bir istisna yapmanızı istiyorum. Open Subtitles انا اطلب منك ان تعمل استثناء وان تجعل هذا الرجل يرى ابنته
    Hâlâ bu kurala bir istisna olduğun fikriyle eğleniyorsan kendine bir soru sor. Open Subtitles إن كان يدور في ذهنكِ أنّكِ استثناء هذه القاعدة فاسألي نفسكِ سؤالاً واحداً
    İkinci öğrendiğim ise: Müvekkilim Will bu kurala bir istisna oluşturmuyordu; o aslında kuralın kendisiydi. TED اليكم ثاني شيئ تعلمته موكلي ويل لم يكن استثناء لهذه القاعدة بل كان هو القاعدة في حد ذاتها.
    Buna ilginç bir istisna ise, ekranın tam ortasında. TED يوجد استثناء واحد مثير للإهتمام هو في منتصف الشاشة
    Bu belki kuralı ispat eden tek bir istisna olabilir. Öyle değil mi? TED لكن ربما هو مجرد استثناء لإثبات القاعدة، أليس كذلك؟
    Standardın dışında gözüken insanlarla tanıştığınızda, çoğu zaman o standartta bir bozukluk vardır, mesele onların istisna olmaları değildir. TED عندما تقابلين من يبدون كاستثناء للقاعدة، فغالبًا تكون تلك القاعدة قد كُسرت، ليس الأمر أنهم استثناء عليها.
    Şansınız yok gibi görünüyor, tabii eğer kurallara dikkatlice bakıp bir istisna fark etmediyseniz. TED يبدو أنكم لم تتمكنوا من إيجاد الحل، إلا في حال قمتم بتفحص القواعد بعناية ولاحظتم وجود استثناء مهم جداً.
    Bu orada yasa dışıydı, ancak sadece birkaç ay önce, bu kurala bir istisna getirdiler. TED ولم يكن الأمر قانونياً هناك، لكن وقبل بضعة أشهر فقط، قاموا بإطلاق استثناء لتلك القاعدة.
    Bu, cevaplarını bulabilmek için sürekli üstünde çalıştığımız sorudur... ...ve dikkat edilmesi gereken şudur ki; tüm farklı türlerde çeşitlilik vardır... ...ve atalarımız istisna değildir. TED ذلك هو الأمر الذي نحاول العثور له على إجابات، وأنه لمن المهم أن ندرك بأن هناك تباين في جميع الأنواع المختلفة، وليس هناك استثناء لأسلافنا.
    Sylvia Brown, bir istisna çünkü bütün dünyada bu çağrımızı açıkça kabul eden tek profesyonel medyum. TED سيلفيا براون هي استثناء في هذا انها الوحيدة المتخصصة في القدرات النفسية في العالم كله وقد قبلت تحدينا هذا.
    Kısaca, istisnasız olarak herkes bu işin içine girdi. Open Subtitles باختصار , الجميع اشتملهم الامر دون استثناء
    Bence bizim kasamızdan bir ayrıcalık yapabilirsin, Lenny. Open Subtitles أعتقد أنه يمكنك أن تعمل استثناء في حالتنا يا ليني ..
    Her kuralın bir istisnası vardır. Bugün için bir tane yapalım. Open Subtitles لكل قاعدة استثناء فليكن هناك استثناء اليوم
    Dün gece bir istisnaydı. Arkadaşlarla uzun süre sonra bir araya geldiğimiz için... Open Subtitles الليلة الماضية كانت استثناء كما تعلمون , كانت لم شمل
    Bu akım, tüm kültür ve coğrafyalarda 250 yıldır devam ediyor, Sahra Altı Afrika ve Güney Asya'daki bariz istisnalar hariç. TED وكان هذا القرار ثابت لربع الفيه , عبر الحضارات و المناطق الجغرافيه, مع استثناء صارخ من جنوب الصحراء الكبرى وجنوب آسيا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد