Bu kutuyu onu havluya sarıp koymak için yaptım ama bir türlü yapamadım. | Open Subtitles | حصلت على صندوق ومنشفة لكي اغلفه فيها لكن حينها لم استطع ان افعلها |
yapamadım, ben de kaçtım ve bir daha elime gitar almadım. | Open Subtitles | ،لم استطع فعلها لذا غادرت ولم أعزف على الجيتار أبداً مجدداً |
Belki de ilişkilerin uzun sürmesini sağlayan şey şans değildir diye düşünmeden edemedim. | Open Subtitles | ولم استطع التفكير بإنّه من الممكن أن لا علاقة للحظ بالعلاقات في الماضي |
Ama birbaşına Tokyo'ya gitmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | لكن لم استطع ان اتركها تذهب لطوكيو لوحدها |
Afedersin tatlım. Gülmeme engel olamadım. | Open Subtitles | انا اسفة يا حبيبتى لم استطع ان امنع نفسى من الضحك |
Sana yardım etmeye çalıştım, Coop ama Seni oradan çıkaramadım. | Open Subtitles | حاولت مساعدتك يا كوب لكني لم استطع اخراجك من هناك |
Piç herif! Ama yapamadım. Dört polis tutuyordu beni. | Open Subtitles | لكني لم استطع فقد كنت محاصر بأربعو من رجال الشرطة. |
Buna senin verdiğin önemi biliyorum. Ama yapamadım tamam mı? | Open Subtitles | انا اعلم ماذا يعنى ذلك لك , ولكنى لم استطع ان افعل ذلك ,اوكى ؟ |
Çok mutlu gözüküyordu. yapamadım. | Open Subtitles | انها فقط كانت سعيدة جدا لم استطع ان افعلها |
O da beni iyi bir adamla tanıştırmak istiyordu ama yapamadım. | Open Subtitles | لقد حاولت أن تقدمني لفتى جديد لكني لم استطع |
Onu gelmeye ikna edemedim. Yemek önce gelir. | Open Subtitles | لم استطع اقناعها بالمجىء معنا العشاء عندها يأتى اولا |
Sınıra doğru giderken daha önce kimsenin hayatımı kurtarmadığını... düşünmeden edemedim. | Open Subtitles | عندما كنت ذاهباً للحدود لم استطع أن اتوقف عن التفكير بأن لم يسبق لاأحد أن انقذ حياتي من قبل |
Ama benim işlediğim bir suç yüzünden onun hapse girmesine izin veremezdim. | Open Subtitles | و لكنني لم استطع ان ارسله للسجن او أن أجعله ، يدفع ثمن لما كان حقاً جريمتي أنا |
Mavi ve yeşil gömlek arasında bir türlü karar veremiyorum. | Open Subtitles | اتعلم لم استطع ان اقرر بين القميص الاخضر او الازرق |
Başrahibe, özür dilerim. Kendime hakim olamadım. | Open Subtitles | أيتها الأم الوقورة، أنا آسفة، لم استطع مساعدة نفسي |
Başka bir neden bulmadan Seni gönderemezdim. | Open Subtitles | لم استطع أن اجعلك تذهبين دون أن اجد عذراً |
Ben ne keşfedeceğimi bilmiyordum ki, bu nedenle bu proje için ödenek bulamadım. | TED | ولم أكن أعلم ما سوف اكتشفه، لذا لم استطع الحصول على تمويل لهذا. |
Bak, artık daha fazla savaşmak istemedim. - Ne uğruna? | Open Subtitles | انظر, لم استطع تحمل المزيد من المخّاطر, لأجل لا شيء؟ |
Of tanrım yapamıyorum ben bunu. Yolu yok... | Open Subtitles | أوه لم استطع أن أتدبر أمر فتح هذا أنا عاجزة عن .. |
Bir deliğin içindeyim. Çıkmayı denedim ama başaramadım. | Open Subtitles | انا فى حفرة وقد حاولت الخروج منها ولكنى لم استطع |
- Bunca yıldan sonra... - Bunu yapamam. | Open Subtitles | بعد كل تلك السنين لم استطع ان افعل ذلك .. |
Ben ona ne zamandır öğretemedim sen iki dakikada öğretmişsin. | Open Subtitles | لم استطع ان اعلمها في سنوات وانت علمتها في دقائق |
Başka birinin daha incinmesine müsaade edemezdim, oldu mu? | Open Subtitles | لم استطع ان اسمح بأذى شخصاً أخر , حناً ؟ |
Eğer ben yapamazsam, yapacak birini bulurum. | Open Subtitles | لو لم استطع ان افعل هذا, سأجد أحد يفعلها |
Sürekli gidiyorum, bir türlü kuzeye gelemedim. | Open Subtitles | لقد كنت في طريقي إلى هناك و لكنني تعبت و لم استطع المواصلة اكثر |