"اقول" - ترجمة من عربي إلى تركي

• söylüyorum
• söylemek
• diyorum
• söyleyeyim
• söylemem
• demek
• diyeceğimi
• söyleyebilirim
• söyleyeceğim
• söylemeliyim
• dedim
• derim
• diyeceğim
• söylemiyorum
• söyleyeceğimi

Size söylüyorum, şeytan dışında kim böyle bir şey yapabilir?
اقول , هذا الشيطان لا يستطيع عمل شىء كهذا بمفرده

Ama söylemek gerekirse... ...herkes her defasında "Yavru babuna ne oldu?"
ويجب ان اقول لكم ان الجميع يسأل ماذا حدث للقرد الصغير

Ben basitçe diyorum ki, eğer Valera gibi güvendiği biri,
انا ببساطة اقول اذا كان هناك شخص يثق به كفاليرا

Söylemeyeceğim ama şu kadarını söyleyeyim, bayağı büyük şeyi vardı.
لست ستعمل اقول لكم، لكني سأفعل أقول أنه كان وحشا.

Evet, yine de söylemem gerek ki, hep deniz hayatını düşledim.
يجب علي انا اقول, دائما ما حلمت ان اعيش في البحر

Özür dilerim. Biliyorsun, ben çok konuşurum ama öyle demek istemem.
انا آسف , انتِ تعرفينني دائما ما اقول اشياء لا اعنيها

Bunu diyeceğimi hiç düşünmezdim ama senin yanında eski karım bile sessiz kalır.
لم افكر ابدا ان اقول هذا لكن انت ستجعل زوجتي السابقة قمة الهدوء

Bu rapora dayanarak eski bir JR çalışanı olduğunu söyleyebilirim, değil mi?
بناءا على هذا التقرير استطيع ان اقول لك موظف ارجى اليس كذللك؟

Ben de kime ne söylüyorum. Senin aklında bir şey yok ki.
او ,انظروا الى من اقول هذا انت لاتمتلك اية افكار في راسك.

Sana söylüyorum, bu sefer sana daha iyi bir şey almalı.
انا اقول لك سوف يكون من الأفضل ان تشتري شيئاً ما

Ona şunu söylemek istedim ki size de bunu söylemek istiyorum, hastalıkların bizi hayallerimizden uzaklaştırmasına izin vermekten vaz geçmeliyiz.
وارغب بأن اقول لها .. وأرغب بأن اقول لكم علينا أن لا نسمح للأمراض .. بأن تقوضنا عن تحقيق أحلامنا

Peki ben "sosyal yanımıza dokunuyor" derken ne söylemek istiyorum?
لكن ماذا اعني عندما اقول تضغط على ازرارنا الاجتماعية ؟

Başkalarının düşündüğünü bilemem ama ben "Bol şans, Tanrı seni kutsasın." diyorum.
لا اعرف ماذا يعتقد الاخرين لكن اقول حظ سعيد وبارك الله بول

Altınları şimdi bölüştürelim diyorum, Böylece, herkes kendi payını taşır.
انا اقول ان نقسمه الان وهكذا كل واحد يحمي حصته

Sana bir şey söyleyeyim. Bu acı sana herşeyi hatırlatır artık.
دعني اقول لك شيئا هذا الألم الذي تعتقد بأنك شعرت به؟

Bu olanın acısını azaltmak için ne söylemem gerektiğini keşke bilsem.
, اتمني ان اعلم ما اقول كلمات لاجعل الامر افضل قليلا

Judy, tek demek istediğim, evim hemen seninkinin yanında, tamam mı?
جودي، أردت فقط ان اقول لك اننى أسكن بجوارك ، صحيح؟

Yani ne diyeceğimi bilemiyorum. Bugün tam da buna ihtiyacım vardı.
أنا لا اعرف ما اقول يا رجال هذا ما أحتجته اليوم

- Şey, işinin güvenli olmadığını söyleyebilirim. - O dans ederdi.
حسناَ,استطيع ان اقول لك انّ عملها لم يكن آمِن كانت راقصه

Hayır. Hayır, bu... bu yüzden söyleyeceğim şeyi sana... söylemek istedim.
لا, لهذا السبب اريد ان اقول لك ما سوف اقوله لك

- Mm- hm. söylemeliyim ki, New York City'de Güzel kadınların,
مدينه نيويورك , لابد و ان اقول بها بعض النسوه الجميلات

Ben de altını Meksika'ya gidince bölüşeceğiz dedim. Daha önce olmaz.
وانا اقول سنقسم الذهب هناك عندما نصل للمكسيك ليس قبل ذلك

Ben dönene kadar kapıyı açma. Aptal çocuk bayramı. Lindsay yapsın derim.
لاتجيبي الباب حتى اعود اعياد الاطفال الغبية انا اقول نجعل ليندسي تفعلها

Sana ne diyeceğim, bu işi eski usul halledelim, olur mu?
ولكن اقول لك ماذا ما سوف نفعله كما في المدرسة قديماً

Hayır. Bir kurum rehberiyle görüşene kadar hiç bir şey söylemiyorum.
لا ، انا لن اقول اى شىء حتى اقابل مستشار الوكاله

- Ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Bunun için onu suçlama.
لا أعلم ماذا اقول حسنا, لا تُمسكينها بحقه