ويكيبيديا

    "الأبيض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Saray
        
    • White
        
    • Ak
        
    • beyazlar
        
    • beyazı
        
    • - Beyaz
        
    • beyazların
        
    • da
        
    • whitelighter
        
    • beyazın
        
    • bembeyaz
        
    • ışık
        
    • ve beyaz
        
    • bir beyaz
        
    • beyaza
        
    Ben ve karım dört yıl boyunca Beyaz Saray'da çalıştık. Open Subtitles لقد عملت أنا و زوجتي لأربعة سنوات في البيت الأبيض
    Bu durum, 10 gün sonraki seçim için Beyaz Saray açısından aksilik olabilir. Open Subtitles ومع مسافة عشرة أيام فقط قبل الإنتخابات ممكن أن تكون مشكلة للبيت الأبيض
    Daha, Beyaz Saray'ın tüm gücünü kullanmadan bunu nasıl bilebilirsiniz? Open Subtitles وما أدراك بهذا مالم تضع ثقل البيت الأبيض خلف الأمر؟
    Perry White seni buralara gönderdiğine göre tam bir aptal olmalı. Open Subtitles كان بيري الأبيض أحمق لتمكنك من أي وقت مضى من بصره.
    O Ak meşeden, tek bir kıymık bile kalmadığından emin olmak istiyorum. Open Subtitles أودّ العلم يقينًا أنّه لم تبقَ شظية من بقايا ذاك السنديان الأبيض.
    Evin gerçek sahipleri olan beyazlar bir gün gelir diye. Open Subtitles فقط تحسباً للمالك الأبيض الحقيقي للمنزل أن يظهر ذات يوم
    Görevli, Beyaz Saray uydu sistemine kadar çağrının izini sürmüş. Open Subtitles لقد تتبعت مصدرها وكانت لحساب القمر الصناعي الخاص بالبيت الأبيض
    Birçok şey hakkında yetkin olarak konuşabilirim, ama Beyaz Saray bunlar arasında değil. Open Subtitles أستطيع الحديث بسلطة في العديد من الأمور, و لكن ليس بخصوص البيت الأبيض.
    Reagan yılları gösterdi ki film yıldızları da Beyaz Saray hesapları yapabilirdi. Open Subtitles سنوات الرئيس ريغان وضعت في إطار لــ يلعب الممثلين لعبة البيت الأبيض
    Ama 2004'te Bush ve beyaz Saray, Bath'in ismini karaladı. Open Subtitles ولكن في 2004 قام بوش والبيت الأبيض بحذف اسم باث
    11 Eylül'den iki gece sonra Bush, Beyaz Saray'a özel bir akşam yemeği ve sohbet için Bandar'ı davet etti. Open Subtitles قام جورج بوش بدعوة بندر بوش للبيت الأبيض لعشاء خاص و للتحدث معه بالرغم من أن بن لادن كان سعوديا
    Kızın aklı Beyaz Saray'da, çocuğu oraya sokana kadar rahat etmeyecek. Open Subtitles لقد ركزت على البيت الأبيض ولن تتوقف حتى يصل إلى هناك
    4 Ekim'de Beyaz Saray'ı durdurmak için askeri birlik oluşturdu. Open Subtitles فى الرابع من أكتوبر أصدر أوامره لقواته بأقتحام البيت الأبيض
    NSA'dan, Beyaz Saray'dan son iki buçuk saat içindeki bütün telefon görüşmeleri ve e-maillerin veri sıralamasını yapmasını istedim. Open Subtitles جعلت وكالة الأمن القومي .. تُجري ترتيباً للبيانات علي كل مكالمات البيت الأبيض والبريد الإلكتروني خلال آخر ساعتين ونصف
    Islah edilmiş Frank White'dan ne bekleyebiliriz ki? Open Subtitles ماذا نَتوقّعُ مِنْ فرانك الأبيض .. الرجل الجديد؟
    Frank White onunla iş konuşmak istiyor. Open Subtitles فرانك الأبيض .. يُريدُ التحدث عن عمل معك؟
    Fred White'la tanışmanı istiyorum. Kasabanın başkanı. Open Subtitles أريدك أن تقابل فريد الأبيض إنه مدير البلدة
    Doğru, çünkü seni Ak meşeden koruyabilecek tek insanlar onlar. Open Subtitles صحيح، لكونهم القوم الوحيدين القادرين على حمايتك من السنديان الأبيض.
    Yolun diğer tarafında, beyazlar hastanesinde, Avrupalılarla olacaksın. Open Subtitles في الناحية الأخرى، في المستشفى الأبيض مع الأوربيّين.
    Siyah bir yüz gördüğümüzde, siyahı olumsuzlukla ilişkilendirmek beyazı olumsuzlukla ilişkilendirmekten daha kolay. TED عندما نرى وجهًا أسود، إنه من الأسهل لنا أن نربط الأسود مع السلبي مقارنة بربط الأبيض مع السلبي.
    Ofisten gelir gelmez ödeyeceğim. - Beyaz gömleği de ütüleyin. Open Subtitles . سوف أقوم تبديل ملابسي عندما أعود من العمل . وقميصي الأبيض أيضاً
    beyazların büyük liderinden koruma istiyoruz. Open Subtitles ونحن ننظر إلى الأب الأبيض العظيم للحماية
    Onun doğum babası Yani, whitelighter, iki kez kaybeden ve bir sarhoş? Open Subtitles أن والدها الحقيقي ، المرشد الأبيض هو فاشل مرتين و سكّير ؟
    İnsanlar bana daima beyazın bu tonlarına neden bu kadar para istediğimizi sorarlar. Open Subtitles يسألني الناس دائماً كيف نجني الكثير جداً لما يرقى إلى التدرج من الأبيض
    Herkes, her şeyi bembeyaz boyayıp, duvarlara ırkçı sloganlar yazmıyorlar. Open Subtitles إنهم لا يحمونهم بالطلاء الأبيض مع الكتابات العنصرية على الجدار
    Newton'ın 400 yıl önce bahsettiği buydu; beyaz ışık yedi renkten meydana gelir, üstelik sadece bunu döndürerek. TED وهذا ما تحدث عنه نيوتن قبل حوالي 400 سنة، أن الضوء الأبيض مكون من سبعة ألوان، فقط بإدارة هذه.
    Yeni kabine, sert bir beyaz üstünlüğü politikası sözü verdi. Open Subtitles وتعهدت الحكومة الجديدة لسياسة التفوق الأبيض من لا هوادة فيها..
    Daha fazla ısındıkça, görünür ışığın tüm frekanslarını yayarak beyaza dönmeye başlar. TED وعند ازدياد التسخين، تتوهج باللون الأبيض فتنبعث منها جميع ترددات الضوء المرئي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد