ويكيبيديا

    "الإختبار" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Test
        
    • sınav
        
    • sınavı
        
    • testin
        
    • teste
        
    • sınava
        
    • testten
        
    • deneme
        
    • sınavdan
        
    • testte
        
    • sınavda
        
    • Sınavın
        
    • Sınama
        
    • testler
        
    • testini
        
    Avrupa'nın onayını alınca bakanlık Amerika'da Test edilmesi için kuyruğa girecek. Open Subtitles لدينا شرط آخر بعد، على إدارة الغذاء والعقاقير الموافقة على الإختبار
    Test, Sovyet Gizli Servisi'nde iyi ajan olabilecek çocukları belirlemek için hazırlanmış. Open Subtitles الإختبار صمّم للتمييز الأطفال الذين يجعلون وكلاء جيدين في جهاز الأمن السوفيتي.
    Şimdi ben mevcutu alır almaz, memur sınav kağıtlarınızı verecek. Open Subtitles والآن، بعد التأكد من حضوركم سيقوم الموظف بتسليمكم أوراق الإختبار
    sınavı iyi geçti, ama görüşme o kadar iyi değildi. Open Subtitles لقد نجحت في الإختبار ولكنها لم تبلي حسناً في المُقابلة.
    testin yararlarını doğrulamak için özgül ağırlığı kalınlaştırma vasıtasıyla ayarladım. Open Subtitles لقد عدّلت الوزن النوعي مع عامل مثخّن لأضمن كفاءة الإختبار
    Öyle işte. O kadar korkuyorsanız teste girmeyin. Benim şansım artsın. Open Subtitles إن كنتم قلقين للغايه فلا تأخذوا الإختبار سيعطيني ذلك فرصه افضل
    20 ders 30 uygulama saatim kaldı. Sonra sınava girebileceğim. Open Subtitles من الدروس، 30 تقنيّا ومن ثمّ بإمكاني أن أجري الإختبار
    Bugünkü üçüncü Test, Anne Ayı. Yumurtan gebe, buna hiç şüphe yok. Open Subtitles الإختبار الثالث اليوم، أمّ الدبّ، أنت حبلى، ليس هناك سؤال حول ذلك.
    Bu deneyle ilgili Test sonuçları altı ayrı sabit diske kaydedildi. Open Subtitles نتائج الإختبار تم حفظها بالكامل على 6 أقراص صلبة وافرة مختلفة
    Adli rapora göre, örnek çok küçüktü ve çoğunlukla Test esnasında kullanıldı. Open Subtitles طبقا لهذا التقرير ، العينة كانت جدا صغيرة وأُستخدمت كلها في الإختبار
    sınav boyunca ceketlerin altına saklanacağım... Ve herşeyin iyi gitmesini ümit edeceğim. Open Subtitles أثناء الإختبار سأخبئ الكتب تحت معاطف كثيرة وأتمنى من ذلك أن ينجحني
    Bu sınav öğrencinin okuma, yazma veya aritmetik yeteneğini ölçmez. Open Subtitles هذا الإختبار لا يقيس كفاءة طالب فى القراءة والكتابة والحساب
    her ne olursa olsun geçinip gidiyoruz, işte bu gerçek sınav. Open Subtitles سنمضي بطريقنا لأن هذا هو الإختبار الحقيقي نعم هذه إشارة مهمة
    Bu sınavı geçmek istiyorsan dikkatli seçim yapsan iyi edersin. Open Subtitles واذا كنت تريد الفوز بهذا الإختبار عليك ان تختار بعناية
    Akademik Yeterlilik sınavı'na üç kez girdi çünkü daha iyisini yapabileceğini düşündü. Open Subtitles وقد أعادت الإختبار التقييمي ثلاث مرات ظنّا منها أنّها قد تؤدي أفضل
    Sunucu: Bunu yakın zamanda yapacak mısınız? Biri var mı -- JE: Ben sadece bir tarafım. testin sadece bir tarafıyım. TED المذيع: هل ستفعل ذلك قريبا؟ هل هناك شخصا -- جون إدواردز: حسنا، أنا طرف واحد. أنا طرف واحد من هذا الإختبار.
    Uyumluluk değerlerin son teste göre 8 puan arttı. Open Subtitles قيمة توافقياتك زادت . بمقدار ثمانية نقاط منذ الإختبار الأخير
    Sana bugün sınava girmek için iyi bir gün olmayabilir demiştim. Open Subtitles أخبرتك أن اليوم ليس يوماً مناسب لإجراء الإختبار
    - ki uğruna hayatımı verirdim- önerdiği testten geçemeyebileceği konusunda beni uyarmıştı. Open Subtitles و التي قد راهنت عليها بحياتي سوف تفشل في الإختبار الذي أعددته لك لقد أسميت حكمته بالسخرية
    İşte "Jay boy" Adams, deneme kayışında. Open Subtitles يذهب هناك ولد جاي أدامز، الإختبار الأول.
    sınavdan çaktın, profesör. Git ve dersini tekrar çalış. Open Subtitles لقد رسبت في الإختبار يا بروفيسور اذهب و ادرس كل ما علّمتك
    Anlıyorsunuzdur ki, bu üçüncü testte sürpriz falan yok, doğrusunu söylersek. Open Subtitles أنت تفهم أن هذا الإختبار ليس له رجعة ، كما وضعته
    Burada esas gerçekten çarpıcı olan şey bu üniversite öğrencilerinin çok uzun süre multimedya-taskingle meşgul olduklarını iddia edenlerin sınavda çok çok başarılı olduklarından emin olmaları. TED وهنا مايدهش فعلا، أن هؤلاء الطلبة الجامعيين الذين ينخرطون في استخدام العديد من الأجهزة في آن واحد بالدرجة الأولى مقتنعين بأنهم أحرزوا تقادير عالية في الإختبار.
    Sana anlatıyorum, seni hatırlıyorum, sanırım sana önümüzdeki Sınavın olağanüstü zorlu olacağını açıklıyorum. Open Subtitles انا أخبركَ وأُعدّكَ و أشرحُ لكَ على ما أعتقد مدى صعوبة الإختبار الاستثنائي القادم الذي ينتظرنا
    Çekip gitse iyi olurdu; ama anlaşılan Sınama Kapısı'yla cebelleşecekmiş. Open Subtitles حري بهِ الرحيل، لكنّه على ما يبدو يحاول إجتياز بوابة الإختبار.
    Ve bu da sizsiniz. Üzgünüm ama testler pozitif çıktı. Open Subtitles بداخله ، أنا آسف لكن الإختبار رجع بالإيجابي
    - ...antik masumiyet testini. - Ama bu günlerce sürer. Open Subtitles الإختبار القديم للبراءة لكن، ذلك قد يستغرق أياماً

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد