ويكيبيديا

    "الجميع في" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • daki herkes
        
    • deki herkes
        
    • Herkes seni
        
    • daki herkesin
        
    • 'taki herkes
        
    • daki herkesi
        
    • taki herkesi
        
    • Herkes bir
        
    • teki herkes
        
    • de herkesin
        
    • 'da herkes
        
    • diğer herkes
        
    • daki herkese
        
    • deki herkesi
        
    • deki herkesin
        
    Politico'daki herkes onu okuyor, çünkü Slugline flaş haberleri flaş olmadan önce veriyor. Open Subtitles الجميع في تلك الصحيفة يتابعه لأنه يأتي بالأخبار العاجلة قبلهم.
    Londra'daki herkes benim önemli bir menajer olduğumu bilir Open Subtitles الجميع في لندن يعرفني باعتبارها متعهد المهم.
    Teoride, İsrail'deki herkes orduya hizmet etmekle yükümlü. TED نظريا يجب على الجميع في إسرائيل أن يخدموا في الجيش.
    Ama buradaki Herkes seni seviyor ve ne diyeceğini takmayacaktır. Open Subtitles وكما يفعل الجميع في الداخل ولا أحد يهتم بما ستقوله
    Brigham'daki herkesin bunu bilmesini istemem. Open Subtitles لا أود أن يعرف الجميع في بريجهام عن هذا الشأن.
    Senin Kraliçe'den bir çocuğun olsa bile, Burgund'taki herkes çocuğun Siegfried'in piçi olduğu dedikodusunu yapacak. Open Subtitles حتى لو حملت الملكة طفلاُ منك فإن الجميع في بورغيند سيثرثرون بشائعات بأنه ابن سيغفريد
    San Francisco'daki herkesi öldürmeye mi çalışıyorsun serseri! Open Subtitles هل تحاول قتل الجميع في سان فرانسيسكو كنت الأحمق؟
    Biliyorum, bu benzersiz bir fırsat derken Aven Exem'daki herkes adına konuşuyorum. Open Subtitles و أعرف أني أتكلم نيابة عن الجميع في إكزم آفين حين أقول أن هذه فرصة فريدة
    Charleston' daki herkes iyi bir hayalet hikayesini sever, ve gerçekten şeytan çıkaran birini tanıyorum kasabaya da daha yeni taşındı. Open Subtitles أعلم أن الجميع في تشارلستون يحب قصة شبح و كنا نسمع عن طارد الارواح الشريرة الذي توالت في المدينة
    ÇTYK'daki herkes adam sanki rock yıldızıymış gibi davrandı. Open Subtitles عامله الجميع في الوكالة القضائية كما لو أنه مغني روك مشهور.
    Buraya onları nasıl yeneceğimizi öğrenmek için gönderildim ama Hisar'daki herkes benimle konuşmaya zahmet edenler bile hepsi daha gezenlerin varlığından şüphe ediyor. Open Subtitles لقد أرسلت إلى هنا لتعلم كيفية هزيمتهم، ولكن الجميع في القلعة، أولئك الذين سيتحدثون معي،
    Güney'deki herkes Kennedy taraftarı değil sanıyordum. Open Subtitles أعتقد أن الجميع في الجنوب لم ينتخب لكينيدي.
    Programın UCLA'ye transfer olabileceğini duyduğumuzda Namboze'deki herkes çok endişelendi. Open Subtitles الجميع في قرية نامبوزي كانوا قلقين عندما سمعنا أن البرنامج قد ينتقل الى جامعة كاليفورنيا
    Suyunda bir şey olmalı... ya da enginarlarda çünkü bu kasabadaki... Herkes seni seviyor. Open Subtitles لابدأنهناكشئمابالماء, أوالخرشوف, لأن الجميع في هذه البلدة يحبونك
    Po Chi Lam'daki herkesin ondan uzak durması gerekiyor Open Subtitles الجميع في بو تشاي لام يحاولون الباقء بعيدا عنها
    Harding İthalat'taki herkes ve şehirdeki tüm bayilikler size bağlı. Open Subtitles الجميع في "هاردنج للتوريدات" وكل تاجر في هذة المدينة يشجعونكم
    Eğer büyüyü yaparsa aynanın büyüsü Storybrooke'daki herkesi başka birine dönüştürecek. Open Subtitles إذا ألقتها، سيجعل سحرها الجميع في "ستوري بروك" ينقلبون ضدّ بعضهم
    Her nasılsa New York'taki herkesi bir yastıkta kocanabilecek kimseler gibi gösterdi. Open Subtitles وعلى نحو ما جعل الجميع في نيويورك يبدون كا شريك رومانسي متاح
    Yani Herkes bir yerden başlıyor, sonra bir şey yapıyor veya başına bir şey geliyor,.. Open Subtitles كما يبدأ الجميع في مكان ما ثم يفعلوا شيئاً أو يصلوا إلى مرحلة تغير حياتهم
    Bana bak, Wingate'teki herkes senden yıldız bir oyuncu olmanı bekliyor. Open Subtitles اسمع الجميع في وينجايت يتوقع ان تصبح نجم و لاعب كرة قدم
    Biz de L.A.'de herkesin yaptığı gibi yaparız. Parayla gireriz. Open Subtitles إذاَ نفعل ما يفعله الجميع في " لوس أنجليس "
    Marsilya'da herkes Zakii'yi uyuşturucu olayına adını karıştırmadığı için işe ortak ettiğinizi bilir. Open Subtitles الجميع في "مرسيليا" يعلم ذلك عندما قمتَ بالبيع لـ(زاشيا) وكان الشرط بدون مخدّرات
    Yalnış yerdesiniz, diğer herkes üst katta restoran kısmında. Open Subtitles إنك في المكان الغلط, الجميع في الأعلى في غرفة الطعام.
    Ya Amerika'daki herkese bedava sağlık sigortası verseler ve kimsenin buna ihtiyacı olmasaydı? Open Subtitles ماذا لو مَنحوا الجميع في أمريكا ضمانة صحّيّة مجانيّة و لم يكن أي أحد بحاجتها؟
    Chester's Mill'deki herkesi sevdiğini söyler dururdun? Open Subtitles أنتَ تقول دائماً بأنكَ تحب الجميع في " تشيستر ميل " ؛
    Tamam, o duruma geldiğininde, İletişim'deki herkesin hazır olmasını istiyorum. Open Subtitles حسناً عندما يحدث هذا، أريد أن يبقى الجميع في حالة استعداد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد